DANIŞTAY
KARARLARI
Danıştay
Dördüncü Daire Başkanlığından; 07.10.2022 tarih ve 31976 sayılı R.G.
Esas No :2022/198
Karar No :2022/1443
KANUN YARARINA TEMYİZ EDEN :Danıştay
Başsavcılığı
DAVACI :Soner Yılmaz
Necip Fazıl Mah. Gaffar Okkan Cad. Sinpaş Aqua Manors
Sitesi D Blok No:6D D: 11
Ümraniye/İSTANBUL
DAVALI :İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
(Sarıgazi Vergi Dairesi Müdürlüğü) Adnan Menderes
Bulvarı No:56 Fatih/İSTANBUL
İSTEMİN ÖZETİ :İstanbul 9. Vergi
Mahkemesinin 30/11/2021 tarih ve E:2021/3345, K:2021/3035 sayılı kararının 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51. maddesi uyarınca kanun yararına
temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :Davacı adına 2020
yılına ilişkin olarak tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması
istemiyle açılan davayı; dava konusu cezalı tarhiyata karşı daha önce açılan
davanın, Mahkemelerinin 13/09/2021 tarih ve E:2021/2534, K:2021/2032 sayılı
kararıyla, İdari Yargılama Usulü Kanununun 5. maddesi uyarınca dilekçe ret
kararı ile sonuçlandığı, bu kararın davacının dava dilekçesinde yazılı olan ve
adres kayıt sistemindeki adresine tebligata çıkarıldığı, tebliğ imkansızlığı
nedeniyle Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca ilgili mahalle muhtarına
22/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 2 nolu haber kağıdının muhatabın kapısına
yapıştırıldığı, 30 gün içerisinde dilekçenin yenilenmesi gerekirken, yenileme
süresi geçirildikten çok sonra 24/11/2021 tarihinde kayda giren dilekçe ile
davanın yenilendiği görüldüğünden, süresi geçirildikten sonra yenilenen davanın
süre aşımı nedeniyle esasının inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle istinaf
yolu kapalı olarak reddeden, İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin 30/11/2021 gün
E:2021/3345, K:2021/3035 sayılı kararının, Danıştay Başsavcılığı tarafından
hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI :Abdulkadir
ATALIK
DÜŞÜNCESİ :Davacı adına 2020 yılına
ilişkin olarak tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması
istemiyle açılan davayı; dava konusu cezalı tarhiyata karşı daha önce açılan
davanın, Mahkemelerinin 13/09/2021 tarih ve E:2021/2534, K:2021/2032 sayılı
kararıyla, İdari Yargılama Usulü Kanununun 5. Maddesi uyarınca dilekçe ret
kararı ile sonuçlandığı, bu kararın davacının dava dilekçesinde yazılı olan ve
adres kayıt sistemindeki adresine tebligata çıkarıldığı, tebliğ imkansızlığı
nedeniyle Tebligat Kanununun 21/2. Maddesi uyarınca ilgili mahalle muhtarına
22/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 2 nolu haber kağıdının muhatabın kapısına
yapıştırıldığı, 30 gün içerisinde dilekçenin yenilenmesi gerekirken, yenileme
süresi geçirildikten sonra 24.11.2021 tarihinde kayda giren dilekçe ile davanın
yenilendiği görüldüğünden, süresi geçirildikten sonra yenilenen davanın süre
aşımı nedeniyle esasının inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle red edilen,
İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin 30/11/2021 gün E:2021/3345, K:2021/3035 sayılı
kararının; tebligat usulüne uygun yapılmadığından davanın süre aşımından
reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu öne sürülerek davacı vekili tarafından
kanun yararına temyiz edilmesi istemiyle Danıştay Başsavcılığına yapılan
başvuru üzerine konu incendi:
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Bilinen adreste tebligat” başlıklı 10. Maddesinde; “Tebligat,
tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin
tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde,
muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son
adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmüne yer
verilmiştir. Aynı Kanunun 21. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse
veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri
gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru
tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine
veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm
edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına
yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa
keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine,
varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı
tarih, tebliğ tarihi sayılır.
Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki
adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış
olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar
heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında
teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen
adresteki binanın kapısına yaptırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih,
tebliğ tarihi sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Olayda, davacı tarafından vergi zıyaı cezalı gelir
vergisi tarhiyatına karşı dava açıldığı, aralarında maddi ve hukuki yönden
bağlılık veya sebep-sonuç ilişkisi bulunmayan cezalı tarhiyatlara karşı üç ayrı
dilekçe ile dava açılması gerekirken, tek dilekçe ile dava açıldığı bu nedenle
2577 sayılı Yasa’nın 5. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin, aynı Kanunun
15. maddesinin 1/d bendi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün
içinde belirtilen noksanlıklar tamamlanarak yenilenmek üzere reddine karar
verildiği, bu kararın davacının, “Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Ispartakule Cad.
No:12 İç Kapı No:25 Bahçeşehir/İSTANBUL” adresine tebliğe çıkarıldığı, tebliğ
imkansızlığı nedeniyle Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca İlgili mahalle
muhtarına 22.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, 2 nolu haber kağıdının
muhatabın kapısına yapıştırıldığı, 30 gün olan yenileme süresi geçirildikten
sonra yenilenen davanın süre aşımı nedeniyle esasının inceleme olanağı bulunmadığı
gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
Davacının, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri
Genel Müdürlüğü’nden temin ederek kanun yararına temyiz talebine ilişkin
dilekçesine eklediği “Tarihçeli Yerleşim
Yeri Bilgileri Raporu”nda, söz konusu dilekçe ret kararının tebliğinin
denendiği “Bahçeşehir 1.Kısım Mah. Ispartakule Cad. No:12 iç Kapı No:25
Bahçeşehir/İSTANBUL” adresinin, davacının adres kayıt sisteminde yer alan son
adresi olmadığı, adres kayıt sisteminde yer alan son adresinin “Necip Fazıl
Mah. Gaffar Okkan Cad. Sinpaş Aqua Manors Sitesi D Blok No:6D iç Kapı No:11
Ümraniye,İSTANBUL” olarak davacının 08.01.2019 tarihindeki beyanı ile
değiştirildiği görülmektedir.
Bu durumda davacının 2577 sayılı Yasa’nın 5. maddesine
uygun olmayan dava dilekçesinin reddine ilişkin İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin
13/09/2021 tarih ve E:2021/2534, K:2021/2032 sayılı kararının, davacının adres
kayıt sistemindeki son adresi olan “Necip Fazıl Mah. Gaffar Okkan Cad. Sinpaş
Aqua Manors Sitesi D Blok No:6D iç Kapı No:11 Ümraniye/İSTANBUL” adresine tebliği
denenmeden, daha önceki adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca
yapılan tebliğ esas alınmak suretiyle davanın süre aşımı nedeniyle esasının
inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesinde hukuka uygunluk
bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; aksi yolda verilen ve hukuka
aykırı olduğu sonucuna varılan İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin 30/11/2021 gün
E:2021/3345, K:2021/3035 sayılı kararının, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü
Kanununun 51’inci maddesi uyarınca kanun yararına temyiz edilmesinin uygun
olacağı düşünülmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ :Enes
AKIL
DÜŞÜNCESİ : Kanun yararına temyiz isteminin kabulü gerekliği
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ
ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik
Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebligatın yapılması”
başlıklı 1. maddesinde; “Kazai merciler, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu
Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe
kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli
idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV)
sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile vakıf yükseköğretim
kurumları, il özel idareleri, belediyeler, köy hükmi şahsiyetleri, barolar ve
noterler tarafından yapılacak elektronik ortam da dahil tüm tebligat, bu Kanun
hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur
vasıtasıyla yapılır.” düzenlemesine, “Bilinen adreste tebligat” başlıklı 10.
