İCRA VE İFLAS KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI HAKKINDA KANUN
Kanun No. 7343 Kabul Tarihi: 24/11/2021
30.11.2021 tarih ve 31675 sayılı R.G.
MADDE 1 – 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununun 1 inci maddesine ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiş ve mevcut dördüncü fıkrasında yer alan “Bakanlığının” ibaresi
“Bakanlığı veya Bakanlığın” şeklinde değiştirilmiştir.
“İş yoğunluğunun veya personel sayısının fazla olduğu icra
dairelerinde dairenin düzenli, uyumlu ve verimli bir şekilde çalışmasını
sağlamak amacıyla Adalet Bakanlığı tarafından icra müdür ve müdür yardımcıları
arasından, icra müdürünün yetkilerini haiz bir icra başmüdürü
görevlendirilebilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar,
yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 2 – 2004 sayılı Kanuna 3 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
madde eklenmiştir.
“İcra daireleri başkanlığı:
MADDE 3/a – İş yoğunluğunun veya icra dairesi sayısının fazla
olduğu illerde Adalet Bakanlığı tarafından, yetki çevresi de belirlenmek
suretiyle bir veya birden fazla icra daireleri başkanlığı kurulabilir.
Başkanlıkta bir başkan ile yeteri kadar başkan yardımcısı bulunur.
Başkan birinci sınıf olmuş, başkan yardımcısı ise birinci sınıfa ayrılmış adli
yargı hâkim ve Cumhuriyet savcıları arasından muvafakatleri alınarak Bakanlıkça
atanır. Ayrıca başkanlıkta, yeteri kadar icra başmüdürü, icra müdürü, icra
müdür yardımcısı, icra kâtibi ve memur Adalet Bakanlığı tarafından
görevlendirilir.
İcra daireleri başkanı ve başkan yardımcıları hakkında, bu Kanunda
hüküm bulunmayan hâllerde 24/2/1983 tarihli
ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun Adalet Bakanlığı merkez
kuruluşunda çalışan hâkimlere ilişkin hükümleri uygulanır.
Başkanlık, icra dairelerinin gözetim ve denetimlerini yapar, idari
işlerine bakar; mevzuatla verilen görevleri yerine getirir.
Bu madde hükmü iflas daireleri ile iflas dairelerinde çalışan
görevliler hakkında da uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Adalet
Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 3 – 2004 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının son
cümlesine “itirazları inceler,” ibaresinden sonra gelmek üzere “icra daireleri
başkanlığı kurulmayan yerlerde” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 4 – 2004 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci
cümlesine “esaslara göre” ibaresinden sonra gelmek üzere “icra daireleri
başkanlığının, bu başkanlığın kurulmadığı yerlerde” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 5 – 2004 sayılı Kanunun
36 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bölge adliye
mahkemesi veya Yargıtaydan” ibaresi “takibin yapıldığı yer icra
mahkemesinden” şeklinde ve üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş;
beşinci fıkrasının ikinci cümlesine “verilmeyeceğine” ibaresinden sonra gelmek
üzere “bozma sonrası esası inceleyecek” ibaresi eklenmiş; altıncı fıkrasının
birinci cümlesine “başvurunun” ibaresinden sonra gelmek üzere “kesin olarak”
ibaresi ve fıkraya ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Ücreti ilgililer tarafından verilirse icra mahkemesince icranın
geri bırakılması hakkındaki karar, hükmü veren mahkemeye ve icra dairesine en
uygun vasıtalarla bildirilir.”
“Bölge adliye mahkemesinin başvurunun esastan reddine ilişkin
kararına karşı temyiz yolunun açık olması hâlinde, temyiz yoluna başvurma
süresinin dolmasına kadar icranın geri bırakılması kararının etkisi devam eder.”
MADDE 6 – 2004 sayılı Kanunun 87 nci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 87 – Haczi yapan memur, sicile kayıtlı mallar hariç olmak
üzere haczettiği malın kıymetini takdir eder. İcabında bilirkişiye müracaat
edebilir.
Sicile kayıtlı malın kıymet takdirinin bilirkişilik bölge kurulu
listesinde kayıtlı ve bu konuda Adalet Bakanlığınca izin verilen bilirkişilere,
bunların bulunmaması hâlinde listede kayıtlı diğer bilirkişilere yaptırılması
zorunludur.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Adalet
Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 7 – 2004 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin ikinci fıkrasının son
cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Haczedilmiş ancak muhafaza altına alınmamış mallar satış talebi
üzerine muhafaza altına alınır veya ihale alıcısına teslime hazır hâle
getirilir, aksi takdirde satış yapılamaz.”
“Sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından 106 ncı madde hükmü saklıdır.”
MADDE 8 – 2004 sayılı Kanunun 97/a maddesinin birinci fıkrasına ikinci
cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
“Bu hâlde üçüncü şahıs yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal
muhafaza altına alınmaz. Ancak 97 nci maddenin
birinci fıkrası uyarınca takibin devamına karar verilmesi hâlinde mal muhafaza
altına alınabilir.”
MADDE 9 – 2004 sayılı Kanunun 106 ncı maddesi
başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Talep için müddetler ve giderlerin yatırılması:
MADDE 106 – Alacaklı veya borçlu, hacizden itibaren bir yıl
içinde haczolunan malın satışını
isteyebilir. Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı da bu hükme tabidir.
Bir yıllık süre içinde satışı istenip de artırma sonucu satışı
gerçekleştirilemeyen mahcuz hakkındaki satış isteme süresi, satış isteyen
alacaklı bakımından birinci fıkrada belirtilen sürenin sona ermesinden itibaren
bir yıl daha uzar.
Satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin
tamamının peşin olarak yatırılması zorunludur.
Sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından muhafaza, kıymet
takdiri ve satış talebinin birlikte yapılması ve bunlara ilişkin giderlerin
tamamının birlikte ve peşin olarak yatırılması zorunludur.
Kıymet takdiri ve satış giderlerinin, sicile kayıtlı motorlu kara
araçları bakımından ilaveten muhafaza giderinin tamamı, satış talebiyle
birlikte peşin olarak yatırılmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır.
Yukarıdaki fıkralar uyarınca satış talebiyle birlikte peşin olarak
yatırılan miktarın satış işlemleri sırasında yetersiz kaldığı anlaşılırsa icra
müdürü tarafından satış isteyene on beş günlük süre verilir ve bu sürede eksik
miktar tamamlanmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır.
Bu maddede belirtilen giderler Adalet Bakanlığınca her yıl
yürürlüğe konulan tarifede belirlenir.”
MADDE 10 – 2004 sayılı Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer
alan “icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya” ibaresi madde
metninden çıkarılmıştır.
MADDE 11 – 2004 sayılı Kanunun 111 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Borçlunun borcunu muntazam taksitlerle ödemeyi taahhüdü veya
alacaklı ile borçlunun hacizden önce ya da hacizden sonra borcun
taksitlendirilmesi için yapacakları sözleşme nedeniyle icra dairesinde
düzenlenecek tutanak veya kâğıt, damga vergisinden istisnadır.”
