İTHALATTA
HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO:
2022/33)
Ticaret
Bakanlığından: 24.11.2022 tarih ve 32023 sayılı R.G.
Amaç ve kapsam
MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, 2/6/2021 tarihli ve 31499
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine
İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2021/28) ile Kore Cumhuriyeti ve Vietnam Sosyalist
Cumhuriyeti menşeli 5402.47 gümrük tarife pozisyonunda yer alan “Diğerleri,
poliesterlerden” ürününe yönelik başlatılan ve Ticaret Bakanlığı İthalat Genel
Müdürlüğü tarafından yürütülen damping soruşturmasının tamamlanması neticesinde
alınan kararın yürürlüğe konulmasıdır.
Dayanak
MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve
99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız
Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğe
dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3- (1) Bu Tebliğde geçen;
a) GTP: Gümrük tarife pozisyonunu,
b) GTİP: Gümrük tarife istatistik
pozisyonunu,
c) Güney Kore: Kore Cumhuriyeti’ni,
ç) Kurul: İthalatta Haksız Rekabeti
Değerlendirme Kurulunu,
d) TGTC: İstatistik Pozisyonlarına
Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelini,
e) Vietnam: Vietnam Sosyalist
Cumhuriyeti’ni,
ifade eder.
Karar
MADDE 4- (1) Yürütülen soruşturma sonucunda, Güney Kore ve
Vietnam menşeli soruşturma konusu ürün ithalatının dampingli olduğu ve yerli
üretim dalında zarara neden olduğu tespit edilmiştir. Ticaret Bakanlığı İthalat
Genel Müdürlüğü tarafından yürütülerek tamamlanan soruşturma sonucunda ulaşılan
bilgi ve bulguları içeren Bilgilendirme Raporu Ek’te yer almaktadır.
(2) Bu çerçevede, soruşturma neticesinde
ulaşılan tespitleri değerlendiren Kurulun kararı ve Ticaret Bakanının onayı ile
aşağıdaki tabloda GTP’si, eşya tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın
Türkiye’ye ithalatında aşağıdaki tabloda gösterilen oranlarda dampinge karşı
kesin önlemlerin uygulanmasına karar verilmiştir.
GTP
|
Eşyanın
Tanımı
|
Menşe
Ülke
|
Firmalar
|
Dampinge
Karşı Önlem (CIF Bedelin Yüzdesi)
|
5402.47
|
Diğerleri,
poliesterlerden
|
Güney Kore
|
Daehan Synthetic Fiber Co., Ltd.
|
%8,42
|
Hyosung TNC
|
%8,00
|
Toray Advanced Materials Korea Inc.
|
%8,42
|
Huvis Corporation
|
%8,23
|
Seong-An Synthetics Co., Ltd.
|
Diğerleri
|
%14,45
|
Vietnam
|
Tüm üretici/ihracatçılar
|
%37,54
|
Uygulama
MADDE 5- (1) Gümrük idareleri, 4 üncü maddede
GTP’si, eşya tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın, diğer mevzuat hükümleri
saklı kalmak kaydıyla, serbest dolaşıma giriş rejimi kapsamındaki ithalatında
karşısında gösterilen oranlarda dampinge karşı kesin önlemleri tahsil eder.
(2) Bilgilendirme Raporunda soruşturma
konusu ürün ve benzer ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup
uygulamaya esas olan yürürlükteki TGTC’de yer alan GTİP ve 4 üncü maddede
bulunan tabloda yer alan eşya tanımıdır.
(3) Önleme tabi ürünün yürürlükteki
TGTC’de yer alan tarife pozisyonunda ve/veya tanımında yapılacak değişiklikler
bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.
(4) Yönetmeliğin 35 inci maddesinin
birinci fıkrası uyarınca bu Tebliğ kapsamındaki önlemler, yürürlük tarihinden
itibaren 5 yıl sonra yürürlükten kalkar.
(5) Yönetmeliğin 35 inci maddesi uyarınca
bu Tebliğ kapsamındaki önlemlerin sona erme tarihinden önce bir nihai gözden
geçirme soruşturması başlatıldığı takdirde önlemler, soruşturma sonuçlanıncaya
kadar yürürlükte kalmaya devam eder.
Yürürlük
MADDE 6- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 7- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ticaret Bakanı
yürütür.
EK:
2022/33 SAYILI
İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞE DAİR BİLGİLENDİRME
RAPORU
1.
GENEL BİLGİ VE İŞLEMLER
1.1.
Kapsam ve Yasal Dayanak
(1) Bu rapor, 14/6/1989 tarihli
ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999
tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve
23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi
Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır.
1.2.
Soruşturma
(1) Yerli üretici Korteks
Mensucat Sanayi ve Ticaret A.Ş. firması tarafından yapılan ve Polyteks Tekstil
Sanayi Araştırma ve Eğitim A.Ş. ve Küçükçalık Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.
firmaları tarafından da desteklenen başvuru üzerine, Kore Cumhuriyeti (Güney
Kore) ve Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti (Vietnam) menşeli 5402.47 gümrük tarife
pozisyonu (GTP) altında kayıtlı “Diğerleri, poliesterlerden” ürünü ithalatına
yönelik olarak 2/6/2021 tarihli ve 31499 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2021/28) ile
bir damping soruşturması başlatılmıştır.
(2) T.C. Ticaret Bakanlığı
(Bakanlık) İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tarafından yürütülen bahse
konu damping soruşturması tamamlanmıştır.
1.3.
Yerli Üretim Dalının Temsil Niteliği
(1) Yerli üretim dalının temsil
kabiliyeti incelenirken, başvuru sahibi yerli üreticilerin 2020 yılında
soruşturma konusu üründeki üretim rakamları ile aynı ürünün toplam Türkiye
üretimi kıyaslanmaktadır. Yapılan incelemede, Yönetmeliğin 18 inci ve 20 nci
maddeleri uyarınca başvuruda bulunan yerli üreticinin yerli üretim dalını temsil
etme niteliğini haiz olduğu anlaşılmış olup anılan firma işbu raporun ilgili
bölümlerinde “yerli üretim dalı” olarak anılacaktır.
1.4.
Soruşturma ve zarar inceleme dönemi
(1) Damping belirlemesi için
1/1/2020-31/12/2020 tarihleri arasındaki dönem soruşturma dönemi olarak kabul
edilmiştir. Zarar belirlemelerinde ise veri toplama ve değerlendirme için
1/1/2018-31/12/2020 arasındaki dönem zarar inceleme dönemi olarak
belirlenmiştir.
1.5.
İlgili tarafların bilgilendirilmesi, dinlenmesi ve bilgilerin değerlendirilmesi
(1) Soruşturma açılmasını
müteakip, soruşturma konusu ürünün Güney Kore ve Vietnam’da mukim ilgili
üreticilerine/ihracatçılarına, Türkiye’de yerleşik ithalatçılarına ve anılan
ülkelerin Ankara Büyükelçiliklerine soruşturmanın açılışına ilişkin bildirimde
bulunulmuştur.
(2) Bildirimde, soruşturma açılış
Tebliğine, başvurunun gizli olmayan özetine ve soru formlarına nereden
erişilebileceği hususunda bilgi verilmiştir.
(3) Taraflara görüşlerini
bildirme ve soru formlarını yanıtlamaları için posta süresi dâhil 37 gün süre
tanınmıştır. Ayrıca, ilgili tarafların süre uzatımı yönündeki makul talepleri
karşılanmıştır.
(4) Soruşturma konusu ürünün
ithalatını gerçekleştiren firmalardan 7 tanesi soru formlarını zamanında
yanıtlayarak Bakanlığa iletmiştir.
(5) İstanbul Tekstil ve
Hammaddeleri İhracatçıları Birliği ile İstanbul Konfeksiyon ve Hazır Giyim
İhracatçıları Birliği soruşturma açılmasını müteakip ilgili taraf olma talebini
Bakanlığa iletmiştir.
(6) Korea Chemical Fibers
Association (KCFA) ilgili taraf olma talebini ve görüşlerini taraflara tanınan
süre dışında iletmiş olduğundan görüşleri dikkate alınmamıştır.
(7) KCFA, nihai bildirim
sonrasında, süresi sonrasında iletmiş oldukları görüşlerin soruşturma sürecini
engelleyecek bir unsur içermediğinden ilgili taraf olma taleplerinin
değerlendirilmesini ve görüşlerinin dikkate alınması gerektiğini ifade
etmiştir. Söz konusu talep, 2021/28 sayılı Tebliğ’in 10 uncu ve 12 nci
maddeleri ile düzenlenmiş olan ilgili taraf olma koşulları kapsamında kabul
edilmemiştir. Diğer yandan, KCFA üyesi ihracatçı firmalar tarafından iletilen
görüşler, KCFA tarafından iletilen görüşler ile benzerlik gösterdiğinden, işbu
raporun ilgili kısımlarında değerlendirilmiştir.
