KİTLE İMHA SİLAHLARININ YAYILMASININ FİNANSMANININ
ÖNLENMESİNE İLİŞKİN KANUN
Kanun No. 7262 Kabul Tarihi: 27/12/2020
31.12.2020
tarihli ve 31351 sayılı 5.Mükerrer R.G.
İKİNCİ BÖLÜM
Değiştirilen ve Yürürlükten
Kaldırılan Hükümler
MADDE 11 – 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı
Dernekler Kanununun 1 inci maddesinde yer alan “ve yabancı dernekler ile
merkezleri yurt dışında bulunan dernek ve vakıf dışındaki” ibaresi “,
merkezleri yurt dışında bulunan dernekler ve vakıflar ile diğer” şeklinde ve
“ile derneklere” ibaresi “ile bunlara” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 12 – 5253 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine ikinci fıkrasından
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı
Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş veya affa
uğramış olsa bile; 7/2/2013 tarihli ve 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının
Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yer alan suçlar ile Türk Ceza Kanununda yer
alan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti veya suçtan kaynaklanan
malvarlığı değerlerini aklama suçlarından mahkûm olanlar derneklerin genel
kurul dışındaki organlarında görev alamazlar. Dernek organlarına seçildikten
sonra yukarıdaki suçlardan mahkûm olanların görevi sona erer. Yasaklanmış
hakların geri verilmesi kararı verildiği takdirde bu fıkra hükümleri
uygulanmaz.”
MADDE 13 – 5253 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasının
birinci cümlesine “tarafından” ibaresinden sonra gelmek üzere “kamu
görevlilerine” ibaresi, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki cümle, fıkraya aşağıdaki cümleler ve maddeye üçüncü fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Bu denetimlerin, yapılacak risk değerlendirmelerine göre üç yılı
geçmeyecek şekilde her yıl yapılması esastır.”
“İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişleri ve dernekler denetçileri
hariç, denetimlerde görevlendirilecek kamu görevlilerine verilecek ücretin
tutarı İçişleri Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığınca birlikte tespit
olunur ve İçişleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır. Bu
denetimlerde görevlendirileceklere ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte
düzenlenir.”
“Denetim ile görevlendirilenler, kamu kurum ve kuruluşlarından,
bankalar dâhil gerçek ve tüzel kişilerden denetim görevi kapsamına giren
hususla sınırlı olarak ilgili bilgi ve belgeyi isteme yetkisine sahiptir.
Talepte bulunulanlar özel kanunlarda yazılı hükümleri ileri sürerek bilgi ve
belge vermekten kaçınamazlar.
Özel kanunlarındaki düzenlemeler saklı kalmak üzere, İçişleri
Bakanlığınca veya mülki idare amirliğince talep edilmesi hâlinde, dernekler ile
derneklere ait her türlü tesis, müessese ve ortaklığı bulunan kuruluşlar, görev
alanları ile sınırlı olmak üzere ilgili bakanlık ve kuruluşlar tarafından
denetlenir.
Denetim sırasında, uzmanlık veya teknik bilgi gerektiren
durumlarda İçişleri Bakanlığı, valilikler ve kaymakamlıklar tarafından
bilirkişi görevlendirilebilir. Bilirkişinin görevlendirilmesine ilişkin usul ve
esaslar yönetmelikte düzenlenir. Bilirkişiye verilecek ücretin tutarı İçişleri
Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığınca birlikte tespit olunur ve bu ücret
İçişleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.”
MADDE 14 – 5253 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin başlığı “Yurt dışı
yardımlar” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Yurt dışına yapılacak yardımlar ise, yardım yapılmadan önce
dernekler tarafından mülki idare amirliğine bildirilir. Bildirimin şekli ve
içeriği ile yurt dışına yapılacak yardımlara ilişkin usul ve esaslar
yönetmelikte düzenlenir.”
MADDE 15 – 5253 sayılı Kanuna 30 uncu maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Görevden uzaklaştırma ve faaliyetten geçici alıkoyma
MADDE 30/A – Bir derneğin faaliyeti
çerçevesinde Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yer
alan suçlar ile Türk Ceza Kanununda yer alan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal
ve ticareti veya suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarından
dolayı derneğin genel kurulu dışındaki organlarında görevli olanlar veya ilgili
personel hakkında kovuşturma başlatılması hâlinde bu kişiler veya bu kişilerin
görev yaptığı organlar geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanı tarafından
görevden uzaklaştırılabilir.