maddesinde “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya
tebligat yapılmaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim
yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya
yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü
şartıyle her yerde tebligat yapılması caizdir.” düzenlemesine, “Tebliğ imkansızlığı
ve tebellüğden imtina” başlıklı 21. Maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak
kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden
hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ
memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından
birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve
tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın
kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa
keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine,
varsa yönetici veya Kapıcıya da bildirilir, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı
tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt
sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten
sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin
muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya
memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva
eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin
kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Muhtar, ihtiyar heyeti azaların,
zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen
evrakı kabule mecburdurlar.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından vergi
ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatına
karşı dava açıldığı, aralarında maddi ve hukuki yönden bağlılık veya
sebep-sonuç ilişkisi bulunmayan cezalı tarhiyatlara karşı üç ayrı dilekçe ile
dava açılması gerekirken, tek dilekçe ile dava açıldığı bu nedenle 2577 sayılı
Yasa’nın 5. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin, aynı Kanunun 15.
maddesinin 1/d bendi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde
belirtilen noksanlıklar tamamlanarak yenilenmek üzere reddine karar verildiği,
bu kararın davacının, Bahçeşehir 1. Kısım Mah, Ispartakule Cad. No:12 İç Kapı
No:25 Bahçeşehir/İSTANBUL” adresine tebliğe çıkarıldığı, tebliğ imkansızlığı
nedeniyle Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca ilgili mahalle muhtarına
22/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 2 nolu haber kağıdının muhatabın kapısına
yapıştırıldığı, 30 gün olan yenileme süresi geçirildikten sonra yenilenen
davanın süre aşımı nedeniyle esasının inceleme olanağı bulunmadığı
gerekçesiyle, kesin olarak reddedildiği anlaşılmaktadır.
Olayda; davacının İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık
işleri Genel Müdürlüğü’nden temin ederek kanun yararına temyiz talebine ilişkin
dilekçesine eklediği ve uyap ortamında teyit edilen, “Tarihçeli Yerleşim Yeri Bilgileri Raporu”nda, söz konusu dilekçe ret kararının tebliğinin denendiği “Bahçeşehir
1, Kısım Mah. Ispanakule Cad No:12 İç Kapı No:25 Bahçeşehir/İSTANBUL” adresinin,
davacının adres kayıt sisteminde yer alan son adresi olmadığı, adres kayıt
sisteminde yer alan son adresinin “Necip Fazıl Mah. Gaffar Okkan Cad. Sinpaş Aqua
Manors Sitesi D Blok No:80 iç Kapı No:11 Ümraniye/İSTANBUL” olarak davacının
08/01/2019 tarihindeki beyanı ile değiştirildiği görülmektedir.
