CEZA
MUHAKEMESİ KANUNU VE BAZI KANUNLARDA
DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 7331
Kabul
Tarihi: 8/7/2021
14.07.2021 tarih ve 31541 sayılı R.G.
MADDE 1 – 6/1/1982 tarihli
ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının
birinci ve üçüncü cümlelerinde yer alan “Altmış” ibareleri “Otuz” şeklinde,
ikinci cümlesinde yer alan “altmış” ibaresi “otuz” şeklinde, beşinci cümlesinde
yer alan “altı” ibaresi “dört” şeklinde ve altıncı cümlesinde yer alan “altmış
günlük” ibaresi “otuz günlük” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 2 – 2577 sayılı Kanunun 11 inci
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Altmış” ibaresi “Otuz” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 3 – 2577 sayılı Kanunun 13 üncü
maddesinin birinci fıkrasında yer alan “altmış” ibaresi “otuz” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 4 – 2577 sayılı Kanunun 24 üncü
maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Kararlar, verildiği tarihten itibaren
otuz gün içinde yazılır ve imzalanır.”
MADDE 5 – 2577 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 10 – 1. Bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce 10 uncu, 11 inci ve 13 üncü maddeler uyarınca
idareye yapılmış başvurular bakımından, belirtilen maddelerde bu Kanunla
yapılan değişikliklerden önceki süreler uygulanır.”
MADDE 6 – 26/9/2004 tarihli
ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 82 nci maddesinin
birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “eş” ibaresi “eş, boşandığı eş”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 7 – 5237 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan
“eşe” ibaresi “eşe, boşandığı eşe” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 8 – 5237 sayılı Kanunun 96 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine “eşe”
ibaresinden sonra gelmek üzere “veya boşandığı eşe” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 9 – 5237 sayılı Kanunun 109 uncu
maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendine “eşe” ibaresinden sonra gelmek üzere
“ya da boşandığı eşe” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 10 – 4/12/2004 tarihli
ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 12 nci maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(6) Bilişim sistemlerinin, banka veya
kredi kurumlarının ya da banka veya kredi kartlarının araç olarak kullanılması
suretiyle işlenen suçlarda mağdurun yerleşim yeri mahkemeleri de yetkilidir.”
MADDE 11 – 5271 sayılı Kanunun 44 üncü
maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Zorla getirme kararı; telefon, telgraf,
faks, elektronik posta gibi iletişim bilgilerinin dosyada bulunması hâlinde bu
araçlardan yararlanılmak suretiyle de tanığa bildirilir.”
MADDE 12 – 5271 sayılı Kanunun 94 üncü
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(3) İfadesi alınmak amacıyla düzenlenen
yakalama emri üzerine mesai saatleri dışında yakalanan ve belirlenen tarihte
yargı mercii önünde hazır bulunmayı taahhüt eden kişinin serbest bırakılması,
Cumhuriyet savcısı tarafından emredilebilir. Bu hüküm her yakalama emri için
ancak bir kez uygulanabilir. Taahhüdünü yerine getirmeyen kişiye, yakalama
emrinin düzenlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından bin Türk lirası idari
para cezası verilir.”
MADDE 13 – 5271 sayılı Kanunun 100 üncü
maddesinin üçüncü fıkrasına “hususunda” ibaresinden sonra gelmek üzere “somut
delillere dayanan” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 14 – 5271 sayılı Kanunun 101 inci
maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“d) Adli kontrol uygulamasının yetersiz
kalacağını,”
MADDE 15 – 5271 sayılı Kanunun 109 uncu
maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “(e) bendinde” ibaresi “(e) ve (j)
bentlerinde” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Ancak, (j) bendinde belirtilen konutunu
terk etmemek yükümlülüğü altında geçen her iki gün, cezanın mahsubunda bir gün
olarak dikkate alınır.”
MADDE 16 – 5271 sayılı Kanunun 110 uncu
maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “bu madde hükümleri,” ibaresi “bu
maddenin birinci ve ikinci fıkra hükümleri,” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(4) Şüpheli veya sanığın adli kontrol
yükümlülüğünün devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda en geç dört aylık
aralıklarla; soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh
ceza hâkimi, kovuşturma evresinde ise resen mahkeme tarafından 109 uncu madde
hükümleri göz önünde bulundurularak karar verilir.”
MADDE 17 – 5271 sayılı Kanuna 110 uncu
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Adli kontrol altında geçecek süre
MADDE 110/A – (1) Ağır ceza mahkemesinin
görevine girmeyen işlerde adli kontrol süresi en çok iki yıldır. Ancak bu süre,
zorunlu hâllerde gerekçesi gösterilerek bir yıl daha uzatılabilir.
(2) Ağır ceza mahkemesinin görevine giren
işlerde, adli kontrol süresi en çok üç yıldır. Bu süre, zorunlu hâllerde,
gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı, Türk Ceza
Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci
Bölümünde tanımlanan suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren
suçlarda dört yılı geçemez.
(3) Bu maddede öngörülen adli kontrol
süreleri, çocuklar bakımından yarı oranında uygulanır.”