MADDE 12 – 2004 sayılı Kanuna 111 inci maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Borçluya satış yetkisi verilmesi:
MADDE 111/a – Borçlu, kıymet takdirinin tebliğinden itibaren yedi
gün içinde haczedilen malının rızaen satışı
için kendisine yetki verilmesini talep edebilir. Kıymet takdiri yapılmadığı
durumlarda borçlu da kıymet takdiri yapılmasını isteyebilir. İcra müdürü,
kıymet takdirinin kesinleşmesinden sonra cebrî satış işlemlerini durdurarak
borçluya on beş günlük süre verir. Borçluya verilen sürenin başlangıcından
üçüncü fıkra uyarınca verilen icra mahkemesinin kararına kadar geçen sürede
alacaklı bakımından satış isteme süresi işlemez.
Rızai satışta bedel, malın muhammen kıymetinin yüzde
doksanına karşılık gelen miktarı ile o malla güvence altına alınan ve satış
isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu
miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak bu aşamaya kadar bu mahcuz için
yapılan takip masrafları toplamından az olamaz.
Borçluyla anlaşan alıcının belirlenen bedeli
birinci fıkra uyarınca borçluya verilen on beş günlük süre içinde dosyaya
ödemesi hâlinde icra müdürü, gerekli bilgi ve belgeleri temin ettikten sonra
yukarıda belirtilen şartların bulunduğunu tespit ederse satışın onayı ile malın
devir ve teslim işlemlerinin yapılmasına karar verilmesi için dosyayı derhâl
icra mahkemesine gönderir. Mahkeme, en geç on gün içinde yapacağı inceleme sonucunda dosya
üzerinden talebin kabulüne veya reddine kesin olarak karar verir. Kabul
kararıyla malın mülkiyeti alıcıya geçer ve tüm hacizler kaldırılarak devir ve
teslim işlemleri gerçekleştirilir. Ret kararı verilmesi hâlinde yatırdığı bedel
alıcıya iade edilir.
Bu madde uyarınca yapılacak satışlar hakkında niteliğine uygun
düştüğü ölçüde bu Kanunun diğer hükümleri uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Adalet
Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 13 – 2004 sayılı Kanuna 111 inci maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Elektronik ortamda açık artırma suretiyle satış:
MADDE 111/b – Haczolunan malın
satışı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine entegre elektronik
satış portalında açık artırma suretiyle
yapılır.
Açık artırmada teklif verme süresi yedi gündür.
Açık artırma, ilanda belirtilen gün ve saat aralığında ve teklif
verme yoluyla yapılır. Teklif verenlerin kişisel bilgileri, artırma süresi
içinde bilişim sistemini işleten kamu görevlileri hariç hiç kimse tarafından
görülemez ve bilişim sisteminde gösterilemez.
Teklifler arasındaki fark, satışa çıkarılan malın muhammen
kıymetinin binde birinden ve her hâlde yüz Türk lirasından az olamaz.
Açık artırmada en yüksek teklifi veren, artırma süresi içinde
kendisinden yüksek bir teklif verilmedikçe teklifini çekemez ve teminatını
alamaz.
Açık artırma süresinin son on dakikası içinde yeni bir teklifin
verilmesi hâlinde açık artırma bir defaya mahsus olmak üzere on dakika uzatılır.
Elektronik satış portalında satış
işlemlerinin güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini engelleyen veya
elektronik satış sistemi ile ihale alıcılarının hak ve menfaatlerine zarar
veren internet siteleri hakkında, 4/5/2007 tarihli
ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu
Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 8/A
maddesi hükümleri uygulanır.
Elektronik satış portalının işleyişini
ya da güvenliğini tehlikeye sokan veya satış portalına erişimi
engelleyen ya da zorlaştıran nitelikte eylemlerde bulunan gerçek ve tüzel
kişilerin, satış portalına girişi Adalet
Bakanlığınca üç ay süreyle engellenir. Engelleme işlemi, derhâl uygulanmaya
başlanır ve satış portalının ilgili
kişilerin görebileceği bir bölümünde duyurulur. Bu işleme karşı, duyuru
tarihinden itibaren on beş gün içinde 30/3/2005 tarihli
ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uyarınca sulh ceza hâkimliğine
başvurulabilir. Hâkim, başvuruyu ivedi olarak karara bağlar. Başvurunun
yapılmış olması ihalenin tamamlanmasını engellemez.
Teklif verme süresi içinde bilişim sisteminin bakımı veya iyileştirilmesi
için gerekli olan işlemler yapılabilir. Bu işlemler, ihalenin geçerliliğini
etkilemez.
Bu maddenin uygulanmasına ve mahcuzların elektronik ortamda açık
artırma suretiyle satışına ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığınca
yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 14 – 2004 sayılı Kanunun 114 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 114 – Satış açık artırma ile yapılır.
Birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı gün ve saat aralığı,
artırmaya başlangıç tarihinden en az on beş gün önce ilan edilir. Elektronik
satış portalında yapılacak ilan, artırmanın
bitimine kadar erişime açık tutulur. İkinci artırmanın başlangıç tarihi,
birinci artırmanın bitimi tarihinden itibaren bir ayı geçmeyecek şekilde
belirlenir.
İlanın şekli ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra dairesince
alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin
olunur. İlanın yurt düzeyinde yayımlanan bir gazete ile yapılmasına karar
verilmesi hâlinde bu ilan satış talebi tarihinde tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde
dağıtımı yapılan gazetelerden biriyle yapılır.
Gazete ile yapılacak ilanlara satış şartnamesi eklentisiyle
geçirilmeyip, satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, muhammen
kıymeti ve bulunduğu yer, birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı gün ve saat
aralığı ile artırmaya ilişkin bilgilerin yer aldığı elektronik satış portalı yazılmakla iktifa olunur. İcra dairesince
yapılması zaruri ilanlar dışında, taraflar elektronik satış portalında yer alan ilan metnini, masrafı kendilerine
ait olmak üzere, diledikleri vasıtalarla ilan edebilir. Ancak hususi
mahiyetteki bu ilan resmî muameleye tesir etmez.
İlan edilen metinler arasında farklılık bulunması hâlinde
elektronik satış portalında ilan edilen
metin esas alınır. Şu kadar ki, gazetede veya elektronik satış portalında ilanı yapılan metindeki hatalar, ihale
tarihi değiştirilmeksizin sadece elektronik satış portalında ilanen
düzeltilir. Bu düzeltme ilanı ilgililere ayrıca tebliğ edilmez.
Elektronik satış portalında yapılacak
ilanda aşağıdaki hususlar yer alır:
1. Satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, muhammen
kıymeti, bulunduğu yer ve varsa görselleri ile artırma şartnamesinde yer alan
diğer bilgileri.
2. Artırmaya katılabilmek için mahcuzun kıymetinin yüzde onunu
karşılayacak tutardaki teminatın satışı yapan icra dairesinin banka hesabına
yatırılmasının zorunlu olduğu, teminatın nakit olması durumunda en geç artırma
süresinin bitiminden önceki gün saat 23:30’a kadar
yatırılması gerektiği.
3. Gösterilecek teminatın teminat mektubu olması hâlinde,
artırmaya katılacakların, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü
mesai bitimine kadar satışa konu mahcuzun kıymetinin yüzde onunu karşılayacak
tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunu, satışı yapan icra dairesine
tevdi etmelerinin zorunlu olduğu.
4. Temsilci vasıtasıyla artırmaya katılacakların, en geç artırma
süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışı yapan icra
dairesine müracaat etmelerinin zorunlu olduğu.