(8) İlgili soru formunu, Güney
Kore’de yerleşik üretici/ihracatçı firmalar Daehan Synthetic Fiber Co., Ltd
(Daehan), Huvis Corporation (Huvis), Hyosung TNC (Hyosung), TK Chemical Corp.
(TK Chemical), Toray Advanced Materials Korea Inc. (TAK) ve Seong-An Synthetics
Co., Ltd. (Seong-An); Vietnam’da yerleşik üretici/ihracatçı firma Concord
Textile Corporation Vietnam (Concord) zamanında yanıtlayarak Bakanlığa
iletmiştir.
(9) Ayrıca, soruşturma kapsamında
Güney Kore’de yerleşik Do Best Co. Ltd., JT Corporation ve Shinhan Trading Co.,
Ltd. firmaları tacir soru formunu yanıtlayarak Bakanlığa iletmiştir.
(10) Tarafların işbu soruşturma
boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkûr
görüşlerden mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek olanlara bu raporun ilgili
bölümlerinde yer verilmiştir.
1.6.
Yerinde doğrulama
(1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi
çerçevesinde, 31/3/2022-1/4/2022 tarihlerinde yerli üretim dalı nezdinde;
22-24/8/2022 tarihlerinde Daehan ve Hyosung firmaları nezdinde; 25-27/8/2022
tarihlerinde TAK firması nezdinde yerinde doğrulama gerçekleştirilmiştir.
2.
SORUŞTURMA KONUSU ÜRÜN VE BENZER ÜRÜN
2.1.
Soruşturma Konusu Ürün ve Benzer Ürün
(1) Soruşturma konusu ürün,
5402.47 GTP’i altında yer alan “Diğerleri, poliesterlerden” (polyester düz
iplik) dir.
(2) Polyester düz iplikler,
eriyik haldeki polyesterlerden çekilerek devamlı lifler haline getirilmiş
filamentler topluluğudur. Polyester iplik üretiminin ilk aşaması polimer
üretimidir. Bunun için saf tereftalik asit (PTA) ve mono etilen glikol
(MEG)’den sürekli polimerizasyon ile polietilen treftalat (PET) üretimi
gerçekleştirilir. Bu işlemin sonunda elde edilen ürüne polimer denilmektedir.
(3) Polyester düz iplik
üretiminde iki yöntem bulunmaktadır. “cipsten üretim” usulünde polimerin
kurutulup küçük granüller halinde kesilmesinden “polyester cips” ürünü elde
edilmekte olup; cipslerin ekstrüzyon (ısıtma) işlemine tabi tutularak tekrar
eritilmesi gerekmektedir. Eriyik haldeki cipslerin düze denilen çok ince
deliklerden püskürtülmesi sonucunda ham iplik (partially oriented yarn-POY)
üretilmektedir. Ham ipliğin dokumada kullanılabilmesi için ısıtıcılardan
geçirilerek ısıtılıp tam çekimli düz iplik (fully drawn yarn-FDY) elde edilir.
(4) Cipsten üretim usulü oldukça
maliyetli olduğu için son yıllarda daha ucuz ve çevreye daha az olumsuz tesir
eden “doğrudan üretim” usulünün kullanımı tüm dünyada yaygınlaşmaktadır. Bu
yöntemde son polikondensasyon kazanından çıkan eriyik polimer filtre edilerek
doğrudan üretme pompalarından ısıtıcılara basılarak doğrudan düz iplik (FDY)
elde edilir.
(5) Polyester düz iplikler,
giyim, dekoratif kumaş, ev tekstili, tül gibi mamuller ve araba lastiği bezi
gibi endüstriyel alanlarda kullanılır.
(6) Soruşturma sırasında,
soruşturma konusu ürün ile yerli üretim dalı tarafından üretilen ve Türkiye
piyasasında satışa sunulan ürünün teknik ve fiziki özellikleri, temel kullanım
alanları, tüketici algılaması ve dağıtım kanalları itibariyle benzer
özelliklere sahip olduğu anlaşılmıştır.
(7) Söz konusu hususlar
çerçevesinde, Yönetmeliğin 4 üncü maddesi uyarınca, soruşturma konusu ürün ile
yerli üretim dalı tarafından üretilen ürün benzer ürün olarak kabul edilmiştir.
(8) Bazı ithalatçılar tarafından,
ithal ürünün bazı tiplerinin dokumada çözgü aşamasında daha rahat
kullanılabildiği, yerli ve ithal ürünlerin teknik olarak birbirine yakın
özellikler göstermesine karşın yerli üründe kalite sorunlarının ortaya çıktığı
ve soruşturma konusu ürünün bazı tiplerinin yerli üretici tarafından belirli
bir miktar üzerinde ve özel sipariş talebi üzerine üretildiği iddiaları öne
sürülmüştür. Bu kapsamda, yerli üretim dalının gerekli kalite yönetim sistemi
belgelerine sahip olması nedeniyle ithal ürün kalitesinin soruşturma konusu
yerli ürüne göre daha iyi olduğuna yönelik iddialar yerinde bulunmamıştır.
Diğer yandan, yerli üretim dalı tarafından, ev ve endüstriyel tekstil gibi çok
çeşitli alanlarda kullanılan çeşitli teknik özelliklere sahip birçok iplik
türünün üretildiği, özel nitelikli bazı ürün tiplerinin ise müşteri talebine
göre üretildiği ifade edilmiştir. Yerli üretim dalının ürünün tüm tiplerini
üretme zorunluluğu bulunmamakla birlikte; yapılan incelemelerde yerli üretim
dalının hâlihazırda geniş bir ürün gamına sahip olduğu kaydedilmiştir.
(9) Bazı ithalatçı firmalar fiyat
avantajının yanı sıra teslim, termin, tedarik miktarı ve süresi açısından ithal
ürünün yerli ürüne göre tercih edildiğini öne sürmüşlerdir. Yerli üretim dalı
tarafından stoklarda müşterinin talep ettiği ürünün bulunması halinde
teslimatın gecikmeksizin sağlandığı; bulunmaması halinde ise teslim ve termin
gibi koşulların malın sipariş aşamasında müşteriye bildirildiği, mutabakat
sağlanması durumunda üretime başlanıldığı; satış sonrası destek birimi
tarafından da satılan tüm ürünler ile ilgili olarak müşterilerin her türlü
olası görüş, öneri, şikâyet ve taleplerin takip edilerek sonuçlandırıldığı;
kullanıcıların müşterilerine verdiği termin süreleri içinde üretimlerini
gerçekleştirebilmelerini sağlayacak yönde hizmet verildiği ifade edilmiştir.
Ayrıca, yerli üretim dalının üretim tesislerinde gerçekleştirilen yerinde doğrulama
incelemesi esnasında da ürün stoklarının bulunduğu görülmüştür.
(10) Bazı ithalatçılar
tarafından, yerli üreticiden temin edilen ürünlerde yaşanan problemlerde
yalnızca sorunlu ürünlerin iade edilebildiği, bu sebeple yaşanan üretim kaybı
nedeniyle karşılaşılan maliyetlerin yerli üretici tarafından kabul edilmediği
ifade edilmiştir. Bu hususta, yerli üretim dalı kusurlu ürünlerin iadesini
gerçekleştirdiklerini ve müşterilerinin üretim planları çerçevesinde taahhüt
ettiği termin koşullarını aşmamasını teminen yeni ürünün teslimatını da
gerçekleştirdiklerini ifade etmiştir. Öte yandan, ihracatçı firmalar ise
kusurlu ürünlerin iadesini gerçekleştirdiğini ancak müşterisinin bu sebeple
katlandığı maliyetin üstlenilmesine ilişkin bir uygulamalarının olmadığını,
coğrafi konumu gereği müşterilerinin termin koşulları çerçevesinde hareket
kabiliyetlerinin de kısıtlı olduğunu ifade etmişlerdir.
(11) Güney Kore’de yerleşik bazı
ihracatçı firmalar tarafından, şikâyetin gizli olmayan özetinde yer almayan
soruşturma konusu ürünlerin, yerli üretim dalı tarafından üretilmeyen ürün
tiplerinin kapsam dışına çıkarılması gerektiği yönünde bir görüş iletirmiştir.
Bu kapsamda yapılan değerlendirme, yerli üretim dalının soruşturma konusu
ürünün, şikâyetin gizli olmayan özetine sehven eklenmeyen tipleri de dâhil
olmak üzere tamamından şikâyetçi olduğu ve üretilmediği iddia edilen tipleri
üretme kabiliyetine haiz olduğu yönündedir.
(12) Soruşturma konusu ürün ve
benzer ürün ile ilgili açıklamalar bağlayıcı nitelikte olmayıp genel içerikli
ve bilgi amaçlıdır.
2.2.