Birinci fıkrada belirtilen tedbirin yeterli olmaması ve
gecikmesinde sakınca bulunması durumunda İçişleri Bakanı, derneği geçici olarak
faaliyetten alıkoyabilir ve derhâl mahkemeye başvurur. Mahkeme kırk sekiz saat
içinde faaliyetten geçici alıkoymaya ilişkin kararını verir ve yargılamaya Türk
Medenî Kanununun 89 uncu maddesine göre devam eder. İlgililer her zaman
faaliyetten geçici alıkoyma kararının kaldırılmasını talep edebilir. Mahkeme
başvuruyu gecikmeksizin karara bağlar.
Birinci fıkraya ve 32 nci maddenin
birinci fıkrasının (f) bendine göre geçici olarak görevden uzaklaştırılan
organların ve bu organların üyelerinin yerine yapılacak atamalarda 27 nci madde ile Türk Medenî Kanununun ilgili hükümleri
uygulanır.”
MADDE 16 – 5253 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin
birinci fıkrasının (k) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkraya aşağıdaki
bentler ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“k) 9 ve 19 uncu maddelerinin üçüncü
fıkralarındaki zorunluluğa uymayanlar ile tutulması zorunlu olan defter ve
belgelerin, gerekli dikkat ve özen gösterilmiş olması şartıyla elde olmayan bir
nedenle okunamayacak hâle gelmesi veya kaybolması hâlinde, öğrenme tarihinden
itibaren on beş gün içinde dernek merkezinin bulunduğu yerin yetkili
mahkemesine zayi belgesi almak için başvurmayan veya bu belgeyi denetim
sırasında ibraz edemeyenler üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası
ile cezalandırılır. 21 inci maddenin birinci ve ikinci
fıkralarındaki yükümlülüklere aykırı hareket edenlere beş bin Türk lirasından
yüz bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilir.”
“t) 19 uncu maddenin dördüncü fıkrasına aykırı hareket edenlere
beş bin Türk lirasından yirmi bin Türk lirasına kadar idari para cezası
verilir. Ancak bu aykırılığın kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde
gerçekleşmesi hâlinde, 33 üncü maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yetkilendirilen
makamın yapacağı bildirim üzerine, ilgili kamu kurum ve kuruluşunda
çalıştırılma biçimine bakılmaksızın görev yapanlar hakkında disiplin
hükümlerine göre işlem yapılır ve sonucu yetkili makama bildirilir.
u) Yedi bin Türk lirasını aşan her türlü gelir, tahsilat, gider ve ödemelerini bankalar ve diğer finans
kuruluşları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi aracılığıyla
yapmayan dernek yöneticilerine her bir işlem için işleme konu tutarın %10’una
kadar idari para cezası verilir. Bu bentte öngörülen parasal sınır; her takvim
yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırın, o
yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı
Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Hazine ve
Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında
artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların hesabında bir
Türk lirasının küsuru dikkate alınmaz.”
“Bu Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı olarak
dernek organlarında görev alanlara ve bu kişilerin görevlerini yazılı uyarıya
rağmen yedi gün içerisinde sonlandırmayan dernek yöneticilerine bin beş yüz
Türk lirası idari para cezası verilir. Mülki idare amirince yapılan ikinci
yazılı uyarıya rağmen otuz gün içinde bu kişilerin organlardaki görevlerinin
sonlandırılmaması hâlinde Türk Medenî Kanununun 89 uncu maddesine göre işlem
tesis edilir.”
MADDE 17 – 5253 sayılı Kanunun 36 ncı maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 36 – Bu Kanun hükümleri; derneklerin şubeleri, dernek ve
vakıfların üst kuruluşları, merkezleri yurt dışında bulunan dernekler, vakıflar
ve diğer kâr amacı gütmeyen kuruluşların Türkiye’deki şube veya temsilcilikleri
ile Türkiye’de faaliyette veya iş birliğinde bulunma izinleri hakkında da ceza
hükümleri ile birlikte uygulanır. Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde Türk
Medenî Kanunu hükümleri uygulanır.”
MADDE 18 – 4/12/2004 tarihli ve 5271
sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 123 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(3) Muhafaza altına alınan veya elkonulan eşya
ya da malvarlığı değerlerinin kıymeti tespit edilir.”
MADDE 19 – 30/3/2005 tarihli ve 5326
sayılı Kabahatler Kanununun 43/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine (1)
numaralı alt bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent eklenmiş, diğer
alt bent numaraları buna göre teselsül ettirilmiş, fıkranın (d) bendi aşağıdaki
şekilde, fıkrada yer alan “ikimilyon” ibaresi “elli
milyon” şeklinde değiştirilmiş, fıkraya aşağıdaki cümle ve maddeye aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
“2) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde
imal ve ticareti suçunun,”
“d) 7/2/2013 tarihli ve 6415
sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde
tanımlanan terörizmin finansmanı suçunun,”
“Ancak idari para cezası, işleme veya eyleme konu menfaatin iki
katından az olamaz.”