5. Hisseli satışın mümkün olduğu hâllerde açık artırma konusu malı
belirli paylarla satın almak isteyen müşterek alıcıların, en geç artırma
süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışı yapan icra
dairesine müracaat etmelerinin zorunlu olduğu.
6. Satış talep eden ve artırmaya katılmak isteyen alacaklı ile
ortaklığın satış suretiyle giderilmesinde artırmaya katılmak isteyen pay
sahibinin, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine
kadar satışı yapan icra dairesine müracaat etmeleri hâlinde alacağın veya
ortaklık payının teminatı karşıladığı miktar kadar kendilerinden teminat
alınmayacağı.
7. Şartlar yerine gelmişse malın en yüksek teklif verene ihale
edileceği.
8. Elektronik satış portalında verilecek
tekliflerin haczedilen malın muhammen kıymetinin yüzde ellisi ile o malla
güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların
toplamından hangisi fazla ise bu miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak
paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi gerektiği.
9. İhale alıcısının en yüksek teklifi verip de süresi içinde ihale
bedelini yatırmaması hâlinde, alınan teminatın iade edilmeyip öncelikle satış
masraflarından düşülmek üzere alacaklarına mahsuben hak sahiplerine ödeneceği.
10. Asgari ihale bedelinin teklif edilmemesi nedeniyle ihalenin
yapılamadığı veya en yüksek teklif verenin ihale bedelini yatırmaması sebebiyle
ihalenin iptal edildiği hâllerde ikinci artırmanın ilk açık artırmadaki şartlar
çerçevesinde tekrar yapılacağı.
11. İhale alıcısının, satış bedelinin tamamını ihalenin
gerçekleştiğine ilişkin tutanağın elektronik satış portalında ilan
edildiği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde icra dairesi hesabına ödemesi
gerektiği.
12. Satışa katılanların bütün ekleriyle birlikte şartnameyi görmüş
ve içeriğini kabul etmiş sayılacakları.
13. İhalenin kesinleşmesi üzerine malın tescil ve teslim
işlemlerinin yapılacağı.
İhalenin kesinleşmesi üzerine taşınırın ihale alıcısına teslimi
veya sicile kayıtlı malın ihale alıcısı adına tescili, damga vergisi ve katma
değer vergisinin yatırılmasından sonra gerçekleştirilir.”
MADDE 15 – 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık
Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 24 – 59 uncu maddenin beşinci fıkrası, bu maddeyi
ihdas eden Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on beş gün içinde talep etmek
koşuluyla avukatların, avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların
organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlar
nedeniyle bölge adliye mahkemesi ceza dairelerince 15/7/2020 tarihinden
önce verilmiş kesin nitelikteki kararları hakkında da uygulanır. Bu maddenin
uygulandığı hâlde, cezası infaz edilmekte olan hükümlülerin, Ceza Muhakemesi
Kanununun 100 üncü maddesi uyarınca tutukluluğunun devam edip etmeyeceği
hususu, hükmü veren ilk derece mahkemesince değerlendirilir.”
MADDE 16 – 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve
Savcılar Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde yer alan
“, alışılmışın dışında çevrenin yadırgayacağı şekilde konuşma ve organlarının
hareketini kontrol zorluğu çekmek gibi engeli” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
MADDE 17 – 2004 sayılı Kanunun 115 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 115 – Birinci ve ikinci ihale, icra müdürü tarafından,
ilanda belirlenen gün ve saatte, haczedilen malın muhammen kıymetinin yüzde
ellisi üzerinden başlatılır. Şartların yerine gelmesi hâlinde mal, en yüksek
teklif verene ihale edilir. Şu kadar ki, artırma bedelinin haczedilen malın
muhammen kıymetinin yüzde ellisi ile o malla güvence altına alınan ve satış
isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu
miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak paraya çevirme ve paylaştırma
masraflarını da geçmesi şarttır.
Artırmanın sona erdiği gün ve saatte şartların bulunması hâlinde,
mal en yüksek teklif verene ihale edilmiş olur ve malın mülkiyeti ihale alıcısına
geçer.
İhale alıcısının en yüksek teklifi verip de süresi içinde ihale
bedelini yatırmaması hâlinde alınan teminat iade edilmeyip öncelikle satış
masraflarından düşülmek üzere hak sahiplerine alacaklarına mahsuben ödenir.
İcra müdürü, elektronik satış portalında artırma
bittikten sonraki ilk iş gününde artırmanın sonucuyla ilgili bir artırma sonuç
tutanağı düzenler ve bu tutanaktaki bilgileri aynı gün satış portalında ilan eder. Tutanakta; ihalenin hangi gün ve
saatte tamamlandığı, şartlar yerine gelmişse en yüksek teklifi verene malın
ihale edildiği, tutanağın ilanından itibaren yedi gün içinde ihale bedelinin
icra dairesi hesabına yatırılması gerektiği ve şartlar yerine gelmediği
takdirde ihalenin hangi gerekçeyle yapılamadığı belirtilir.
Satış talebi teklif verme başladıktan sonra geri alınamaz. Teklif
verme süresinin bitimine kadar borcun tamamen ödenmesi hâlinde satış durdurulur.
İcra müdürü, asgari ihale bedelinin teklif edilmediği, en yüksek
teklif verenin ihale bedelini yatırmadığı veya teklif verme süresinin
bitiminden önce borcun ödendiği hâllerde, ihalenin yapılamadığını veya iptal
edildiğini tutanakla tespit eder. Asgari ihale bedelinin teklif edilmediği veya
en yüksek teklif verenin ihale bedelini yatırmadığı hâllerde ikinci artırma,
birinci artırmadaki şartlar çerçevesinde daha önce ilan edilen tarihte başlar.
Artırmada, alıcı çıkmazsa veya bu maddede yazılı şartlar
gerçekleşmezse alacaklı, önceki satış talebinden kalan satış isteme süresi
içinde satış günü verilmesini talep edebilir. Satış isteme süresi satış
talebiyle birlikte durur ve duran bu süre, ihalenin yapılamadığına veya iptal
edildiğine ilişkin tutanak tarihinden itibaren kaldığı yerden işlemeye başlar.
İcra müdürü, artırma bittikten sonraki ilk
iş gününde elektronik satış portalından kaynaklanan teknik
sebeplerle, artırmanın son on dakikası içinde teklif verilemediğini satış portalı kayıtlarından
tespit ederse artırma süresinin bir gün uzatılmasına karar verir; kararda
artırmanın başlayacağı ve biteceği tarih ve saatleri gösterir ve tüm bu
hususları satış portalında derhâl duyurur. Bu durumda artırmanın başlangıç tarihi,
artırma süresinin uzatılmasına karar verildiği tarihten itibaren üç günü
geçemez. Bu süre içinde, daha önce en yüksek teklif veren teklifiyle bağlı
olacağı gibi yeni istekliler de teminatı yatırmak suretiyle artırmaya
katılabilir.”
MADDE 18 – 2004 sayılı Kanunun 118 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“İhale bedelinin ödenmesi ve malın teslimi:
MADDE 118 – İhale alıcısı, ihalenin feshi talep edilmiş olsa dahi
artırma sonuç tutanağının ilanından itibaren yedi gün içinde satış bedelini
nakden ödemek zorundadır.
Satılan mal, ihale kesinleşmeden teslim olunmaz ve resmî sicilde
alıcı adına tescil edilmez.”