Bu durumda davacının
2577 sayılı Yasa’nın 5. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin reddine ilişkin
İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin 13/09/2021 tarih ve E:2021/2534, K:2021/2032
sayılı kararının, davacının adres kayıt sistemindeki son adresi olan “Necip Fazıl
Mah. Gaffar Okkan Cad. Sinpaş Aqua Manors Sitesi D Blok No:6D iç Kapı No:11
Ümraniye/İSTANSUL” adresine tebliği denenmeden, daha önceki adresine Tebligat
Kanununun 21/2. maddesi uyarınca yapılan tebliğ esas alınmak suretiyle davanın
süre aşımı nedeniyle esasının inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle
reddedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Danıştay
Başsavcılığının KANUN YARARINA BOZMA
İSTEMİNİN KABULÜNE,
2- İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin
30/11/2021 tarih ve E:2021/3345, K:2021/3035 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu’nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün
sonuçlarına etkili olmamak koşulu ile bozulmasına,
3- Kararın bir örneğinin Adalet
Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine,
4- Kararın Resmi Gazetede
yayımlanmasına, 09/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Danıştay Dördüncü
Daire Başkanlığından:
Esas No :2022/199
Karar No :2022/1444
KANUN YARARINA
TEMYİZ EDEN :Danıştay Başsavcılığı
DAVACI : Soner Yılmaz
Necip Fazıl Mah. Gaffar Okkan Cad. Sinpaş
Aqua Manors Sitesi D Blok
No:6D iç Kapı No:11 Ümraniye/İSTANSUL
DAVALI :İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
(Sarıgazi Vergi Dairesi Müdürlüğü)
Adnan
Menderes Bulvarı No:56 Fatih/İSTANBUL
İSTEMİN ÖZETİ :İstanbul
9. Vergi Mahkemesinin 30/11/2021 tarih ve E:2021/3344, K:2021/3034 sayılı
kararının 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 51. maddesi uyarınca
kanun yararına temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA
SÜRECİ :Davacı adına 2018 yılına ilişkin
olarak tarh edilen vergi ziyai cezalı gelir vergisinin kaldırılması istemiyle
açılan davayı; dava konusu cezalı tarhiyata karşı daha önce açılan davanın,
Mahkemelerinin 13/09/2021 tarih ve E:2021/2534, K:2021/2032 sayılı kararıyla,
idari Yargılama Usulü Kanununun 5. maddesi uyarınca dilekçe ret kararı ile
sonuçlandığı, bu kararın davacının dava dilekçesinde yazılı olan ve adres kayıt
sistemindeki adresine tebligata çıkarıldığı, tebliğ imkansızlığı nedeniyle
Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca ilgili mahalle muhtarına 22/09/2021
tarihinde tebliğ edildiği, 2 nolu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı,
30 gün içerisinde dilekçenin yenilenmesi gerekirken, yenileme süresi
geçirildikten çok sonra 24/11/2021 tarihinde kayda giren dilekçe ile davanın
yenilendiği görüldüğünden, süresi geçirildikten sonra yenilenen davanın süre
aşımı nedeniyle esasının inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle istinaf yolu
kapalı olarak reddeden, İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin 30/11/2021 gün
E:2021/3344, K:2021/3034 sayılı kararının, Danıştay Başsavcılığı tarafından
hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun
51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : Abdulkadir ATALIK
DÜŞÜNCESİ :
Davacı adına 2018 yılına ilişkin olarak tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir
vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; dava konusu cezalı tarhiyata
karşı daha önce açılan davanın, Mahkemelerinin 13/09/2021 tarih ve E:2021/2534,
K:2021/2032 sayılı kararıyla, İdari Yargılama Usulü Kanununun 5. maddesi
uyarınca dilekçe ret kararı ile sonuçlandığı, bu kararın davacının dava
dilekçesinde yazılı olan ve adres kayıt sistemindeki adresine tebligata çıkarıldığı,
tebliğ imkansızlığı nedeniyle Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca ilgili
mahalle muhtarına 22.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, 2 nolu haber kağıdının
muhatabın kapısına yapıştırıldığı, 30 gün içerisinde dilekçenin yenilenmesi
gerekirken, yenileme süresi geçirildikten çok sonra 24.11.2021 tarihinde kayda
giren dilekçe ile davanın yenilendiği görüldüğünden, süresi geçirildikten sonra
yenilenen davanın süre aşımı nedeniyle esasının inceleme olanağı bulunmadığı
gerekçesiyle reddeden, İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin 30/11/2021 gün
E:2021/3344, K:2021/3034 sayılı kararının; tebligat usulüne uygun yapılmadığından
davanın süre aşımından reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu öne sürülerek
davacı vekili tarafından kanun yararına temyiz edilmesi istemiyle Danıştay
Başsavcılığına yapılan başvuru üzerine konu incelendi:
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Bilinen adreste tebligat” başlıklı 10.
maddesinde; “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya
tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan
yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat
buraya yapılır.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 21. maddesinde; “Kendisine tebligat
yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek
kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse,
tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti
azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim
eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden İhbarnameyi gösterilen adresteki
binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ
olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından
birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı
tarih, tebliğ tarihi sayılır.
