TÜRK CEZA
KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 7406
Kabul
Tarihi: 12/5/2022
27.05.2022 tarih ve 31848 sayılı R.G.
MADDE 1- 26/9/2004 tarihli ve 5237
sayılı Türk Ceza Kanununun 62 nci maddesinin
ikinci fıkrasında yer alan “sürecindeki davranışları,” ibaresi “sürecindeki
pişmanlığını gösteren davranışları veya” şeklinde değiştirilmiş ve “gibi
hususlar” ibaresi madde metninden çıkarılmış, fıkraya birinci cümlesinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki cümle ve “kararda” ibaresinden sonra gelmek üzere
“gerekçeleriyle” ibaresi eklenmiştir.
“Ancak failin duruşmadaki mahkemeyi etkilemeye yönelik şeklî tutum
ve davranışları, takdiri indirim nedeni olarak dikkate alınmaz.”
MADDE 2- 5237 sayılı Kanunun 82 nci maddesinin
birinci fıkrasının (f) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“f) Kadına karşı,”
MADDE 3- 5237 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin
ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı
aydan az olamaz.”
MADDE 4- 5237 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki
cümle eklenmiştir.
“Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı beş
yıldan az olamaz.”
MADDE 5- 5237 sayılı Kanunun 96 ncı maddesinin
birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı iki yıl
altı aydan az olamaz.”
MADDE 6- 5237 sayılı Kanunun 106 ncı maddesinin
birinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Bu suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dokuz
aydan az olamaz.”
MADDE 7- 5237 sayılı Kanunun 113 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(2) Suçun konusunun sağlık hizmeti olması hâlinde, verilecek ceza
altıda biri oranına kadar artırılır.”
MADDE 8- 5237 sayılı Kanuna 123 üncü maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Israrlı takip
MADDE 123/A- (1) Israrlı bir
şekilde; fıziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını,
bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak
suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin
veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı
aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Suçun;
a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı
işlenmesi,
b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da
okulunu veya işini bırakmasına neden olması,
c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine
yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi,
hâlinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis
cezası verilir.
(3) Bu maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması
şikâyete bağlıdır.”
MADDE 9- 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanununun 100 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinin (4)
numaralı alt bendinde yer alan “Silahla işlenmiş kasten yaralama (madde 86,
fıkra 3, bent e)” ibaresi “Kasten yaralama (madde 86, fıkra 3, bent b, e ve f)”
şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“i) Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu.
j) Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı
görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu.”
MADDE 10- 5271 sayılı Kanunun 234
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi ile (b)
bendinin (5) numaralı alt bendinde yer alan “cinsel saldırı suçu ile” ibareleri
“cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçları ile
kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence veya eziyet suçlarında ve”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 11- 5271 sayılı Kanunun 239 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer
alan “cinsel saldırı suçu ile” ibaresi “cinsel saldırı, çocukların cinsel
istismarı veya ısrarlı takip suçları ile kadına karşı işlenen kasten yaralama,
işkence veya eziyet suçlarında ve” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 12- 5271 sayılı Kanunun 253 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan
“suçlarda,” ibaresi “suçlarda ve ısrarlı takip suçunda (madde 123/A),” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 13- 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri
Temel Kanununun ek 12 nci maddesinin
birinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 14- 3359 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 18- Yükseköğretim Kanununun 53 üncü maddesinde yer alan
soruşturma usulüne tabi olanlar hariç olmak üzere, kamu veya özel sağlık kurum
ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri
ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında
yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar
nedeniyle yapılan soruşturmalar hakkında 2/12/1999 tarihli
ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında
Kanun hükümleri uygulanır. Soruşturma izni, Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan
Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından verilir. Mesleki Sorumluluk Kurulu, özel
sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş
hekimleri ile diğer sağlık meslek mensupları bakımından il sağlık
müdürlüklerinde görevli başkan veya yardımcılarını da ön inceleme yapmak üzere
görevlendirebilir. Soruşturma izni verilmesine ilişkin 4483 sayılı Kanunun
7 nci maddesindeki süreler, iki kat olarak
uygulanır. Mesleki Sorumluluk Kurulunun kararlarına karşı Ankara Bölge İdare
Mahkemesine itiraz edilebilir.
Kamu kurum ve kuruluşları ve Devlet
üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek
mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve
tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle idare tarafından ödenen tazminattan
dolayı ilgilisine rücu edilip edilmeyeceğine ve rücu miktarına,
ilgilinin görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye
kullanıp kullanmadığı ve kusur durumu gözetilerek Mesleki Sorumluluk Kurulu
tarafından bir yıl içinde karar verilir.
Mesleki Sorumluluk Kurulu, Sağlık Bakanı tarafından belirlenen;
a) Bakan yardımcısı,
b) Sağlık Hizmetleri, Kamu Hastaneleri, Hukuk Hizmetleri, Yönetim
Hizmetleri genel müdürleri veya yardımcıları,
c) Profesör veya doçent unvanlı biri dâhilî, diğeri cerrahi branştan iki hekim,
olmak üzere yedi üyeden oluşur. Mesleki Sorumluluk
Kurulunun başkanı Bakan yardımcısıdır. (c) bendi uyarınca belirlenen üyelerin
görev süresi iki yıldır.
Mesleki Sorumluluk Kurulu, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla
toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğuyla karar alır. Oylamalarda
çekimser oy kullanılamaz.
Sağlık Bakanı gelen işin niteliği ve sayısına göre, başka bir
Bakan yardımcısının başkanlığında üçüncü fıkrada gösterilenlerden, yeni
kurullar oluşturabilir.
Mesleki Sorumluluk Kurulu üyeleri, ikinci fıkra kapsamında
verdikleri kararlar sebebiyle görevinin gereklerine aykırı hareket ettiklerinin
kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararıyla tespit edilmesi dışında mali ve idari
yönden sorumlu tutulamaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık
Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 15- 3359 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 13- Ek 18 inci maddenin birinci fıkrası hükümleri,
4483 sayılı Kanun hükümleri uyarınca haklarında kesinleşmiş bir soruşturma izni
verilenler bakımından uygulanmaz ve soruşturma veya kovuşturmalara devam olunur.
Kamu kurum ve kuruluşları ve Devlet
üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek
mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yapmış oldukları muayene,
teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle idare
tarafından ödenen tazminattan dolayı açılan rücu davalarından, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yargılaması devam edenler
bakımından ek 18 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca karar verilmek üzere
Mesleki Sorumluluk Kuruluna başvurması için davacıya iki aylık süre
verilir. Başvuru
yapılmaması hâlinde dava usulden reddedilir. Bu durumda yargılama gideri
taraflar üzerinde bırakılır ve davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmez.”
MADDE 16- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 17- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.