Ürünün ithalinde uygulanan vergi oranları ve diğer yükümlülükler
(1) Soruşturma konusu ürün için
meri İthalat Rejimi Kararı çerçevesinde uygulanan gümrük vergileri aşağıda yer
almakta olup, söz konusu ürüne yönelik %8 KDV uygulaması mevcuttur. Soruşturma
döneminde de aynı oranlar uygulanmıştır.
GTP
|
KDV
|
GÜMRÜK
VERGİSİ ORANI (%)
|
1
|
2
|
3
|
4
|
GTS
ÜLKELERİ
|
8
|
5
|
6
|
7
|
5402.47
|
8
|
0
|
0
|
0
|
0
|
0
|
0
|
3,2
|
4
|
Kaynak: İthalat Rejimi 2022
1: AB ve STA Ülkeleri (Güney Kore),
2: Malezya, 3: Singapur, 4: Venezuela, 5: En Az Gelişmiş Ülkeler, 6: Özel
Teşvik Düzenlemelerinden Yararlanacak Ülkeler, 7:Gelişme Yolundaki Ülkeler, 8:
Diğer Ülkeler (Vietnam)
(2) Soruşturmaya konu ürünün Güney Kore menşeli
olanlarının ithalatında, Güney Kore ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması
çerçevesinde gümrük vergisi uygulanmamakta olup, Vietnam menşeli olanlarına
yönelik %4 gümrük vergisi uygulanmaktadır.
(3) Soruşturma konusu ürün ithalatında, 16/1/2019 tarihli 30657 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan İthalat Rejimine Ek Karar (Karar Sayısı:651)
çerçevesinde, Vietnam için %5 oranında ilave gümrük vergisi yürürlüğe
konulmuştur. Öte yandan, 31/12/2020 tarihli ve 31351 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan İthalat Rejimine Ek Karar (Karar Sayısı:3351) çerçevesinde de,
Vietnam için %5 oranında ilave gümrük vergisi uygulaması mevcuttur.
(4) 9/1/2021 tarihli ve 31359 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta
Haksız Rekabetin Önlemesine İlişkin 2021/1 sayılı Tebliğ ile soruşturma konusu
ürünün Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli olanlarına yönelik 0,25 ABD doları/kg
ile 0,30 ABD doları/kg arasında değişen tutarlarda; Hindistan menşeli
olanlarına yönelik 0,15 ABD doları/kg ile 0,17 ABD doları/kg arasında değişen
tutarlarda; Malezya menşeli olanlarına yönelik ise 0,15 ABD doları/kg ile 0,17
ABD doları/kg arasında değişen tutarlarda dampinge karşı kesin önlem yürürlüğe
konulmuştur.
1. DAMPİNGE İLİŞKİN
BELİRLEMELER
1.1. Genel Açıklamalar
(1) Soruşturma kapsamında, üretici/ihracatçı sayısının aşırı yük
oluşturarak soruşturmanın zamanında tamamlanmasına engel olacak kadar fazla
olması nedeniyle Yönetmeliğin 27 nci maddesi uyarınca Güney Kore menşeli
ihracat için örneklemeye gidilmesi kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda, Güney Kore
için incelemenin, soruşturma döneminde ülkemize en çok ihracat yapan dört firma
ile sınırlandırılması öngörülmüştür.
(2) Bu suretle, örneklemeye dahil edilmeyen Güney Kore’de yerleşik diğer
üretici/ihracatçı firmalar için damping marjının, örneklemeye dahil edilen
firmaların inceleme sonuçlarına göre belirlenmesi ve hiçbir koşulda örneklemeye
dahil edilen firmaların ağırlıklı ortalama damping marjını geçmemesi
öngörülmüştür. Örneklemeye dâhil edilen Güney Kore’de yerleşik
üretici/ihracatçı firmaların soruşturma döneminde ülkemize yapılan ihracattaki
payı toplam ihracatın büyük çoğunluğunu teşkil etmektedir.
(3) Keyfiyete ilişkin ilgili ihracatçıların görüşleri alınmış olup;
örnekleme yapılmaması yönündeki talepler, ayrı ayrı inceleme yapmanın gereksiz
bir yük oluşturarak soruşturmanın zamanında tamamlanmasını engelleyecek kadar
çok sayıda ihracatçı ve üretici bulunması nedeniyle karşılanamamıştır.
(4) Örneklemeye dâhil edilen TK Chemical firması, ihracatçı firmalar
nezdinde yapılacak yerinde doğrulama soruşturması öncesinde yerinde
doğrulamadan çekildiğini Bakanlığımıza bildirmiştir. Bu kapsamda, örneklemeye
dahil edilen ve işbirliğinde kalmaya devam eden Güney Kore’de yerleşik
üretici/ihracatçı firmalardan soruşturma döneminde ülkemize yapılan ihracatın,
toplam ihracat içindeki payı yeniden değerlendirilmiş olup anılan firmalardan
gerçekleşen ihracatın genel ihracat içindeki payının halen ihracatın %60’ından
fazlasını oluşturduğu tespit edilmiştir.
(5) Örneklemeye dâhil edilmeyen firmalardan Huvis firması, örneklemeye
alınma yönündeki taleplerini TK Chemical firmasının yerinde doğrulamadan
çekildiğini bildirmesi sonrasında yinelemiştir. Ancak, soruşturmada belirli bir
aşamaya gelinmiş olması, örneklemeye seçilen ihracatçı firmalardan
gerçekleştirilen ihracatın temsil niteliğini haiz olması ve işbu raporun 3.1.3
maddesinde belirtilen hususların geçerliliğini koruması sebepleriyle anılan
firmanın talebi uygun görülmemiştir.
(6) Güney Kore’de yerleşik TK Chemical firması soru formu cevaplarının
doğrulanmasını teminen yapılacak olan yerinde doğrulama soruşturmasını reddederek
verilerin Bakanlığımızca doğrulanabilmesi imkânını ortadan kaldırmıştır.
Dolayısıyla, Yönetmeliğin 26 ncı maddesi uyarınca, hesaplamalarda bu verilerden
faydalanılmamıştır.
(7) Vietnam’da yerleşik Concord firması, kendisi ile paylaşılan eksiklik
yazısına cevap vermemiştir. Dolayısıyla, işbirliğinde bulunan firmalar arasında
değerlendirilmemiştir.
1.2. Güney Kore
1.2.1. Normal değerin
belirlenmesi
(1) Yönetmeliğin 5 inci maddesi hükümleri gereğince, işbirliğine gelen
üretici/ihracatçı firmanın menşe ülkedeki iç piyasa satışlarının normal değer
tespitinde kullanılıp kullanılmayacağının belirlenmesi için ürün tipleri
bazında normal ticari işlem testi uygulanmıştır.
(2) Buna göre normal değer;
a) Benzer ürünün tip bazında ağırlıklı ortalama net satış fiyatının
ağırlıklı ortalama birim maliyetinin üzerinde olduğu durumlarda;
i) Birim maliyetin üzerindeki satış miktarının ürün tipinin toplam satış
miktarının %80’ini veya daha fazlasını oluşturması halinde, soruşturma dönemi
boyunca gerçekleşen tüm iç piyasa satış işlemlerinin (kârlı ya da kârsız)
ağırlıklı ortalaması esasında,
ii) Birim maliyetin üzerindeki satış miktarının ürün tipinin toplam satış
miktarının %80’inden daha azını oluşturması halinde ise soruşturma dönemi
boyunca gerçekleşen yalnızca kârlı iç piyasa satış işlemlerinin ağırlıklı
ortalaması esasında belirlenmiştir.
b) Benzer ürünün tip bazında ağırlıklı ortalama net satış fiyatının,
ağırlıklı ortalama birim maliyetinin altında olması halinde, soruşturma dönemi
boyunca kârlı iç piyasa satış işlemlerinin ağırlıklı ortalaması esasında
belirlenmiştir.
c) Benzer ürünün tip bazında kârlı satış işlemi olmaması halinde,
oluşturulmuş normal değer esasında belirlenmiştir.
(3) Yönetmeliğin 5 inci maddesi hükümleri gereğince, işbirliğine gelen
üretici/ihracatçı firmaların menşe ülkedeki iç piyasa satışlarının normal değer
tespitinde kullanılıp kullanılmayacağının belirlenmesi için genel ve ürün
tipleri bazında temsil testi uygulanmıştır. Buna göre, benzer mal satışlarının
miktar bazında Türkiye’ye satışlarının %5’ini veya daha fazlasını oluşturması
halinde normal değer, normal ticari işlem çerçevesinde kabul edilen iç piyasa
satışları esasında, aksi halde oluşturulmuş normal değer esasında
belirlenmiştir.