MADDE 19 – 2004 sayılı Kanunun 124 üncü maddesinin başlığı “1 – Şartname:”
şeklinde değiştirilmiş ve ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 20 – 2004 sayılı Kanunun 126 ncı maddesi
başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Artırma hazırlık tedbirleri:
MADDE 126 – 114 üncü madde hükmü, taşınmazın açık artırma hazırlık
tedbirleri hakkında da uygulanır.
Elektronik satış portalında yapılacak satış
ilanında; 114 üncü maddede belirtilen hususlarla birlikte varsa ipotek sahibi
alacaklılar ile diğer ilgililerin taşınmaz üzerindeki haklarını, hususiyle faiz
ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müsbiteleriyle on beş gün içinde
icra dairesine bildirmeleri gerektiği, aksi hâlde hakları tapu siciliyle sabit
olmadıkça, satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları ve bu hususların
irtifak hakkı sahipleri için de geçerli olacağı belirtilir.”
MADDE 21 – 2004 sayılı Kanunun 127 nci maddesinin
birinci fıkrasında yer alan “elektronik ortamda” ibaresi “elektronik
satış portalında” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 22 – 2004 sayılı Kanunun 128/a maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan
“kararı verir” ibaresi “kararı verir ve masrafını gider avansından karşılamak
suretiyle dosyayı resen yetkili icra mahkemesine gönderir” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 23 – 2004 sayılı Kanunun 129 uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 129 – 115 inci madde hükmü, taşınmazın ihale edilmesi
hakkında da uygulanır.”
MADDE 24 – 2004 sayılı Kanunun 130 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“İhale bedelinin ödenmesi:
MADDE 130 – İhale alıcısı, ihalenin feshi talep edilmiş olsa dahi
artırma sonuç tutanağının ilanından itibaren yedi gün içinde satış bedelini
nakden ödemek zorundadır.”
MADDE 25 – 1136 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan
“kovuşturma altında bulunması” ibaresi “dolayı hakkında kamu davası açılmış
olması” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 26 – 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve
Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun geçici 9 uncu maddesinin beşinci
fıkrasında yer alan “dokuz kez” ibaresi “oniki kez”
şeklinde ve altıncı fıkrasında yer alan “30/11/2021” ibaresi “31/5/2022”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 27 – 2004 sayılı Kanunun 134
üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiş, ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkralar eklenmiş, mevcut üçüncü fıkrasında yer alan “ikinci fıkrada”
ibaresi “beşinci fıkrada” şeklinde değiştirilmiş, mevcut dördüncü fıkrasına
“kararı verir” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve masrafını gider avansından
karşılamak suretiyle dosyayı resen görevli veya yetkili icra mahkemesine
gönderir” ibaresi eklenmiş, mevcut altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, mevcut yedinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “ihaleden”
ibaresi “ihalenin yapıldığına ilişkin kararın elektronik satış portalında ilan edildiği
tarihten” şeklinde değiştirilmiştir.
“İhale alıcısının talebi üzerine icra dairesi, satışı yapılan
taşınmazda kira sözleşmesine bağlı olarak oturan kişiye kira bedelini, diğer
hâllerde ise taşınmazı kullanan kişiye bilirkişi marifetiyle tespit edilen
aylık kullanım bedelini icra dairesine yatırmasını emreder. İlgili, ihtara
rağmen kirayı veya belirlenen bedeli icra dairesine yatırmazsa hakkında
356 ncı madde hükmü kıyasen uygulanır. Bu
şekilde depo edilen bedel, ihalenin sonucuna göre hak sahibine ödenir.”
“İhalenin feshini, 11/1/2011 tarihli
ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 281 inci maddesinde yazılı sebepler de
dâhil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî
sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek
suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla
icra mahkemesinden şikâyet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde
isteyebilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden
muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul
edilir.”
“Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer
ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi
talebi, ihale bedeli üzerinden nispi harca tabidir. Bu harcın yarısı talepte
bulunulurken peşin olarak yatırılmak zorundadır. Talebin kabulü hâlinde bu harç
başka bir kimseye yüklenmez ve istem hâlinde iade edilir. Talebin reddi hâlinde
ise alınan bu harç iade edilmez ve harcın kalan kısmı ihalenin feshini
isteyenden tahsil edilir.
Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer
ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi
talebinde, talepte bulunulurken, ilgili kişilerin muhtemel zararına karşılık
olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır.
Talebin reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde genel
hükümlere göre tazminat davasının açılmaması hâlinde hükmedilen para
cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tahsili için
durum mahkemece tahsil dairesine bildirilir. Tahsil dairesi alınan teminattan,
bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde para cezasını tahsil
etmezse talep hâlinde teminat ilgilisine iade edilir.
İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden
itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden
kararı verir. Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde
duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi;
1. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde
kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle
ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle,
2. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde
kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler
bakımından feragat nedeniyle,
3. İşin esasına girerek,
talebin reddine karar verirse ihalenin
feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına
mahkûm eder.”
“İhale kesinleşmedikçe ve ihale konusu mal alıcıya teslim
edilmedikçe veya teslime hazır hâle getirilmedikçe ihale bedeli alacaklılara
ödenmez. İhale konusu malın teslim edilemeyeceği veya teslime hazır hale
getirilemeyeceği durumlarda ihale icra müdürü tarafından iptal olunarak ihale
bedeli alıcısına ödenir.”
MADDE 28 – 2004 sayılı Kanunun 135 inci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki
cümle eklenmiştir.
“Taşınmazın ihale alıcısı adına tescilinden sonra henüz tahliye
yapılmadan taşınmazı ihale alıcısından satın alan da bu fıkra gereğince tahliye
isteme hakkına sahiptir.”
MADDE 29 – 2004 sayılı Kanunun 142/a maddesinin birinci fıkrasında yer alan
“Sıra cetveline karşı 142 nci madde
uyarınca şikâyet veya itiraz yapılmışsa,” ibaresi “Sıra cetvelinin düzenlenmesi
üzerine” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya “bankanın kesin” ibaresinden sonra
gelmek üzere “ve süresiz” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 30 – 2004 sayılı Kanunun 242 nci maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Artırma ilanı ve hazırlık tedbirleri 126 ncı madde
hükmü uyarınca yapılır.”
MADDE 31 – 2004 sayılı Kanunun 244 üncü maddesinin birinci fıkrasına “117”
ibaresinden önce gelmek üzere “111/b,” ibaresi eklenmiş ve fıkrada yer alan
“133,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 32 – 2004 sayılı Kanunun 25 inci, 25/a, 25/b, 133 üncü ve 341 inci
maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 33 – 2004 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 18 – 111/b maddesinin uygulanmasına ilişkin
yönetmelik ile 106 ncı madde uyarınca
çıkarılması gereken tarife, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren altı ay içinde çıkarılır.
87, 88, 106, 110, 111/b, 114, 115, 118, 124,
126, 127, 129, 130, 133, 242 ve 244 üncü maddeler ile 134 üncü maddenin dokuz
ve onuncu fıkralarında bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan değişikliklerin
uygulanmasına Adalet Bakanlığınca belirlenen il veya ilçelerde, 111/b
maddesinin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren başlanır ve bu değişiklikler en geç bir yılın sonunda ülke genelinde
uygulanır. Değişikliklerin
hangi il veya ilçede ne zaman uygulanacağı Adalet Bakanlığının resmi internet
sitesinde duyurulur. Bu değişikliklerin uygulanmasında aşağıdaki esaslar
dikkate alınır:
1. Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, geçiş tarihinden sonra
haczedilen mallar hakkında, bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen 87, 106
ve 110 uncu madde hükümleri uygulanır. Geçiş tarihinden önce haczedilen mallar
hakkında ise değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin
uygulanmasına devam olunur.
2. Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, geçiş tarihinden sonra
ilanı yapılacak açık artırmalar hakkında, bu maddeyi ihdas eden Kanunla
değiştirilen 88, 114, 115, 118, 124, 126, 127, 129 ve 130 uncu maddeler, 134
üncü maddenin dokuz ve onuncu fıkraları ile ihdas edilen 111/b maddesi
uygulanır. Geçiş tarihinden önce ilanı yapılmış açık artırmalar hakkında ise
değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam
olunur.
3. Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, taşınır rehninin veya ipoteğin paraya çevrilmesi, iflas
tasfiyesi ve ortaklığın giderilmesine ilişkin satışlar bakımından, geçiş
tarihinden sonra ilanı yapılacak açık artırmalar hakkında bu maddeyi ihdas eden
Kanunla değiştirilen ve ihdas edilen hükümler uygulanır. Geçiş tarihinden önce
ilanı yapılmış açık artırmalar hakkında ise değişikliklerden önceki hükümler
ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
4. Geçiş tarihinden önce yapılan ilan üzerine ihalesi
gerçekleştirilemeyen ve yeniden satışı talep edilen açık artırmalar hakkında da
bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen ve ihdas edilen hükümler uygulanır.
106 ncı madde uyarınca
çıkarılacak tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten önce satış talep edilmiş
olmasına rağmen kıymet takdiri ile muhafaza ve satış giderlerinin tamamının
yatırılmadığı hâllerde bu tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl
içinde tarifede belirlenen giderlerin yatırılması zorunludur. Bu süre içinde
giderler peşin olarak yatırılmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır.
134 üncü maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan
değişiklikler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ilk derece mahkemeleri ve
bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte
olan ihalenin feshi talepleri hakkında uygulanmaz. Ancak, ihale bedelinin yüzde
onuna kadar para cezasına mahkûmiyete ilişkin hüküm görülmekte olan ihalenin
feshi talepleri hakkında da uygulanır. Temyiz kanun yolu incelemesi aşamasında
bulunan dosyalar bakımından para cezasının oranına ilişkin olarak yapılan
değişiklik tek başına bozma nedeni yapılamaz. Yargıtay değişikliği uygulamak
suretiyle hükmü düzeltebilir.”
MADDE 34 – 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar
Kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin “(A) Mahkeme Harçları” başlıklı bölümünün
“III – Karar ve ilam harcı” başlıklı fıkrasının “1. Nispi harç” başlıklı
bendinin, (f) alt bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent eklenmiştir.
“g) 9/6/1932 tarihli ve 2004
sayılı İcra ve İflas Kanununun 134 üncü maddesi kapsamında satış isteyen
alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak
sahipleri dışında kalan kişilerce ihalenin feshinin talep edilmesi hâlinde
ihale bedeli üzerinden binde 68,31
(Bu harcın yarısı talepte bulunurken peşin olarak yatırılmak
zorundadır. Talebin kabulü hâlinde bu harç başka bir kimseye yüklenmez ve istem
hâlinde iade edilir. Talebin reddi hâlinde ise alınan harç ihalenin feshini
isteyene iade edilmez ve harcın kalan kısmı ihalenin feshini isteyenden tahsil
edilir.)”
MADDE 35 – 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 152 nci maddesinin (II)
numaralı “Tazminatlar” kısmının “G) ADALET HİZMETLERİ TAZMİNATI” bölümüne
aşağıdaki bent eklenmiştir.
“e) İcra başmüdürlerine ayrıca % 50 sine,”
MADDE 36 – 8/5/1991 tarihli ve 3717 sayılı Adli Personel
ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi ile 492
Sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında
Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasına,
“keşif ve icra işlemi” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile sosyal çalışmacı,
psikolog ve pedagoglarla sınırlı olmak üzere araştırma, inceleme ve rapor
işlemleri” ibaresi ve “yetkili kılınan kişilere” ibaresinden sonra gelmek üzere
“ve hâkim veya Cumhuriyet savcısının kararı üzerine görevlendirilen sosyal
çalışmacı, psikolog ve pedagoglara” ibaresi eklenmiş; fıkrada yer alan “hâkim
veya Cumhuriyet savcısının kararı üzerine görevlendirilen sosyal çalışmacı, psikolog
ve pedagoglara,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 37 – 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî
Kanununun 182 nci maddesine birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Mahkeme, kararında kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerinin
yerine getirilmemesi hâlinde, çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydıyla
velayetin değiştirilebileceğini ihtar eder.”
MADDE 38 – 4721 sayılı Kanunun 324 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Velayet kendisine bırakılan ana veya baba, kişisel ilişki
düzenlemesinin gereklerini yerine getirmezse çocuğun menfaatine aykırı olmamak
kaydıyla velayet değiştirilebilir. Bu husus kişisel ilişki kurulmasına dair
kararda taraflara ihtar edilir.”
MADDE 39 – 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma
Kanununa 41 inci maddesinden sonra gelmek üzere başlığı ile birlikte aşağıdaki
Dördüncü Kısım ve madde eklenmiş, mevcut Dördüncü Kısım, Beşinci Kısım olarak
teselsül ettirilmiştir.
“DÖRDÜNCÜ KISIM
Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulması
Görevli ve yetkili birim
MADDE 41/A – (1) Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki
kurulmasına dair aile mahkemeleri tarafından verilen ilam veya tedbir
kararları, çocuğun üstün yararı esas alınarak, Adalet Bakanlığınca kurulan adli
destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerince bu Kısım hükümlerine göre yerine
getirilir.
(2) Müdürlüklerde müdür, yeteri kadar müdür yardımcısı ve personel
ile psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı Adalet Bakanlığı tarafından görevlendirilir.
(3) Müdürlük bulunmayan yerlerde bu Kısım kapsamında yer alan
görevler, Adalet Bakanlığınca belirlenen hukuk mahkemeleri yazı işleri
müdürlüğü tarafından yerine getirilir.
(4) İlam ve tedbir kararlarının yerine getirilmesinde çocuğun
yerleşim yeri müdürlüğü yetkilidir.
(5) İlam ve tedbir kararları müdürlük tarafından görevlendirilen
psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci ve rehber öğretmen gibi
uzmanlar, uzmanın bulunmadığı yerlerde ise öğretmen marifetiyle yerine
getirilir.
(6) İlam ve tedbir kararlarını yerine getirmek için müdürlüğün
talebi üzerine, valilikler tarafından kamu kurum ve kuruluşlarında görevli,
beşinci fıkrada belirtilen uzmanların yer aldığı bir görevli listesi
oluşturulur. Bu uzmanların yeterli sayıda olmaması hâlinde öğretmenler de
listeye dâhil edilir. Bu listede yer alan uzman ve öğretmenlerin görev
yapacakları yer ve tarihler müdürlükler tarafından belirlenir.”