Gösterilen adres muhatabın adres
kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten
sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o
yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına
imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi
gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya
yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Olayda, davacı tarafından vergi
ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatına karşı dava açıldığı, aralarında maddi ve
hukuki yönden bağlılık veya sebep-sonuç ilişkisi bulunmayan cezalı tarhiyatlara
karşı üç ayrı dilekçe ile dava açılması gerekirken, tek dilekçe ile dava
açıldığı bu nedenle 2577 sayılı Yasa’nın 5. maddesine uygun olmayan dava
dilekçesinin, aynı Kanunun 15. maddesinin 1/d bendi uyarınca kararın tebliğ
tarihinden itibaren 30 gün içinde belirtilen noksanlıklar tamamlanarak
yenilenmek üzere reddine karar verildiği, bu kararın davacının, “Bahçeşehir 1.
Kısım Mah. Ispartakule Cad. No:12 iç Kapı No:25 Bahçeşehir/İSTANBUL” adresine
tebliğe çıkarıldığı, tebliğ imkansızlığı nedeniyle Tebligat Kanununun 21/2.
maddesi uyarınca ilgili mahalle muhtarına 22.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği,
2 nolu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı, 30 gün olan yenileme
süresi geçirildikten sonra yenilenen davanın süre aşımı nedeniyle esasının
inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
Davacının, İçişleri Bakanlığı
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden temin ederek kanun yararına
temyiz talebine ilişkin dilekçesine eklediği “Tarihçeli yerleşim Yeri Bilgileri Raporu”nda, söz konusu dilekçe ret kararının tebliğinin denendiği ‘‘Bahçeşehir
1. Kısım Mah. Ispartakule Gad. No:12 iç Kapı No:25 Bahçeşehir/İSTANBUL”
adresinin, davacının adres kayıt sisteminde yer alan son adresi olmadığı, adres
kayıt sisteminde yer alan son adresinin “Necip Fazıl Mah. Gaffar Okkan Cad.
Sinpaş Aqua Manors Sitesi D Blok No:6D iç Kapı No:11 Ümraniye/İSTANBUL” olarak
davacının 08.01.2019 tarihindeki beyanı ile değiştirildiği görülmektedir.
Bu durumda davacının 2577 sayılı
Yasa’nın 5. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin reddine ilişkin İstanbul
9. Vergi Mahkemesinin 13/09/2021 tarih ve E.2021/2534, K:2021/2032 sayılı
kararının, davacının adres kayıt sistemindeki son adresi olan “Necip Fazıl Mah.
Gaffar Okkan Cad. Sinpaş Aqua Manors Sitesi D Blok No:6D iç Kapı No:11 Ümraniye/İSTANBUL”
adresine tebliği denenmeden, daha önceki adresine Tebligat Kanununun 21/2.
maddesi uyarınca yapılan tebliğ esas alınmak suretiyle davanın süre aşımı
nedeniyle esasının inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesinde
hukuka uygunluk bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; aksi yolda
verilen ve hukuka aykırı olduğu sonucuna varılan İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin
30/11/2021 gün E:2021/3344, K:2021/3034 sayılı kararının, 2577 sayılı idari
Yargılama Usulü Kanununun 51’inci maddesi uyarınca kanun yararına temyiz
edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
DANIŞTAY
TETKİK HAKİMİ :Enes AKIL
DÜŞÜNCESİ :Kanun
yararına temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince,
Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten
sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME
VE GEREKÇE :
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebligatın
yapılması” başlıklı 1. maddesinde; “Kazai merciler, 10/12/2003 tarihli ve 5018
sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan
genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel
bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici
kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile vakıf
yükseköğretim kurumları, il özel idareleri, belediyeler, köy hükmi şahsiyetleri,
barolar ve noterler tarafından yapılacak elektronik ortam da dahil tüm
tebligat, bu Kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü
veya memur vasıtasıyla yapılır.” düzenlemesine, “Bilinen adreste tebligat”
başlıklı 10. maddesinde “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son
adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının
anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt
sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul
edilir ve tebligat buraya yapık Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın
müracaatı veya kabulü şartıyle her yerde tebligat yapılması caizdir.”