(4) İşbirliğine gelen üretici/ihracatçı firma için Yönetmeliğin 5 inci
maddesi hükmü gereğince, iç piyasa satışlarının esas alındığı hallerde normal
değer, menşe ülkenin iç pazarında benzer ürün için normal ticari işlemler
çerçevesinde bağımsız alıcılar tarafından ödenmiş olan veya ödenmesi gereken fiyatlar
esasında belirlenmiştir.
(5) Oluşturulmuş normal değer, firmadan temin edilen benzer ürünün üretim
maliyeti ile satış, genel ve idari giderler ile finansman giderine,
Yönetmeliğin 6 ncı maddesi hükmüne göre, normal ticari işlemler çerçevesinde
makul bir kâr oranının eklenmesi suretiyle hesaplanmıştır.
3.2.2. İhraç fiyatının
belirlenmesi
(1) Yönetmeliğin 9 uncu maddesi uyarınca, işbirliğine gelen
üretici/ihracatçı firmanın ihraç fiyatı, Türkiye’ye ihraç amacıyla satılan
soruşturma konusu ürün için fiilen ödenmiş olan veya ödenmesi gereken fiyat
temelinde tespit edilmiştir.
3.2.3. Fiyat karşılaştırması
(1) Adil bir karşılaştırmanın yapılabilmesini teminen, normal değer ile
ihraç fiyatı mümkün olduğu ölçüde fabrika çıkış aşamasına getirilerek aynı
ticari aşamada karşılaştırılmıştır.
(2) Yönetmeliğin 10 uncu maddesi hükmü gereğince, işbirliğine gelen
üretici/ihracatçı firmalar tarafınca fiyat karşılaştırmasını etkilediği ileri
sürülen hususlar değerlendirilmiş olup belgelendirilen ve uygulanabilir
ayarlamalar yapılmıştır.
(3) Daehan, Hyosung ve TAK firmaları tarafından yurt içi satışlarda kredi
maliyeti ayarlamasının dikkate alınmadığı ifade edilmiştir. Yerinde doğrulama
soruşturmalarında Güney Kore iç piyasasında açık hesap çalışıldığı ve öngörülen
vadelerin işlemediği anlaşıldığından, firmaların söz konusu talebi kabul
edilmemiştir.
(4) Hyosung ve TAK firmaları tarafından, alınan erken ödemelere ilişkin
olarak beyan edilen negatif ödeme vadelerinin dikkate alınması talebinde
bulunulmuştur. Ancak kredi maliyeti hesaplaması, ihracatçı firmaların
belirledikleri satış fiyatının oluşmasındaki esas hususlardan olan vadelere
dayandığından ve erken ödeme yapılması durumunda vade oluşmadığından firmanın
söz konusu talebi dikkate alınmamıştır.
(5) Daehan firması temsil testinin maliyet altı satış testini geçen
satışların miktarı baz alınarak yapılmaması ve kârlılık marjı hesabının da
revize edilmesi gerektiğini iddia etmiştir. Gerek miktar testi gerek kârlılık
hesabı Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Anti-damping Anlaşmasının ilgili hükümleri
ile uyum içinde yapılmış olup herhangi bir değişiklik ihtiyacı bulunmamaktadır.
(6) Daehan firması, satış ve genel idari giderler ile finansman giderleri
oranının revize edilmesi gerektiğini iddia etmiştir. Daehan’ın kamuya açık
bağımsız denetim raporunun 35’inci sayfasında yer alan referans tabloda ve
üzerindeki notta şirketin birbirinden ayrı işletilen, polyester ve gayrimenkul
kiralama olmak üzere iki ayrı segment halinde faaliyetini yürüttüğü
belirtilmektedir. Raporda, ana faaliyet alanındaki kârlılığın görülebilmesi
için, ana faaliyet alanı olan polyester işinin, gayrimenkul kiralama işi ile
ayrıştırıldığı görülmektedir. Şirket yatırımcıları açısından bu ayrıştırmanın
öneminin büyük olduğu anlaşılmaktadır, zira aynı denetim raporundaki gelir
tablosunda karda görülen şirket asıl faaliyet alanında zarar etmektedir. Bu
açıdan söz konusu ayrıştırma yalnız firma yatırımcıları açısından değil,
soruşturma konusu ürün üzerindeki maliyetlerin doğru şekilde dikkate
alınabilmesi bakımından mevcut damping soruşturması açısından da büyük öneme
sahiptir. Bu noktadan hareketle, satış ve genel idari giderler ile finansman
giderleri oranları bağımsız denetim raporundaki tespitler baz alınarak
uygulanmış olup, herhangi bir değişiklik ihtiyacı bulunmamaktadır.
(7) Daehan firması üretim maliyeti hesaplamasında PTA alış fiyatlarını
arttırma yönünde revizyon yapılmaması gerektiğini ifade etmiştir. Niteliğinde
hiçbir eksiklik bulunmayan temel girdinin miktar olarak düşük bir kısmının da
olsa üçüncü taraflardan hiçbir teklif alınmaksızın ilişkili firmaya emsallerine
göre daha düşük fiyatla verilmesinin DTÖ Anti-damping Anlaşması ilgili
hükümleri ile uyumlu olmadığı noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
(8) Hyosung firması ihraç fiyatı ile normal değerin aynı aşamada
karşılaştırılmasını teminen ihraç fiyatı hesaplamasında düşülen paketleme
maliyet kaleminin halihazırda üretim maliyeti tablolarında yer aldığını ve
oluşturulmuş normal değer hesaplanırken kullanılan üretim maliyeti tablolarında
da ilgili maliyetin düşülmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak Bakanlıkça
yapılan oluşturulmuş normal değer hesaplamalarında söz konusu masraflar
düşülmüş olduğundan hesaplamalarda herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir.
(9) Hyosung firması tarafından iç piyasa satışlarına konu olan standart
altı ürünlerin hariç bırakılmayarak dikkate alınması talep edilmiştir. Ancak,
yerinde doğrulama soruşturması sırasında, standart altı ürünlerin hatalı
ürünler olduğu ve göreceli olarak düşük birim fiyatlı ürünler olduğu firma
tarafından ifade edildiğinden, firmanın söz konusu talebi dikkate alınmamıştır.
(10) TAK firması tarafından, adil karşılaştırma yapılmasını sağlamak için
firmanın iç ürün kodları yerine firma tarafından soruşturma kapsamında
oluşturulmuş olan ürün kodlarının kullanılması gerektiği; oluşturulmuş ürün
kodlarının altında yer alan ürünlerin aynı teknik özelliklere sahip olduğu,
firmanın iç ürün kodlarının ürünün özelliklerini tanımlamadığı ifade
edilmiştir. Soruşturma boyunca yapılan incelemeler ve yerinde doğrulama
soruşturması sırasında yapılan tespitler ışığında; firmanın fabrikada üretim
takibinde, muhasebe kayıtlarında ve faturalarında aynı iç ürün kodlarının
kullanıldığı, farklı piyasaları takiben kullanıldığı ifade edilen iç ürün
kodlarının bu amaca hizmet etmediği, soruşturma için oluşturulmuş ürün
kodlarının altında farklı tanımlamalara sahip birden çok ürünün yer aldığı ve
iç ürün kodlarının maliyet ve satış fiyatları arasında önemli farklılıklar
olduğu anlaşılmıştır. Firma tarafından, iç ürün kodlarına ilişkin maliyetlerdeki
dalgalanmanın, hammadde fiyatlarındaki ve işçilik maliyetlerindeki
değişiklikten kaynaklandığına yönelik bir açıklama yapılmış olmakla birlikte
Güney Kore piyasasında faaliyet gösteren diğer firmalarda benzer bir dalgalanma
tespit edilememiştir. Bu kapsamda, adil bir karşılaştırma yapılmasını teminen
firmanın soruşturma kapsamında belirlemiş olduğu ürün kodları yerine, üretim
aşamasından satış aşamasına kadar tüm süreçlerde soruşturma konusu ürünün
takibinin sağlandığı iç ürün kodları kullanılmasının yerinde olduğu
değerlendirilerek firmanın söz konusu talebi kabul edilmemiştir.
(11) Diğer yandan, TAK firması tarafından, Bakanlık tarafından yürütülen
farklı soruşturmalarda, soruşturma kapsamında oluşturulan ürün kodlarının
kullanıldığı yönünde bir görüş iletilmiştir. Bu kapsamda, firmaların soruşturma
kapsamında ilettiği bilgi ve belgeler ile muhasebe kayıtları üzerinden yapılan
doğrulamalar çerçevesinde değerlendirilen söz konusu oluşturulmuş kodların adil
karşılaştırmayı temininin tespiti durumunda, Bakanlığımız anılan oluşturulmuş
ürün kodlarını dikkate almaktadır.
(12) Daehan firması tarafından dahilde işleme rejiminden kaynaklanan fiyat
farkı ayarlamasının dikkate alınması talep edilmiştir. Ancak, fiyatı etkileyen
herhangi bir unsurda yalnız direkt ihracat için işlem yapılması, ihraç kayıtlı
yurtiçi satışlarda alınan vergi iadelerinin ise göz ardı edilmesi adil
karşılaştırma kuralına aykırı olacağından, firmanın talebi kabul edilmemiştir.