“(3) Birinci fıkrada sayılan suçların bir tüzel kişinin yararına
işlenmesi durumunda, tüzel kişi hakkında idari para cezasına karar
verilebilmesi için fiili gerçekleştiren kişi hakkında yürütülen soruşturma veya
kovuşturmanın tamamlanması beklenmez. Soruşturma veya kovuşturma sonucunda
suçun tüzel kişinin yararına işlenmediğinin anlaşılması hâlinde idari para
cezası kaldırılır, tahsil edilmiş ise iade edilir.”
MADDE 20 – 11/10/2006 tarihli ve 5549
sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine “spor
kulüpleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “, savunma hakkı bakımından diğer
kanun hükümlerine aykırı olmamak ve 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık
Kanununun 35 inci maddesinin birinci fıkrası ile alternatif uyuşmazlık çözüm
yolları kapsamında ifa edilen mesleki çalışmalar nedeniyle edinilen bilgiler
hariç olmak üzere, taşınmaz alım satımı, sınırlı ayni hak kurulması ve
kaldırılması, şirket, vakıf ve dernek kurulması, birleştirilmesi ile bunların
idaresi, devredilmesi ve tasfiyesi işlerine ilişkin finansal işlemlerin
gerçekleştirilmesi, banka, menkul kıymet ve her türlü hesaplar ile bu
hesaplarda yer alan varlıkların idaresi işleriyle sınırlı olmak üzere serbest
avukatlar” ibaresi ve fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.
“ğ) Finansal grup: Merkezi Türkiye’de ya da yurt dışında bulunan
bir ana kuruluşa bağlı veya bu kuruluşun kontrolünde bulunan, Türkiye’de
yerleşik finansal kuruluşlar ile bunların şube, acente, temsilci ve ticari
vekil ve benzeri bağlı birimlerinden oluşan grubu,”
MADDE 21 – 5549 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesinin başlığı “Müşterinin tanınması” şeklinde
değiştirilmiş, birinci fıkrasına “Yükümlüler,” ibaresinden sonra gelmek üzere
“müşterinin tanınmasına ilişkin esaslar kapsamında;” ibaresi, “tespit etmek”
ibaresinden sonra gelmek üzere “ve gerekli diğer tedbirleri almak” ibaresi ve
ikinci fıkrasına “parasal sınırları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile
müşterinin tanınmasına ilişkin” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 22 – 5549 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasına
“uygun olarak” ibaresinden sonra gelmek üzere “risk temelli yaklaşımla,”
ibaresi, “getirilen yükümlülüklere” ibaresinden sonra gelmek üzere “, yükümlü
ve finansal grup seviyesinde” ibaresi ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(2) Finansal gruba bağlı kuruluşlar, birinci fıkrada belirtilen
tedbirlerin grup seviyesinde alınmasını teminen müşterinin
tanınmasıyla hesap ve işlemlere ilişkin olarak grup içerisinde bilgi
paylaşımında bulunabilir. Özel kanunlarda yer alan hükümler ileri sürülerek
bilgi paylaşımından kaçınılamaz. Bakanlık paylaşıma konu bilgileri ve
uygulamaya ilişkin esasları belirlemeye yetkilidir.”
MADDE 23 – 5549 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 13 – (1) Başkanlıkça bu Kanunun; 3 ve 6 ncı maddeleri kapsamındaki yükümlülüklerden herhangi
birini ihlâl eden yükümlülere otuz bin Türk lirası, 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasında yer alan yükümlülüklerini ihlâl eden yükümlülere elli bin Türk
lirası idari para cezası verilir. Yükümlünün banka, finansman şirketi, faktoring şirketi, ikrazatçı,
finansal kiralama şirketi, sigorta ve reasürans şirketi,
emeklilik şirketi, sermaye piyasası kurumu, yetkili müessese, ödeme
ve elektronik para kuruluşu ile yönetmelikle belirlenecek diğer finansal
kuruluşlar olması hâlinde, idari para cezası işlem tutarının yüzde beşinden az
olmamak üzere iki kat olarak uygulanır.