MADDE 40 – 5395 sayılı Kanuna 41 inci maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararlarının yerine
getirilmesi
MADDE 41/B – (1) Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararları,
yükümlüsü tarafından rızasıyla yerine getirilmediği takdirde hak sahibi, ilam
veya tedbir kararının yerine getirilmesi için müdürlüğe başvurabilir.
(2) Talebi alan müdürlük, her türlü iletişim vasıtasını kullanarak
yükümlüyle irtibata geçer ve müdürlük tarafından belirlenen gün ve saatte hak
sahibine teslim edilmek üzere çocuğun belirlenen yere getirilmesini derhâl
bildirir; bu bildirimin yapıldığını veya yükümlüyle irtibat kurulamadığını
tutanağa bağlar.
(3) Yükümlüyle irtibat kurulamaz veya yükümlü çocuğu
getirmeyeceğini beyan ederse yahut yükümlü çocuğu belirlenen yere getirmezse
müdürlük, derhâl yükümlüye, çocuğun teslimine dair bir teslim emri gönderir.
Emir, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı
Tebligat Kanunu hükümlerine göre yükümlüye tebliğ edilir. Bu emirde aşağıdaki
hususlar yer alır:
a) Müdürlük tarafından belirlenen gün ve saatte çocuğu emirde
belirtilen yere getirmek zorunda olduğu.
b) Çocuğu emirde belirtilen yere getirmesine engel teşkil edecek
derecede haklı bir mazereti varsa teslim gününden önce müdürlüğe bildirimde
bulunarak çocuğun müdürlükçe alınmasını talep etmesi gerektiği.
c) Çocuğu getirmez veya haklı mazereti nedeniyle müdürlükçe alınmasını
talep etmezse, çocuğun, uzman veya öğretmen marifetiyle gerekirse kolluktan
yardım alınarak ve zor kullanılarak teslim alınacağı.
d) Emrin gereğinin yerine getirilmemesi hâlinde disiplin hapsiyle
cezalandırılacağı.
e) Müdürlükçe yapılan iş ve işlemlere karşı, öğrenme veya tebliğ
tarihinden itibaren bir hafta içinde, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu yer
aile mahkemesine şikâyette bulunabileceği.
(4) Müdürlüğün belirlediği yere getirilen veya yükümlünün haklı
mazereti nedeniyle müdürlükçe alınan çocuk hak sahibine teslim edilir.
(5) Yükümlü, emrin gereğini yerine getirmezse, çocuk nerede
bulunursa bulunsun müdürlük tarafından alınarak hak sahibine teslim edilir. Bu
hâlde kolluktan yardım istenebilir. Kolluk birimleri, zor kullanma dâhil bu
konudaki talepleri derhâl yerine getirir.
(6) Çocuk hak sahibine teslim edildikten sonra yükümlü haklı bir
sebep olmaksızın çocuğu tekrar alırsa ayrıca yeni bir hükme veya yükümlüyle
irtibata geçmeye ya da teslim emri tebliğine gerek olmaksızın çocuk beşinci
fıkra uyarınca hak sahibine teslim edilir.
(7) Çocuğun üstün yararının gerektirdiği hâllerde müdürlük,
yükümlüyle irtibata geçmeye veya teslim emri tebliğine gerek olmaksızın
doğrudan beşinci fıkra hükmünü uygulayabilir.”
MADDE 41 – 5395 sayılı Kanuna 41 inci maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir
kararlarının yerine getirilmesi
MADDE 41/C – (1) Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya
tedbir kararları, yükümlüsü tarafından rızasıyla yerine getirilmediği takdirde
hak sahibi, ilam veya tedbir kararının yerine getirilmesi için müdürlüğe
başvurabilir.
(2) Talebi alan müdürlük, her türlü iletişim vasıtasını kullanarak
yükümlüyle irtibata geçer; ilam veya tedbir kararında belirtilen gün ve saatte
hak sahibine teslim edilmek üzere çocuğun müdürlük tarafından belirlenen yere
getirilmesini derhâl bildirir; bu bildirimin yapıldığını veya yükümlüyle
irtibat kurulamadığını tutanağa bağlar.
(3) Yükümlüyle irtibat kurulamaz veya yükümlü çocuğu
getirmeyeceğini beyan ederse yahut belirlenen yere getirmezse müdürlük, derhâl
yükümlüye, çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair bir teslim emri gönderir.
Emir, 7201 sayılı Kanun hükümlerine göre yükümlüye tebliğ edilir. Bu emirde
aşağıdaki hususlar yer alır:
a) İlam veya tedbir kararında belirtilen gün ve saatte, gün ve
saatin belirtilmemesi hâlinde müdürlük tarafından belirlenen gün ve saatte
çocuğu emirde belirtilen yere getirmek zorunda olduğu.
b) Çocuğu emirde belirtilen yere getirmesine engel teşkil edecek
derecede haklı bir mazereti varsa teslim gününden önce müdürlüğe bildirimde
bulunarak çocuğun müdürlükçe alınmasını talep etmesi gerektiği.
c) İlam veya tedbir kararı kapsamında emrin tebliğinden sonraki
dönemde de (a) ve (b) bentlerindeki yükümlülüğünün devam edeceği, bunun için
yeniden emir çıkarılmayacağı.
d) Emrin gereğinin yerine getirilmemesi hâlinde disiplin hapsiyle
cezalandırılacağı.
e) Yerleşim yeri veya iletişim bilgilerinin değişmesi hâlinde yeni
adres veya iletişim bilgilerinin müdürlüğe derhâl bildirilmesi gerektiği.
f) Müdürlükçe yapılan iş ve işlemlere karşı, öğrenme veya tebliğ
tarihinden itibaren bir hafta içinde, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu yer
aile mahkemesine şikâyette bulunulabileceği.
(4) Müdürlüğün belirlediği yere getirilen çocuk hak sahibine
teslim edilir. Hak sahibine; ilam veya tedbir kararında belirtilen sürenin
bitiminde çocuğu, belirlenen yere getirmek zorunda olduğu, çocuğu getirmez veya
kendisinden kaynaklanmayan makul sebepler hariç olmak üzere geç getirirse disiplin
hapsiyle cezalandırılacağı, hakkında suç duyurusunda bulunulacağı hususu
tutanağa bağlanarak tebliğ edilir. Çocuk, belirlenen yere getirilmezse hak
sahibi hakkında müdürlük tarafından suç duyurusunda bulunulur ve müteakip süreç
hakkında yükümlü bilgilendirilir.
(5) Kişisel ilişki kurulmasından sonra hak sahibi tarafından
teslim yerine getirilen çocuğun yükümlüye veya yükümlünün belirlediği kişiye
teslimi mümkün olmazsa çocuk hak sahibinde bırakılır. Bu da mümkün olmazsa
müdürlüğün talebi üzerine, aile ve sosyal hizmetler il müdürlüğü tarafından
çocuğun geçici olarak barınmasına yönelik tedbirler alınır.
(6) Yükümlü haklı mazereti nedeniyle çocuğun müdürlükçe alınmasını
talep ederse, gerektiğinde hak sahibi de hazır bulundurulmak suretiyle çocuk,
müdürlük tarafından yükümlüden alınarak hak sahibine teslim edilir.