3.2.4. Damping marjı
(1) Yönetmeliğin 11 inci maddesi çerçevesinde damping marjı, normal değer
ile ihraç fiyatının ağırlıklı ortalamasının karşılaştırılması suretiyle
hesaplanmıştır. Damping marjının belirlenmesinde kullanılan yöntem ile yapılan
hesaplamalar, firma özel nihai bildiriminde kapsamlı ve ayrıntılı olarak
açıklanmıştır.
(2) İşbirliğine gelmiş olmakla birlikte örneklemeye dahil edilemeyen Güney
Kore’de yerleşik firmalar için damping marjları örneklemeye dahil edilen
firmaların ağırlıklı ortalama marjı olarak belirlenmiştir.
(3) Soruşturma kapsamında işbirliğine gelmeyen/gelmemiş addedilen diğer
firmalar için damping marjı, Yönetmeliğin 26 ncı maddesi hükmü uyarınca tespit
edilmiştir.
(4) Buna göre, soru formuna cevap veren üretici/ihracatçı firmalar ile işbirliğinde
bulunmayan diğer firmalar için CIF bedelin yüzdesi olarak hesaplanan damping
marjları aşağıda yer almaktadır.
FİRMA
|
DAMPİNG MARJI
|
DAEHAN SYNTHETIC
FIBER CO., LTD
|
%8,42
|
HYOSUNG TNC
|
%8,00
|
TORAY ADVANCED
MATERIALS KOREA INC.
|
%8,42
|
HUVIS CORPORATION
|
%8,23
|
SEONG-AN SYNTHETICS
CO., LTD.
|
%8,23
|
DİĞERLERİ
|
%14,45
|
2.
3.
3.1.
3.2.
3.2.1.
3.3. Vietnam
3.3.1. Normal değerin
belirlenmesi
(1)
Vietnam için normal değer, Yönetmeliğin 7 nci maddesi çerçevesinde, emsal ülke
olarak değerlendirilen Türkiye’de benzer malın ortalama birim imalat maliyetine
genel, idari ve satış giderleri ile makul bir kârın eklenmesiyle
oluşturulmuştur. Normal değerin tespitinde, soruşturma konusu ülke koşullarına
ilişkin ayarlamalar yapılmıştır.
3.3.2. İhraç fiyatının
belirlenmesi
(1)
İhraç fiyatı, Türkiye’ye ihracat amacıyla satılan soruşturma konusu ürün için
fiilen ödenmiş olan veya ödenmesi gereken fiyat temelinde tespit edilmiştir. Bu
çerçevede, eldeki en iyi verinin kullanılmasını teminen soruşturma konusu
ülkede yerleşik üretici/ihracatçı firmanın ihraç faturaları ile Bakanlığımız
gümrük kayıtlarından faydalanılarak soruşturma konusu ürünün, gerçekleşen
ortalama CIF ihraç birim fiyatından birim sigorta, birim navlun ve diğer satış
giderleri düşülerek oluşturulan fabrika çıkış aşamasındaki fiyat ihraç fiyatı
olarak kabul edilmiştir.
3.3.3. Fiyat karşılaştırması
(1)
Adil bir karşılaştırmanın yapılabilmesini teminen, normal değer ile ihraç
fiyatı mümkün olduğu ölçüde fabrika çıkış aşamasına getirilerek aynı ticari
aşamada karşılaştırılmıştır. FOB temelindeki ağırlıklı ortalama ihraç fiyatı
fabrika çıkış aşamasındaki değer olarak dikkate alınmıştır. Bu bağlamda,
oluşturulmuş normal değer ile ağırlıklı ortalama FOB ihraç fiyatı, ihracatçı
firmanın lehine olacak şekilde aynı ticari aşamada kabul edilmiştir.
3.3.4. Damping marjı
(1)
Yönetmeliğin 11 inci maddesi çerçevesinde damping marjı, soruşturma konusu ürün
için tip bazında tespit edilen normal değer ile fabrika çıkış aşamasına
getirilen ihraç fiyatının karşılaştırılması suretiyle hesaplanmıştır. Bu
kapsamda, CIF bedelin yüzdesi olarak hesaplanan damping marjı Vietnam için %
37,54 oranındadır.
4. ZARARA İLİŞKİN BELİRLEMELER
4.1. Genel açıklamalar
(1)
Yönetmeliğin 17 nci maddesi çerçevesinde, soruşturma konusu ülkeler menşeli
ithalatın hacminde mutlak veya nispi olarak artış olup olmadığı incelenmiştir.
Söz konusu inceleme işbu bildirimin 1.4 üncü maddesinde belirtilen zarar
inceleme dönemi için yapılmıştır. Soruşturma konusu ürünün genel ithalatı ve
soruşturma konusu ülkelerden ithalatın incelenmesinde Bakanlığımız Veritabanı
KÜBİS ÖTS verileri kullanılmıştır.
4.2. Ürünün genel ithalatının
mutlak gelişimi ve fiyatları
(1)
Soruşturma konusu ürünün genel ithalatı 2018 yılında 95.871.597 kg iken, 2019
yılında 104.823.111 kg, 2020 yılında ise 107.681.588 kg olarak gerçekleşmiştir.
(2) Söz
konusu ithalat değer bazında incelendiğinde, 2018 yılında 167 milyon ABD doları
olan ithalatın 2019 yılında 172 milyon ABD dolarına yükseldiği 2020 yılında ise
141 milyon ABD dolarına gerilediği görülmektedir.
(3)
Soruşturma konusu ürün ithalatının ortalama birim fiyatları incelenen yıllar
itibariyle sırasıyla 1,74 ABD doları/kg, 1,64 ABD doları/kg ve 1,31 ABD
doları/kg olarak gerçekleşmiştir.
4.3. Soruşturma konusu ithalatın
mutlak gelişimi ve fiyatları
(1) Güney
Kore menşeli ithalatın gelişimi incelendiğinde, 2018 yılında 24.737.465 kg
olan ithalatın 2019 yılında 38.273.221 kg, 2020 yılında ise 37.839.173 kg
olarak gerçekleştiği görülmektedir.
(2) Güney
Kore menşeli ithalat değer bazında incelendiğinde, 2018 yılında 50 milyon
ABD doları olan ithalatın 2019 yılında 73 milyon ABD dolarına yükseldiği, 2020
yılına ise 61 milyon ABD doları seviyesinde gerçekleştiği görülmektedir.
(3)
Yukarıdaki veriler ışığında Güney Kore menşeli ithalatın ortalama fiyatları
hesaplanmıştır. 2018 yılında 2,03 ABD doları/kg olan ortalama birim fiyat, 2019
yılında 1,91 ABD doları/kg, 2020 yılında ise 1,62 ABD doları/kg olarak
gerçekleşmiştir.
(4) Güney
Kore menşeli ithalatın genel ithalat içerisindeki miktar bazındaki payı
incelenmiştir. 2018 yılında %26 olan ithalat miktar payının 2019 yılında %37’ye
yükseldiği, 2020 yılında ise %35 olarak gerçekleştiği tespit edilmiştir.
(5) Vietnam
menşeli ithalatın gelişimi incelendiğinde, 2018 yılında 1.174.320 kg olan
ithalatın 2019 yılında 3.335.103 kg, 2020 yılında ise 10.853.889 kg olarak
gerçekleştiği görülmektedir.
(6) Vietnam
menşeli ithalat değer bazında incelendiğinde, 2018 yılında 1,8 milyon ABD
doları olan ithalatın 2019 yılında 4 milyon ABD dolarına, 2020 yılına ise 12
milyon ABD dolarına yükseldiği görülmektedir.
(7)
Yukarıdaki veriler ışığında Vietnam menşeli ithalatın ortalama fiyatları
hesaplanmıştır. 2018 yılında 1,51 ABD doları/kg olan ortalama birim fiyat, 2019
yılında 1,25 ABD doları/kg, 2020 yılında ise 1,07 ABD doları/kg olarak gerçekleşmiştir.
(8) Vietnam
menşeli ithalatın genel ithalat içerisindeki miktar bazındaki payı
incelenmiştir. 2018 yılında %1 olan ithalat miktar payının 2019 yılında %3’e,
2020 yılında ise %10’a yükseldiği tespit edilmiştir.
4.4. Diğer ülkelerden ithalatın
mutlak gelişimi ve fiyatları
(1)
Diğer ülkelerden gerçekleşen ithalat 2018 yılında 69.959.812 kg (115 milyon ABD
doları), 2019 yılında 63.214.787 kg (95 milyon ABD doları) ve 2020 yılında
58.988.526 kg (69 milyon ABD doları) olarak gerçekleşmiştir. Diğer ülkeler
menşeli ithalatın genel ithalat içerisindeki payı, 2018-2020 yıllarında
sırasıyla %73, %60 ve %55 seviyelerindedir.