(2) Bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
yükümlülüklere aykırı hareket edilmesinin tespiti hâlinde yükümlülere yazılı
ihtar yapılarak otuz günden az olmamak üzere bir süre verilir. Bu süre sonunda
eksikliklerin tamamlanmaması hâlinde beş yüz bin Türk lirası idari para cezası
uygulanır. İdari para cezasının tebliği ile birlikte yazılı ihtar yapılarak
altmış günden az olmamak üzere yeni bir süre verilir. Bu süre sonunda da
eksikliklerin tamamlanmaması hâlinde verilen ilk idari para cezasının iki katı
idari para cezası daha uygulanır. İkinci idari para cezasının tebliğinden
itibaren otuz gün içinde eksikliklerin tamamlanmaması hâlinde yükümlünün
faaliyetlerinin belli bir süre durdurulması, kısıtlanması veya faaliyet izin
belgesinin iptaline yönelik tedbirlerin alınması için durum ilgili kuruma
bildirilir.
(3) Bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
yükümlülüklere uymayan sorumlu yönetim kurulu üyesine, yoksa üst düzey
yöneticisine ikinci fıkra kapsamında belirtilen ihtarlar yapılmak ve sürelere
uyulmak koşuluyla yükümlüye verilen idari para cezasının dörtte biri uygulanır.
(4) Bu Kanunun 9/A maddesi gereğince getirilen elektronik
tebligata ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği tespit edilen kişi, kurum
veya kuruluşlara Başkanlık tarafından her bir tespit için kırk bin Türk lirası
idari para cezası uygulanır. Bu şekilde bir yıl içinde uygulanacak idari para
cezasının toplam tutarı bir milyon Türk lirasını geçemez.
(5) Maddenin birinci ve ikinci fıkrası kapsamında uygulanacak
idari para cezasının toplam tutarı; her bir yükümlülük için, ihlalin yapıldığı
yıl itibarıyla, birinci fıkra kapsamında iki kat olarak uygulanacak yükümlüler
için kırk milyon Türk lirasını, bunlar dışında kalan yükümlüler için dört
milyon Türk lirasını aşamaz. Üst tutardan ceza uygulanan yükümlüler nezdinde
takip eden yılda aynı neviden bir yükümlülük ihlali olması durumunda bu hadler
iki kat olarak uygulanır.
(6) Yükümlülüğün ihlal edildiği tarihten itibaren sekiz yıl
geçtikten sonra idari para cezası verilemez.
(7) Bu madde ile ilgili diğer usul ve esaslar Bakanlık tarafından
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 24 – 5549 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin
başlığı “Koruma tedbirleri” şeklinde ve ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı
da elkoyma kararı verebilir. Hâkim kararı
olmaksızın yapılan elkoyma işlemi yirmi
dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim en geç yirmi dört saat
içinde onaylanıp onaylanmamasına karar verir. Hâkimin onaylaması hâlinde 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanununun 128 inci maddesinde belirtilen değere ilişkin rapor üç ay içinde
alınır ve tekrar hâkim onayına sunulur. Onaylanmama veya raporun üç ay içinde
alınamaması hâlinde Cumhuriyet savcılığının kararı hükümsüz kalır.”
“(3) Aklama suçunun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenip
işlenmediğine bakılmaksızın, Ceza Muhakemesi Kanununun 139 uncu maddesinde yer
alan hükümlere göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilir ve 4208 sayılı
Kanunda yer alan hükümlere göre kontrollü teslimat tedbirine karar verilebilir.”
MADDE 25 – 5549 sayılı Kanunun 19/A maddesinin birinci fıkrasına
aşağıdaki cümle ve maddeye ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiş ve diğer fıkra buna göre teselsül ettirilmiştir.
“Bakan bu yetkisini bakan yardımcısına devredebilir.”
“(3) Birinci fıkra kapsamında askıya alınan veya gerçekleşmesine
izin verilmeyen işlemi, alınan karara aykırı şekilde gerçekleştiren yükümlülere
işlem tutarı kadar Başkanlıkça idari para cezası verilir. Ancak verilecek idari
para cezası elli bin Türk lirasından az olamaz.”
MADDE 26 – 14/12/2009 tarihli ve 5941
sayılı Çek Kanununun geçici 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan
“31/12/2020” ibaresi “31/12/2021” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 27 – 13/1/2011 tarihli ve 6102
sayılı Türk Ticaret Kanununun 64 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki
cümleler eklenmiştir.
“Ticaret Bakanlığı, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ile
genel kurul toplantı ve müzakere defterinin elektronik ortamda tutulmasını
zorunlu kılabilir. Sermaye Piyasası Kanunu hükümleri saklıdır.”