(7) Hak sahibi, emrin yükümlüye tebliğinden sonraki dönemde,
teslim saatinden en az kırk sekiz saat önce çocuğu teslim almaya geleceğini
müdürlüğe yazılı olarak, elektronik ortamda veya başvuru aşamasında beyan
ettiği iletişim kanalıyla bildirmek zorundadır. Hak sahibinin bildirimde
bulunmadığı veya gelemeyeceğini bildirdiği hâllerde bu husus ve çocuğu emirde
belirtilen yere getirme zorunluluğu bulunmadığı yükümlüye bildirilir. Tüm bu
işlemler tutanak altına alınır.
(8) Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair işlemlerin çocuğun
üstün yararını koruyacak şekilde yerine getirilebilmesi amacıyla müdürlüğün
önerisi üzerine aile mahkemesince, çocuk, hak sahibi veya yükümlü hakkında
danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilebilir. Yükümlünün teslim emrine
aykırı ilk hareketinde müdürlük yükümlü hakkında danışmanlık tedbiri
uygulanmasını aile mahkemesinden talep eder.
(9) İlam veya tedbir kararını rızasıyla yerine getirdiğini iddia
eden yükümlü, ikinci fıkra uyarınca yapılan bildirimin veya bu bildirim
yapılamamışsa üçüncü fıkra uyarınca gönderilen teslim emrinin haksız olduğunu
süresi içinde şikâyet yoluyla ileri sürebilir.
(10) Çocuğun yerleşim yerinin değişmesi hâlinde dosya resen ilgili
yer müdürlüğüne gönderilir ve ilgili müdürlük işlemlere kaldığı yerden devam
eder. Bu müdürlük, dosyadaki teslim emri kapsamında sadece teslimin
gerçekleştirileceği yeni yeri yükümlüye tebliğ eder. Teslim yeri değişikliği
hak sahibine her türlü iletişim vasıtasıyla bildirilir.
(11) Hak sahibi veya teslim yükümlüsü hakkında, 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uyarınca gizlilik kararı ya da
başka bir tedbire karar verilmesi hâlinde, teslim işlemleri bu kararlar dikkate
alınarak yerine getirilir.
(12) Hak sahibi, teslim emrinin yükümlüye
tebliğinden sonraki dönemde, teslim saatinden en az kırk sekiz saat önce çocuğu
teslim almaya geleceğini müdürlüğe bildirdiği hâlde haklı bir mazeret
olmaksızın art arda iki kez veya bir yılda üç kez gelmezse müdürlük tarafından
dosyanın işlemden kaldırılmasına ve teslim emrinin hükümsüz hâle gelmesine
karar verilir. Bu
karar hak sahibi ve yükümlüye tebliğ edilir.
(13) Teslim emrinin tebliğinden sonraki
dönemde yükümlü en az bir yıl boyunca emrin gereğini usulüne uygun bir şekilde
yerine getirir ve müteakip dönemde de kişisel ilişki kurulmasına dair mahkeme
kararına uygun olarak hareket edeceğini taahhüt ederse müdürlük, ilgili uzmanın
kanaatini de alarak dosyanın işlemden kaldırılmasına ve teslim emrinin hükümsüz
hâle gelmesine karar verebilir. Bu karar hak sahibi ve yükümlüye tebliğ edilir. Yükümlü bu
taahhüdünü yerine getirmezse hak sahibinin talebiyle yükümlüye doğrudan teslim
emri tebliğ edilir.”
MADDE 42 – 5395 sayılı Kanuna 41 inci maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Teslim mekânları
MADDE 41/D – (1) Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki
kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin
işlemler, müdürlükçe belirlenen teslim mekânlarında gerçekleştirilir.
(2) Teslim işlemleri için müdürlüğün talebi üzerine, valilikler ve
belediyeler tarafından elverişli teslim mekânları belirlenir, yoksa oluşturulur;
araç tahsis edilir ve sürücü görevlendirilir.
(3) Teslim mekânlarının belirlenmesinde, oluşturulmasında,
tefrişinde, bu mekânların güvenliğinin sağlanmasında ve teslim hizmetlerinin
sunumunda, kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler, müdürlüğe her türlü
desteği sağlamakla yükümlüdür.”
MADDE 43 – 5395 sayılı Kanuna 41 inci maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Şikâyet ve itiraz
MADDE 41/E – (1) Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki
kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin
müdürlükçe yapılan işlem ve verilen kararlara karşı, öğrenme veya tebliğ
tarihinden itibaren bir hafta içinde, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu yer
aile mahkemesine şikâyette bulunulabilir.
(2) Mahkeme, yapılan işlemlerin yerine getirilmesini durdurabilir
ve dosya üzerinden veya gerektiğinde ilgilileri dinlemek suretiyle ivedilikle
karar verir.
(3) Şikâyet üzerine verilen karara karşı, tebliğ tarihinden
itibaren bir hafta içinde itiraz edilebilir. Mahkeme,
itirazı incelemesi için dosyayı o yerde aile mahkemesinin birden fazla
dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son
numaralı daire için birinci daireye, o yerde aile mahkemesinin tek dairesi
bulunması hâlinde asliye hukuk mahkemesine, aile mahkemesi hâkimi ile asliye
hukuk mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın aile
mahkemesine veya asliye hukuk mahkemesine ivedilikle gönderir. İtiraz
mercii, bir hafta içinde kararını verir. Merci, itirazı yerinde görürse işin
esası hakkında karar verir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.”
MADDE 44 – 5395 sayılı Kanuna 41 inci maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam
veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine muhalefet
MADDE 41/F – (1) Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir
kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler
ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak
şikâyet üzerine, fiil suç teşkil etse dahi, üç aya kadar disiplin hapsi ile
cezalandırılır.
(2) Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir
kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler
ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak
şikâyet üzerine, üç günden on güne kadar disiplin hapsiyle cezalandırılır.
(3) Kişisel ilişki kurulması için kendisine çocuk teslim edilen
hak sahibi, ilam veya tedbir kararında belirtilen sürenin bitiminde çocuğu
belirlenen yere getirmezse, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, fiil suç
teşkil etse dahi, üç aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır.
(4) Yukarıdaki fıkralar kapsamında şikâyete bakacak görevli ve
yetkili mahkeme, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu yer aile mahkemesidir.
(5) Şikâyet olunana, şikâyet dilekçesi ile birlikte duruşma gün ve
saatini bildiren davetiye gönderilir. Davetiyede, savunma ve delillerini
duruşma gününe kadar bildirmesi gerektiği; duruşmaya gelmediği takdirde
yargılamaya yokluğunda devam olunarak karar verileceği ihtar olunur. Mahkeme, duruşmaya gelen şikâyet olunanın, 5271 sayılı Kanunun
147 nci maddesinde
belirtilen haklarını hatırlatarak savunmasını alır; gerekli araştırmayı yapar;
dosyadaki delilleri değerlendirir; şikâyet olunanın teslim emrine aykırı
hareket ettiğini veya emrin gereğinin yerine getirilmesini engellediğini yahut
sürenin bitiminde çocuğu belirlenen yere getirmediğini tespit ederse disiplin
hapsi ile cezalandırılmasına, aksi takdirde şikâyetin reddine karar verir.
(6) Disiplin hapsi ile cezalandırmaya ilişkin kararlar,
kesinleşmesini müteakip Cumhuriyet başsavcılığı tarafından infaz edilir. Bu
kararlar kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine
getirilemez.