(2)
Diğer ülkelerden 2018-2020 döneminde gerçekleştirilen soruşturma konusu ürün
ithalatının ortalama birim fiyatları ise sırasıyla 1,64 ABD doları/kg, 1,50 ABD
doları/kg ve 1,16 ABD doları/kg oluşmuştur.
4.5. İthalatın nispi gelişimi
(1)
Soruşturma konusu ithalatın nispi olarak gelişimini görebilmek için, söz konusu
ithalatın toplam Türkiye benzer mal tüketimi içerisindeki payı 2018-2020
yılları için incelenmiştir. Türkiye toplam benzer mal tüketiminin
hesaplanmasında, yerli üretim dalının ve diğer yerli üreticilerin yurt içi
satışları genel ithalat miktarı ile toplanmıştır. Yerli üretim dalının yurt içi
satışları ile Güney Kore ve Vietnam’dan gerçekleştirilen ithalatın toplam
tüketime oranlanmasıyla pazar payları hesaplanmıştır. İncelenen veriler 2018
yılı=100 olacak şekilde endekslenmiştir.
(2) Bu
çerçevede, söz konusu ürünün yurt içi tüketim endeksi 2018 yılında 100 birim
olarak kabul edildiğinde, 2019 yılında 108 birime yükselmiş, 2020 yılında ise
109 birim olarak gerçekleşmiştir.
(3) Güney
Kore’nin 2018 yılında 100 birim olan pazar payı endeksi, 2019 yılında 143
birime yükselmiş, 2020 yılında ise 140 birim olarak gerçekleşmiştir.
(4) Vietnam’ın
2018 yılında 100 birim olan pazar payı endeksi, 2019 yılında 263 birime, 2020
yılında ise 847 birime yükselmiştir.
(5)
Diğer ülkelerin toplam pazar payı, 2018 yılında 100 birim iken, 2019 yılında 84
birime, 2020 yılında ise 77 birime gerilemiştir.
(6)
Yerli üretim dalının pazar payı endeksi, incelenen yıllarda baz yıla göre göre
düşüş göstermiştir; 2018 yılında 100 birim olarak kabul edilen endeks, 2019
yılında 92 birime gerilemiş, 2020 yılında ise 78 birim olarak gerçekleşmiştir.
(7)
Yerli üretimin pazar payı endeksi, 2018 yılında 100 birim olarak kabul
edildiğinde, 2019 yılında 95 birim, 2020 yılında ise 90 birim olarak
gerçekleşmiştir.
4.6. Dampingli ithalatın yerli
üretim dalının fiyatları üzerindeki etkisi
(1)
Yönetmeliğin 17 nci maddesinin ilgili hükümleri çerçevesinde, dampingli olduğu
iddia edilen ithalatın yerli üretim dalının yurt içi satış fiyatları üzerindeki
etkisi değerlendirilirken fiyat kırılması incelenmiştir.
(2)
Fiyat kırılması, soruşturma konusu ithal ürünün Türkiye pazarına giriş
fiyatlarının yerli üretim dalının yurt içi birim satış fiyatlarının yüzde
olarak ne kadar altında kaldığını göstermektedir.
(3)
Fiyat kırılması hesaplanırken, yerli üretim dalının yıllık ortalama yurt içi
birim satış fiyatı ile soruşturma konusu ürünün Türkiye pazarına ağırlıklı
ortalama giriş fiyatı karşılaştırılmıştır.
(4) Bu çerçevede, 2020 yılında Güney Kore’den
gerçekleşen ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını CIF bedelin % 1 - % 5’i
aralığında bir oranda kırdığı tespit edilmiştir.
(5) 2020 yılında, Vietnam’dan
gerçekleşen ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını CIF bedelin %45 - %50’si
aralığında bir oranda kırdığı tespit edilmiştir.
(6)
Fiyat baskısı, soruşturma konusu ithal ürünün Türkiye pazarına giriş
fiyatlarının yerli üretim dalının yurt içi birim satış fiyatlarının olması
gereken seviyeye göre yüzde olarak ne kadar baskı altında tuttuğunu
göstermektedir.
(7) Bu
çerçevede, Güney Kore menşeli ithalatın yerli üretim dalının fiyatları
üzerinde bir baskıya sebep olmadığı, Vietnam menşeli ithalatın yerli
üretim dalının fiyatlarını CIF bedelin %35 - %40’ı aralığında bir oranda
baskıladığı tespit edilmiştir.
4.7. Yerli üretim dalının
ekonomik göstergeleri
(1)
Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri, yerli üretim dalının 2018-2020
yıllarına ilişkin verileri esas alınarak incelenmiştir. Diğer taraftan,
eğilimin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Türk lirası bazındaki
veriler için on iki aylık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak
enflasyondan arındırılmış reel değerler kullanılmıştır.
a) Üretim, kapasite ve kapasite
kullanım oranı (KKO)
(1)
Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün için 2018 yılında 100 birim olan
üretim miktar endeksi, 2019 yılında 95 birim, 2020 yılında 84 birim
seviyesindedir. Yerli üretim dalının kapasite endeksi yıllar itibarıyla 100
birim olarak gerçekleştiğinden, KKO endeksi de üretim endeksi ile paralellik
arz ederek 2018-2020 yıllarında sırasıyla 100 birim, 95 birim ve 84 birim
olarak gerçekleşmiştir.
b) Yurt içi satışlar
(1)
2016 yılında 100 birim olarak kabul edilen yurt içi satış miktarı endeksi 2017
yılında 99 birim ve 2018 yılında 85 birim olarak gerçekleşmiştir.
c) Yurt içi fiyatlar ve fiyatları
etkileyen unsurlar
(1)
Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün için 2018 yılında 100 birim olarak
kabul edilen yurtiçi satış birim fiyatı endeksi 2019 yılında 97 birim, 2020
yılında ise 94 birim seviyesine gerilemiştir.
(2)
Yurt içi fiyatların oluşmasını etkileyen iki muhtemel temel unsurun maliyetler
ve piyasadaki rekabet koşulları olduğu düşünülmektedir.
ç) İhracat
(1)
Yerli üretim dalının ihracat miktar endeksi 2018 yılında 100 birim iken, 2019
yılında 77 ve 2020 yılında 67 birim olarak gerçekleşmiştir.
d) Pazar payı
(1)
Yerli üretim dalının pazar payı endeksi gözden geçirme döneminde sırasıyla 100
birim, 92 birim ve 78 birim olarak gerçekleşmiştir.
e) Maliyetler
(1)
Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün için 2018 yılında reel olarak 100
birim kabul edilen birim sınai maliyet endeksi 2019 ve 2020 yıllarında
sırasıyla 107 birim ve 92 birim seviyesindedir.
(2)
Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün için 2018 yılında reel olarak 100
birim kabul edilen birim ticari maliyet endeksi 2019 ve 2020 yıllarında
sırasıyla 105 birim ve 95 birim seviyesindedir.
f) Kârlılık
(1)
Yerli üretim dalının yurt içi satışlardan elde ettiği birim kârlılık endeksi
2018 yılında 100 birim, 2019 ve 2020 yıllarında sırasıyla 45 birim ve 89 birim
seviyelerindedir. Toplam satışlardan elde edilen birim karlılık ise gözden
geçirme döneminde sırasıyla 100 birim, 48 birim ve 88 birim olarak
gerçekleşmiştir.
g) Stoklar
(1)
Yerli üretim dalının 2018 yılında 100 birim olan dönem sonu stok miktarı
endeksi, 2019 yılında 74 birim, 2020 yılında ise 70 birim seviyesindedir.
ğ) İstihdam ve Ücretler
(1) Yerli
üretim dalının 2016 yılında 100 birim olarak kabul edilen soruşturma konusu
ürün üretiminde çalışan doğrudan işçi sayısı endeksi, izleyen yıllarda
sırasıyla 90 birim ve 88 birim olmuştur.
(2) Soruşturma konusu ürün üretiminde çalışan
işçilerin aylık ortalama ücret endeksi 2018 yılında 100 birim, 2019 yılında 102
birim ve 2020 yılında ise 100 birim seviyesinde gerçekleşmiştir.
h) Verimlilik
(1)
Soruşturma konusu ürün üretimde çalışan işçi başına düşen üretim miktarını
gösteren verimlilik endeksi, 2018 yılında 100 birim iken 2019 ve 2020
yıllarında sırasıyla 105 birim ve 95 birim olmuştur.