MADDE 18 – 5271 sayılı Kanunun 137 nci maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiş, maddenin dördüncü fıkrasına “soruşturma” ibaresinden sonra gelmek
üzere “veya kovuşturma” ibaresi eklenmiş ve fıkrada yer alan “Başsavcılığı,”
ibaresi “başsavcılığı veya mahkeme,” şeklinde değiştirilmiştir.
“Beraat kararı verilmesi durumunda da
tespit veya dinlemeye ilişkin kayıtlar, hâkim denetimi altında aynı usulle yok
edilir.”
MADDE 19 – 5271 sayılı Kanunun 170 inci
maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “açıklanır.” ibaresi “açıklanır;
yüklenen suçu oluşturan olaylar ve suçun delilleriyle ilgisi bulunmayan
bilgilere yer verilmez.” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 20 – 5271 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Ayrıca, iddianameye ilişkin bilgiler ve
duruşma tarihi; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim
bilgilerinin dosyada bulunması hâlinde bu araçlardan yararlanılmak suretiyle de
bildirilir, ancak çağrı kâğıdına bağlanan sonuçlar bu durumda uygulanmaz.”
MADDE 21 – 5271 sayılı Kanunun 233 üncü
maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümleler ve ikinci fıkrasına “yapılacak
çağrı” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve zorla getirme” ibaresi eklenmiştir.
“Kovuşturma evresine geçildiğinde çağrı
kâğıdına iddianame eklenir. Ayrıca, iddianameye ilişkin bilgiler ve duruşma
tarihi; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim bilgilerinin
dosyada bulunması hâlinde bu araçlardan yararlanılmak suretiyle de bildirilir.”
MADDE 22 – 5271 sayılı
Kanunun 250 nci maddesinin dördüncü fıkrasına “temel cezadan” ibaresinden
sonra gelmek üzere “ve koşulları bulunduğu takdirde zincirleme suça ilişkin
hükümler uygulandıktan sonra belirlenen cezadan” ibaresi ve maddenin sekizinci
ve onbirinci fıkralarına sırasıyla aşağıdaki cümleler eklenmiş,
dokuzuncu fıkrasında yer alan “şartların gerçekleştiği ve eylemin seri muhakeme
usulü kapsamında olduğu kanaatine varırsa talepte belirlenen yaptırım
doğrultusunda” ibaresi “şartların gerçekleştiği, eylemin seri muhakeme usulü
kapsamında olduğu ve dosyadaki mevcut delillere göre mahkûmiyet kararı verilmesi
gerektiği kanaatine varırsa talep yazısında belirtilen yaptırımdan daha ağır
olmamak üzere dört ila yedinci fıkra hükümleri doğrultusunda” şeklinde ve ondördüncü fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Bu fıkraya aykırı
olarak düzenlendiği, belirlenen yaptırımda maddi hata yapıldığı, yaptırım
hakkında 231 inci veya Türk Ceza Kanununun 50 nci ve 51 inci
maddelerinin uygulanmasında objektif koşulların gerçekleşmediği ya da teklif
edilen cezanın mahiyetine uygun bir güvenlik tedbiri belirtilmediği anlaşılan
talep yazısı, eksikliklerin tamamlanması amacıyla mahkemece Cumhuriyet
başsavcılığına iade edilir. Cumhuriyet savcısı tarafından eksiklikler tamamlandıktan ve hatalı
noktalar düzeltildikten sonra talep yazısı yeniden düzenlenerek mahkemeye
gönderilir.”
“Seri muhakeme usulü, bu kapsama giren bir
suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde
uygulanmaz.”
“(14) Dokuzuncu fıkra kapsamında mahkemece
kurulan hükme itiraz edilebilir. İtiraz mercii, itirazı üçüncü ve dokuzuncu fıkralardaki
şartlar yönünden inceler.”
MADDE 23 – 5271 sayılı Kanunun 251 inci
maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“175 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca
duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz.”
MADDE 24 – 5271 sayılı Kanunun 268 inci
maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) Sulh ceza hâkimliğinin tutuklama ve
adli kontrole ilişkin verdiği kararlara karşı yapılan itirazların incelenmesi,
yargı çevresinde bulunduğu asliye ceza mahkemesi hâkimine aittir. İtirazı
incelemeye yetkili mercilerin farklı olduğu hâllerde, itirazların gecikmeksizin
incelenmesi amacıyla, kararına itiraz edilen sulh ceza hâkimliği tarafından
gerekli tedbirler alınır. Sulh ceza hâkimliği işleri, asliye ceza hâkimi
tarafından görülüyorsa itirazı inceleme yetkisi ağır ceza mahkemesi başkanına
aittir.”
MADDE 25 – 13/12/2004 tarihli
ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun geçici 9
uncu maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “yedi kez” ibaresi “dokuz kez”
şeklinde ve altıncı fıkrasında yer alan “31/7/2021” ibaresi “30/11/2021”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 26 – 30/3/2011 tarihli
ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Mahkemede staj
MADDE 73/A – (1) Hâkim adayları ile avukat
stajyerleri, Mahkemede staj yapabilir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul
ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 27 – Bu Kanunun;
a) 16 ncı,
17 nci ve 24 üncü maddeleri 1/1/2022 tarihinde,
b) 11 inci, 20 nci ve
21 inci maddeleri 1/9/2021 tarihinde,
c) Diğer maddeleri ise yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 28 – Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı
yürütür.
13/7/2021