(7) Şikâyetten vazgeçilmesi hâlinde veya birinci ve üçüncü
fıkralar bakımından çocuğun velayet hakkı sahibine teslim edilmesi durumunda
dava ve bütün sonuçlarıyla beraber ceza düşer.
(8) Yukarıdaki fıkralar uyarınca aile mahkemesince verilen
kararlara karşı, 41/E maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca itiraz edilebilir.”
MADDE 45 – 5395 sayılı Kanuna 41 inci maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki madde eklenmiştir.
“İçeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi
MADDE 41/G – (1) Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması
kapsamında çocuğun uzman veya öğretmen tarafından yükümlüden ya da hak
sahibinden teslim alındığı veya diğerine teslim edildiği sırada kayda alınan
ses veya görüntülerin internet ortamında yayınlanması nedeniyle kişilik
haklarının ihlal edildiğini iddia eden ilgililer, 4/5/2007 tarihli
ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu
Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 9 uncu
maddesi uyarınca içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesini isteyebilir.”
MADDE 46 – 5395 sayılı Kanuna 41 inci maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Giderlerin karşılanması
MADDE 41/H – (1) Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına
dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin yapılacak
işlemler, 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı
Harçlar Kanunu ile diğer kanunlar uyarınca alınması gereken tüm harçlardan
istisnadır. Ayrıca bu iş ve işlemlerin yürütülmesi için yapılacak tüm
masraflar, avukatlık ücreti hariç, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.
(2) Çocuk teslimi ve çocukla kişisel
ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine
ilişkin işlemleri hafta sonu ve resmî tatil günlerinde yerine getirmek üzere
görevlendirilen uzman ve öğretmenlere bu kapsamda fiilen görev yaptıkları her
teslim işlemi için, görevlendirilen diğer kişilere ise bu kapsamda görev
yaptıkları her gün için (500) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan
katsayıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödeme yapılır. Bu kapsamda uzman ve öğretmenlere bir ayda
yapılacak ödeme tutarı (10000) gösterge rakamının, görevlendirilen diğer
kişilere ise (5000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayıyla
çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemez. Bu ödemeden damga vergisi hariç
herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz. Bu fıkra uyarınca yapılacak ödemelerden
kadrolu veya sözleşmeli olup olmadığına bakılmaksızın görevlendirilen tüm
personel yararlanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet
Bakanlığınca belirlenir.”
MADDE 47 – 5395 sayılı Kanuna 41 inci maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Yönetmelik
MADDE 41/İ – (1) Bu Kısmın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 48 – 5395 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu Kanunun Dördüncü Kısmının uygulanmasına
ilişkin yönetmelik, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren altı ay içinde çıkarılır.
(2) Bu Kanunun Dördüncü Kısmının uygulanmasına, Adalet
Bakanlığınca belirlenen il veya ilçelerde başlanır ve birinci fıkra uyarınca
çıkarılan yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç bir yılın
sonunda ülke genelinde uygulamaya geçilir. Dördüncü Kısmın hangi il veya ilçede
ne zaman uygulanacağı Adalet Bakanlığının resmî internet sitesinde duyurulur.
(3) İkinci fıkra uyarınca Dördüncü Kısmın henüz uygulanmadığı
yerlerde, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı
İcra ve İflas Kanununun, bu maddeyi ihdas eden Kanunla yürürlükten kaldırılan
25, 25/a ve 25/b maddelerinin uygulanmasına devam olunur.
(4) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşen ve
2004 sayılı Kanunun mülga 341 inci maddesi kapsamında kalan eylemlere ilişkin
şikâyetler, icra mahkemelerince sonuçlandırılır.
(5) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra;
a) Üçüncü fıkra gereğince 2004 sayılı Kanunun mülga 25, 25/a, 25/b
maddeleri uyarınca icra dairelerince,
b) Dördüncü Kısım gereğince müdürlüklerce,
yürütülen çocuk teslimi veya çocukla kişisel
ilişki kurulması sürecindeki emre veya kararın yerine getirilmesine muhalefet
eylemleri bakımından 41/F maddesi uygulanır.
(6) İkinci fıkra uyarınca Dördüncü Kısmın uygulanmaya başlandığı
il ve ilçelerde, çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair
ilamların icrasına ilişkin derdest takip dosyaları, icra dairesince teslim veya
kişisel ilişki kurulması işlemleriyle sınırlı olmak üzere resen işlemden
kaldırılır. Şu kadar ki, çocuğun, bu tarih itibarıyla kişisel ilişki kurulması
kapsamında hak sahibinde bulunduğu hâller bakımından dosya, çocuğun yükümlüye
teslim edilmesinden sonra işlemden kaldırılır.
(7) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren çocuk teslimi
veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilamların icrası için icra
daireleri nezdinde yapılacak takip işlemleri, 492 sayılı Kanun ile diğer
kanunlar uyarınca alınması gereken tüm harçlardan istisnadır. İşlemleri yerine
getiren icra müdürlerine 8/5/1991 tarihli ve
3717 sayılı Adli Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve
Tazminat Verilmesi ile 492 Sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten
Kaldırılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde,
uzman ve öğretmenlere ise 41/H maddesinde belirtilen esaslara göre ücret
ödenir. Bu iş ve işlemler için yapılacak tüm masraflar, avukatlık ücreti hariç,
Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul
ve esaslar Adalet Bakanlığınca belirlenir.
(8) Bu maddede kabul edilen usul ve esaslar, 22/11/2007 tarihli ve 5717 sayılı Uluslararası Çocuk
Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun uyarınca yapılacak çocuk teslim
işlemleri bakımından da uygulanır.”
MADDE 49 – 22/11/2007 tarihli ve 5717 sayılı Uluslararası
Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanunun 18 inci maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Çocuğun iadesine veya şahsî ilişki kurulmasına dair
ilamlar, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı
Çocuk Koruma Kanununun Dördüncü Kısım hükümlerine göre teslim emri tebliğ
edilmeksizin yerine getirilir.”
MADDE 50 – 5717 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin başlığı “Adli destek ve
mağdur hizmetleri müdürlüğünün yetkisi” şeklinde ve ikinci fıkrasında yer alan
“icra müdürlüğünün” ibaresi “adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüğünün”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 51 – 5717 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin
birinci fıkrasında yer alan “icra müdürlüğünün” ibaresi “adli destek ve mağdur
hizmetleri müdürlüğünün” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 52 – 5717 sayılı Kanunun 21
inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İcra ve İflâs Kanununun 25/b
maddesinde öngörülen hükümler uygulanır” ibaresi “5395 sayılı Kanunun Dördüncü
Kısım hükümleri uyarınca psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci
ve rehber öğretmen gibi uzmanlar, bunların yeterli sayıda olmaması hâlinde ise
öğretmen hazır bulundurulur” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 53 – 5717 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin
başlığı “Teslim işlemlerinin ertelenmesi” şeklinde, birinci fıkrasında yer alan
“icra müdürü” ibaresi “adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüğü” ve “icra
ertelenir” ibaresi “teslim işlemleri ertelenir” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 54 – 5717 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
“İcra ve İflâs Kanununun 341 inci maddesi hükümleri” ibaresi “5395 sayılı
Kanunun 41/F maddesi hükmü” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 55 – 5717 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan
“9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs
Kanunu,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 56 – 6/12/2018 tarihli ve 7155 sayılı Abonelik
Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü
Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “iki” ibaresi
“beş” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 57 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 58 – Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.