ı) Nakit akışı
(1)
Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün üretim ve satışı ile sağladığı
nakit akışı endeksi, 2018-2020 yıllarında sırasıyla 100 birim, 51 birim ve 74
birim olarak gerçekleşmiştir.
i) Büyüme
(1)
Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerini kapsayan aktif büyüklüğü 2018 yılında
100 birim, 2019 yılında 91 birim, 2020 yılında ise 111 birimdir.
j) Sermayeyi artırma yeteneği
(1)
Yerli üretim dalının 2018 yılında 100 birim olarak kabul edilen öz sermaye
endeksi 2019 yılında 83 birim, 2020 yılında ise 91 birim olarak
gerçekleşmiştir.
k) Yatırımları artırma yeteneği
(1)
Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerini kapsayan yenileme yatırımlarına
ilişkin endeks 2018- 2020 yıllarında sırasıyla 100 birim, 805 birim ve 31 birim
seviyelerindedir.
(2)
Yerli üretim dalının, 2018 ve 2019 yıllarında kapasite artışı için yapılan
tevsi yatırımı bulunmamakta olup, 2020 yılında tevsi yatırım gerçekleşmiştir.
(3)
Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerine ilişkin yatırımların geri dönüş oranı
(kâr/öz sermaye) endeksi gözden geçirme döneminde sırasıyla 100 birim, 65 birim
ve 70 birim olarak gerçekleşmiştir.
4.8. Yerli üretim dalının
ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi
(1)
Yerli üretim dalının, genişleyen iç piyasa etkisine rağmen üretimini, yurt içi
satışlarını ve kapasite kullanım oranını arttıramadığı gözlemlenmektedir.
(2)
Soruşturma konusu ürünün tüketimi artarken, yerli üretim dalının %22 oranında
pazar payı kaybettiği tespit edilmiştir.
(3)
Yerli üretim dalının, birim yurt içi satış fiyatlarının incelenen dönem boyunca
aşağı yönlü seyrettiği anlaşılmaktadır.
(4)
Yerli üretim dalının stoklarının azaldığı ve buna bağlı olarak stok çevrim
hızında iyileşme olduğu gözlemlenmektedir.
(5)
Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri bir bütün olarak incelendiğinde,
2018-2020 döneminde, yerli üretim dalının üretim, yurt içi satışlar, kapasite
kullanım oranı, kârlılık, ürün nakit akışı, istihdam ve verimlilik gibi temel
göstergelerinde kötüleşme olduğu tespit edilmiştir.
(6) Yönetmeliğin 17 nci maddesinin 4 üncü ve
son fıkralarında da belirtildiği üzere, maddi zarar analizi kapsamında dikkate
alınan etkenlerin biri veya birkaçı mutlaka belirleyici bir yargıya temel
teşkil etmeyebileceği gibi söz konusu faktörlerin bir bütünlük içinde ele
alınması gerekmektedir.
(7)
İHKİB tarafından, Türkiye’de gerçekleştirilen polyester düz iplik üretimin ve
mevcut kapasitenin yurt içi talebi karşılamaya yetecek seviyelerde olmadığı
ifade edilmiştir. Ancak yerli üretim dalının hâlihazırda düşük KKO ile faaliyet
göstermekte olduğu ve incelenen dönem boyunca da anılan gösterge endeksinin
aşağı yönlü bir seyir halinde olduğu düşünüldüğünde, mevcut talebin önemli bir
kısmını karşılamak üzere yönlendirebileceği kapasitesinin olduğu
değerlendirilmektedir.
(8)
Diğer yandan, yerli üreticiler tarafından polyester düz iplik üretimine ilişkin
hem halihazırda üretici olan firmaların kapasite artışına yönelik yatırımları
olduğu, hem de üretime başlayacak yeni firmaların olduğu ifade edilmiştir. Yeni
firmalarca üretime yönelik hazırlık yapıldığı hususu proje bazlı yatırım teşvik
sistemi kapsamında alınan teşvik belgelerinden de anlaşılmaktadır.
(9)
İHKİB tarafından, Türkiye’de yerleşik üreticilerce gerçekleştirilen soruşturma
konusu ürünün ihraç birim fiyatları ile Güney Kore ve Vietnam menşeli ithalatın
birim fiyatları karşılaştırılarak ülkemizde yerleşik üreticilerin fiyatlarının
rekabetçi olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmıştır. Ancak ülkemiz menşeli
tüm ülkelere yönelik ihracatın ağırlıklı ortalama birim fiyatları ile
soruşturma konusu ülkelerin yalnızca ülkemize yönelik ihracatının birim
fiyatlarının karşılaştırılması sağlıklı bir değerlendirme yapılmasına imkân
vermemekle birlikte, işbu raporun üçüncü bölümünde yapılan tespitler ışığında
anılan ülkeler menşeli ithalatın dampingli fiyatlarla yapıldığı hususunun da
önemli bir unsur olduğu değerlendirilmektedir.
4.9. Zarara İlişkin Değerlendirme
(1)
Yönetmeliğin 17 nci maddesi çerçevesinde, zarara ilişkin değerlendirme
dampingli ithalatın mutlak ve nispi gelişimi ve bu ithalatın iç piyasadaki
benzer mal fiyatları ile yerli üretim dalı üzerindeki etkilerini içermektedir.
(2) Bu
çerçevede, Güney Kore menşeli ithalatın mutlak ve nispi olarak gelişimine
bakılmıştır. Güney Kore’den gerçekleşen ithalat 2018-2020 döneminde mutlak
olarak %53 oranında artarken söz konusu ithalatın birim fiyatlarında %20
oranında düşüş yaşanmıştır. Diğer taraftan, anılan ülkeden gerçekleştirilen
ithalatın soruşturma konusu üründe Türkiye toplam tüketiminden aldığı pay
incelenen dönemde %40 oranında artarken, anılan dönemde yerli üretim dalının
pazar payında ise %22 oranında düşüş yaşanmıştır.
(3)
Güney Kore’den gerçekleşen ithalatın fiyatlarının yerli üretim dalının iç
piyasa fiyatları üzerindeki etkisini görebilmek için fiyat kırılması hesabı
yapılmış olup, soruşturma döneminde anılan ithalatın yerli üretim dalının iç
piyasa fiyatlarını kırdığı tespit edilmiştir.
(4)
Vietnam’dan gerçekleşen ithalatın mutlak ve nispi olarak gelişimi
incelendiğinde, Vietnam’dan gerçekleşen ithalat 2018-2020 döneminde mutlak
olarak %824 oranında artış gösterirken, söz konusu ithalatın birim fiyatlarında
%29 oranında düşüş yaşanmıştır. Diğer taraftan, anılan ülkeden gerçekleştirilen
ithalatın soruşturma konusu üründe Türkiye toplam tüketiminden aldığı pay,
incelenen dönemde %747 oranında artış göstermiştir. Ancak anılan dönemde yerli
üretim dalının pazar payında ise %22 oranında düşüş yaşanmıştır.
(5)
Vietnam’dan gerçekleşen ithalatın fiyatlarının yerli üretim dalının iç piyasa
fiyatları üzerindeki etkisini görebilmek için fiyat kırılması hesabı yapılmış
olup, soruşturma döneminde anılan ithalatın yerli üretim dalının iç piyasa
fiyatlarını kırdığı ve baskıladığı tespit edilmiştir.
(6)
Bazı ihracatçı firmalar tarafından, Güney Kore menşeli ithalatın fiyat
kırılmasının firma bazında ya da ürün tipleri bazında yapılması gerektiği,
Güney Kore menşeli ithalattan kaynaklanan kırılma seviyesinin düşük olduğu ve
baskının olmadığına ilişkin bir görüş iletilmiştir. Ancak, fiyat kırılması
hesabının ülke menşeli ithalatın ağırlıklı ortalama birim fiyatları
kullanılarak yapılmaması yönünde bir yükümlülük bulunmamaktadır. Diğer yandan,
kırılma oranlarının seviyesi ürün bazında değişiklik göstermekle birlikte fiyat
esnekliği yüksek ürünlerde kırılma tespit edilmesi önemli bir gösterge
niteliğindedir.
(7)
İHKİB tarafından, Vietnam’dan gerçekleşen ithalatın seyrine yönelik bir
değerlendirme yapılmış olup, 2020 yılında %10 seviyesinde olan Vietnam menşeli
ithalatın genel ithalat içindeki payının, 2021 yılında %4 seviyelerine
gerilediği vurgulanmıştır. Ancak, soruşturma kapsamında yapılan
değerlendirmeler zarar inceleme dönemi olan 2018, 2019 ve 2020 yılları için
yapılmakta olup, anılan dönemde gerçekleşen ithalat artışı önemli bir
seviyededir.
5. DAMPİNGLİ İTHALAT İLE ZARAR
ARASINDAKİ NEDENSELLİK BAĞI
5.1. Dampingli İthalatın Zarar
Üzerindeki Etkisi
(1)
Soruşturmaya konusu ülkelerden gerçekleşen ithalatın dampingli olduğu işbu
raporun 3 üncü bölümünde tespit edilmiştir.