düzenlemesine, “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21.
maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler
mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste
bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı,
o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya
memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva
eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber,
adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de
mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da
bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o
adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ
memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından
birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve
tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın
kapısına yapıştırır. ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi
sayılır. Muhtar, ihtiyar heeyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki
fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.”
düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı
tarafından vergi ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatına karşı dava açıldığı,
aralarında maddi ve hukuki yönden bağlılık veya sebep-sonuç ilişkisi bulunmayan
cezalı tarhiyatlara karşı üç ayrı dilekçe ile dava açılması gerekirken, tek
dilekçe ile dava açıldığı bu nedenle 2577 sayılı Yasa’nın 5, maddesine uygun
olmayan dava dilekçesinin, aynı Kanunun 15. maddesinin 1/d bendi uyarınca
kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde belirtilen noksanlıklar
tamamlanarak yenilenmek üzere reddine karar verildiği, bu kararın davacının, “Bahçeşehir
1. Kısım Mah. Ispartakule Cad, No:12 iç Kapı No:25 Bahçeşehir,İSTANBUL”
adresine tebliğe çıkarıldığı, tebliğ imkansızlığı nedeniyle Tebligat Kanununun 21/2.
maddesi uyarınca ilgili mahalle muhtarına 22/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği,
2 nolu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı, 30 gün olan yenileme
süresi geçirildikten sonra yenilenen davanın süre aşımı nedeniyle esasının
inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle, kesin olarak reddedildiği
anlaşılmaktadır.
Olayda; davacının İçişleri
Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden temin ederek kanun
yararına temyiz talebine ilişkin dilekçesine eklediği ve uyap ortamında teyit
edilen, “Tarihçeli Yerleşim Yeri
Bilgileri Raporu”nda, söz konusu
dilekçe ret kararının tebliğinin denendiği “Bahçeşehir 1. Kısım Mah. lIpartakule
Cad. No:12 İç Kapı No:25 Bahçeşehir/İSTANBUL” adresinin, davacının adres kayıt
sisteminde yer alan son adresi olmadığı, adres kayıt sisteminde yer alan son
adresinin “Necip Fazıl Mah. Gaffar Okkan Cad. Sinpaş Aqua Manors Sitesi D Blok
No:6D iç Kapı No:11 Ümraniye/İSTANBUL” olarak davacının 08/01/2019 tarihindeki
beyanı ile değiştirildiği görülmektedir.
Bu durumda davacının 2577 sayılı
Yasa’nın 5. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin reddine ilişkin İstanbul
9. Vergi Mahkemesinin 13/09/2021 tarih ve E:2021/2534, K:2021/2032 sayılı kararının
davacının adres kayıt sistemindeki son adresi olan “Necip Fazıl Mah. Gaffar
Okkan Cad. Sinpaş Aqua Manors Sitesi D Blok No:60 iç Kapı No:11 Ümraniye/İSTANBUL”
adresine tebliği denenmeden, daha önceki adresine Tebligat Kanununun 21/2.
maddesi uyarınca yapılan tebliğ esas alınmak suretiyle davanın süre aşımı
nedeniyle esasının inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesinde
hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR
SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1· Danıştay Başsavcılığının KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN KABULÜNE,
2· İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin
30/11/2021 tarih ve E:2021//3344, K:2021/3034 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulu Kanunu’nun 51.maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün
sonuçlarına etkili olmamak koşulu ile bozulmasına,
3- Kararın bir örneğinin Adalet
Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine,
4· Kararın Resmi Gazetede yayımlanmasına,
09/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.