MADDE 28 – 6102 sayılı Kanunun 415 inci maddesinin ikinci fıkrasında
yer alan “10/A” ibaresi “13 üncü” şeklinde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrası
yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 29 – 6102 sayılı
Kanunun 417 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Sermaye Piyasası
Kanununun 10/A” ibaresi “hamiline yazılı pay sahipleri ile Sermaye Piyasası
Kanununun 13 üncü” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasında yer alan “,
hamiline yazılı pay senedi sahipleri bakımından da giriş kartı alanları”
ibaresi madde metninden çıkarılmış ve beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(5) Pay sahipleri çizelgesinin Merkezi
Kayıt Kuruluşundan sağlanmasının usul ve esasları, gereğinde genel kurul toplantısının
yapılacağı gün ile sınırlı olmak üzere payların devrinin yasaklanması ve ilgili
diğer konular Sermaye Piyasası Kanununun 13 üncü maddesi uyarınca kayden izlenen paylara
ilişkin olarak Sermaye Piyasası Kurulu, hamiline yazılı paylar bakımından ise
Ticaret Bakanlığı tarafından bir tebliğ ile düzenlenir.”
MADDE 30 – 6102 sayılı Kanunun 426 ncı maddesinin
ikinci fıkrasına “ispat eden” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Merkezi Kayıt
Kuruluşuna bildirilen” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 31 – 6102 sayılı Kanunun 486 ncı maddesinin
ikinci fıkrasına ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Hamiline yazılı pay sahipleri ile sahip oldukları paya ilişkin
bilgiler, senetler pay sahiplerine dağıtılmadan önce Merkezi Kayıt Kuruluşuna
bildirilir.”
MADDE 32 – 6102 sayılı Kanunun 489 uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 489 – (1) Hamiline yazılı pay senetlerinin devri, şirket ve
üçüncü kişiler hakkında, ancak zilyetliğin geçirilmesi suretiyle payı devralan
tarafından Merkezi Kayıt Kuruluşuna yapılacak bildirimle hüküm ifade eder.
Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirimde bulunulmaması hâlinde, hamiline yazılı pay
senedine sahip olanlar, bu Kanundan doğan paya bağlı haklarını gerekli bildirim
yapılıncaya kadar kullanamaz.
(2) Hamiline yazılı pay senedine bağlı hakların şirkete ve üçüncü
kişilere karşı ileri sürülebilmesinde Merkezi Kayıt Kuruluşuna yapılan bildirim
tarihi esas alınır.
(3) Merkezi Kayıt Kuruluşu tarafından hamiline yazılı pay
senetleriyle ilgili tutulan kayıtlar, ilgili kanunlar uyarınca yetkili kılınmış
mercilerle paylaşılır.
(4) Hamiline yazılı pay senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna
bildirilmesi ve kaydedilmesine ilişkin usul ve esaslar ile bu kapsamda alınacak
ücretler Ticaret Bakanlığınca çıkarılan tebliğle belirlenir.”
MADDE 33 – 6102 sayılı Kanunun 562 nci maddesine onikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
“(13) Bu Kanunun;
a) 486 ncı maddesinin ikinci
fıkrası uyarınca bildirimde bulunmayanlar yirmi bin Türk lirası,
b) 489 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca bildirimde
bulunmayanlar beş bin Türk lirası,
idari para cezasıyla cezalandırılır.”
MADDE 34 – 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 14 – (1) Hamiline yazılı pay senedine sahip
olanlar, 31/12/2021 tarihine kadar Merkezi
Kayıt Kuruluşuna bildirilmek üzere pay senetleri ile birlikte anonim şirkete
başvurur. Başvuru üzerine anonim şirket yönetim kurulu, beş iş günü içinde
hamiline yazılı pay sahipleri ile sahip oldukları paya ilişkin bilgileri
Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirir. Pay sahipleri anonim şirkete başvurmazsa bu
Kanundan doğan paya bağlı haklarını gerekli başvuru yapılıncaya kadar
kullanamaz.
(2) Birinci fıkra uyarınca başvuruda veya bildirimde bulunmayanlar
562 nci maddenin onüçüncü fıkrası
uyarınca cezalandırılır.”
Mevcut kararların uygulanması
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce BMGK’nın kitle imha silahlarının yayılmasının
finansmanının önlenmesine yönelik kararlarına dayanılarak yetkili kurullar
tarafından verilen kararların uygulanmasına devam olunur.
(2) Bu Kanun hükümleri, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
yetkili kurullar tarafından verilen kararların yerine getirilmesinde de
uygulanır.
Yürürlük
MADDE 43 – (1) Bu Kanunun;
a) 28 ila 34 üncü maddeleri 1/4/2021 tarihinde,
b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 44 – (1) Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.
31/12/2020