(2)
Soruşturma konusu ülkelerden gerçekleşen ithalat 2020 yılında 2018 yılına
kıyasla %88 oranında artarken, aynı dönemde tüketimde %9 oranında artış
yaşanmış ve anılan ülkelerden gerçekleşen ithalatın Türkiye pazarından aldığı
pay ise %72 oranında artış göstermiştir.
(3)
Anılan ülkelerden gerçekleşen soruşturma konusu ürün ithalatının yerli üretim
dalının iç piyasa fiyatlarını kırdığı tespit edilmiştir.
(4)
2018-2020 döneminde yerli üretim dalının üretim, yurt içi satışlar, kapasite
kullanım oranı, kârlılık, ürün nakit akışı, verimlilik gibi ekonomik
göstergelerinde bozulmalar gözlenmiştir.
(5)
Bunların yanı sıra, dampingli olduğu tespit edilen ithalat ile yerli üretim
dalının ekonomik göstergelerinde meydana gelen zararın, ikisi arasındaki
illiyet bağının mevcudiyetini gösterir nitelikte eşzamanlı olarak gerçekleştiği
tespit edilmiştir.
5.2. Zarara neden olabilecek diğer
unsurlar
(1)
Yönetmeliğin 17 nci maddesi hükmü çerçevesinde, yerli üretim dalı üzerinde
maddi zarara yol açabileceği düşünülen diğer bilinen unsurlar incelenmiştir.
(2)
Halihazırda soruşturma konusu ürünün ÇHC, Hindistan ve Malezya menşeli
olanlarına yönelik dampinge karşı önlem mevcuttur. Diğer yandan, önleme tabi
olmayan ülkeler menşeli ithalat incelendiğinde, anılan ülkelerden gerçekleştirilen
ithalatın mutlak ve nispi olarak aşağı yönlü bir trend içinde olduğu tespit
edilmiştir.
(3)
İncelenen dönemde yerli üretim dalının yurt dışı satış miktarı aşağı yönlü
seyretmekle birlikte yerli üretim dalının yurt dışı satışlarından birim
kârlılığının artış gösterdiği gözlemlenmektedir. Öte yandan, yerli üretim
dalının yurt dışı satışlarının toplam satışları içindeki payının kârlılığa etki
edecek seviyelerde olmadığı değerlendirilmektedir.
(4)
Yerli üretim dalının üretim teknolojisi dünya standartlarında olup teknolojik
gelişmelerin yakından takip edildiği; dolayısıyla, tüketim alışkanlıklarında
olabilecek gelişmeleri takip edebilecek ve uygulamaya geçirebilecek kabiliyete
sahip olduğu düşünülmektedir.
(5)
Bazı ihracatçı firmalar ve İHKİB tarafından, yerli üretim dalı üzerindeki
zararın soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalattan değil, incelen dönem
boyunca artış trendinde olan ÇHC, Hindistan ve Malezya menşeli ithalattan
kaynaklandığı ifade edilmiştir. Ancak, anılan ülkeler menşeli ithalat hâlihazırda
önemli seviyelerde dampinge karşı önleme tabidir. Bunun yanı sıra anılan
ülkelerden gerçekleşen ithalatın pazar payındaki %4 seviyesindeki artışın,
Güney Kore ve Vietnam menşeli ithalatın pazar paylarındaki sırasıyla %40 ve
%747 oranlarındaki artıştan kaynaklandığı değerlendirilen zarara etkisinin
sınırlı nitelikte dahi olmadığı değerlendirilmektedir.
(6)
Bazı ihracatçı firmalar tarafından, diğer ülkeler menşeli ithalat ile Güney
Kore menşeli ithalatın gelişimi 20219 ve 2020 yılları için incelenerek, diğer
ülkeler menşeli ithalat ile Vietnam menşeli ithalatta artış yaşanırken Güney
Kore menşeli ithalatta düşüş yaşandığı ifade edilmiştir. Ancak işbu soruşturma
raporunun 1.4 üncü maddesi uyarınca, 1/1/2018-31/12/2020 arasındaki dönem zarar
inceleme dönemi olarak belirlenmiştir ve değerlendirmeler anılan dönem için
yapılmıştır.
(7)
Diğer yandan, bazı ihracatçı firmalar tarafından 2021/1 sayılı Tebliğ ile
tamamlanan ÇHC, Hindistan ve Malezya menşeli polyester düz iplik ithalatına
ilişkin nihai gözden geçirme soruşturması kapsamında, 2019 (6 aylık) dönemi
için tespit edilen anılan ülkeler menşeli ithalatın yerli üretim dalı fiyatları
üzerindeki kırılma ve baskı oranlarının yüksekliğine değinilerek yerli üretim
dalı üzerindeki zararın söz konusu ülkeler menşeli ithalattan kaynaklandığı
vurgulanmıştır. Ancak, 2021/1 sayılı Tebliğ ile tamamlanan soruşturmaya konu
ithalatın yerli üretim dalı üzerindeki etkisine ilişkin yapılan kırılma ve
baskı hesaplamalarında anılan ülkelerin halihazırda tabi oldukları önlem tutarları
dahil edilmeden, önlemlerin yokluğu durumunda gerçekleşecek etkiyi
değerlendirmek üzere yapıldığı hususu dikkate alındığında, işbu soruşturma
kapsamında yerli üretim dalı üzerindeki zarar ile soruşturma konusu ülkeler
menşeli ithalat arasındaki illiyet bağına etki edebilecek nitelikte olmadığı
değerlendirilmektedir.
(8)
Yerli üreticiler ve İTHİB tarafından, ÇHC menşeli ürünlerin Güney Kore
üzerinden ihracatının yapıldığı hususunda görüşler iletilmiştir. Ancak,
örnekleme seçilen Güney Kore’de yerleşik firmalar nezdinde yürütülen yerinde
doğrulama soruşturmalarında firmaların üretim tesisleri de ziyaret edilerek
üretim süreci görülmüş olup, soruşturma konusu ürünün üreticisi oldukları
tespit edilmiştir.
(9)
Bazı ihracatçı firmalar, 2020 yılı verilerini 2019 yılı verilerine göre
karşılaştırarak, yerli üretim dalının yurt içi satışları düşerken diğer yerli
üreticilerin satışlarında artış yaşandığı hususunu dile getirmiştir. Ancak,
diğer yerli üreticilerin yurt içi satışları baz yıl olan 2018’de düşük bir seviyede
olup, firmaların 2019 ve 2020 yıllarında yurt içi satışları artmasına rağmen
genişleyen pazardan aldıkları pay düşmüştür. Bu çerçevede, diğer yerli
üreticilerin artan yurt içi satışlarının, yerli üretim dalı üzerindeki zarara
etki edecek nitelikte olmadığı değerlendirilmektedir.
(10)
Bazı ihracatçılar tarafından, incelenen dönemde, yerli üretim dalının üretim ve
satış miktarlarında gerçekleşen kötüleşmenin Covid-19 pandemisinin etkilerinden
bağımsız değerlendirilmemesi gerektiği yönünde bir görüş alınmıştır. Ancak
incelenen dönemde, ülkemiz soruşturma konusu ürün tüketiminin artış trendinde
olduğu ve 2020 yılında 2018 yılına kıyasla tüketimin % 9 oranında artış
kaydettiği gözlemlenmektedir.
(11) Bu çerçevede, bilinen diğer unsurların
damping ile zarar arasındaki illiyet bağını ortadan kaldıracak nitelikte
olmadığı değerlendirilmektedir.
6. SONUÇ
(1)
Yürütülen soruşturma sonucunda, Güney Kore ve Vietnam menşeli “polyester düz
iplik” ürünü ithalatının dampingli olduğu ve yerli üretim dalında maddi zarara
neden olduğu tespit edilmiştir.
(2) Bu
çerçevede, soruşturma neticesinde ulaşılan tespitleri değerlendiren Kurul
kararı ile ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında mevzuat hükümleri
uyarınca, aşağıdaki tabloda GTP’i, eşya tanımı ve menşe ülkesi belirtilen
eşyanın Türkiye’ye ithalatında aşağıdaki tabloda gösterilen oranlarda dampinge
karşı kesin önlem uygulanmasına karar verilmiştir.
GTP
|
Eşyanın
Tanımı
|
Menşe
Ülke
|
Firmalar
|
Dampinge
Karşı Önlem (CIF Bedelin Yüzdesi)
|
5402.47
|
Diğerleri,
poliesterlerden
|
Güney Kore
|
Daehan Synthetic Fiber Co., Ltd.
|
%8,42
|
Hyosung TNC
|
%8,00
|
Toray Advanced Materials Korea Inc.
|
%8,42
|
Huvis Corporation
|
%8,23
|
Seong-An Synthetics Co., Ltd.
|
Diğerleri
|
%14,45
|
Vietnam
|
Tüm üretici/ihracatçılar
|
%37,54
|