CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI
HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 7550 Kabul Tarihi: 4/6/2025
04.06.2025 Tarih ve 32920 Mükerrer Sayılı R.G.
MADDE 1- 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ek 1 inci
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “hükmün verildiği” ibaresi “davanın
açıldığı veya şikâyet başvurusunun yapıldığı” şeklinde değiştirilmiş ve üçüncü
fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2- 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 125 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 125- Noterlere; sıfat ve görevlerinin gereklerine uymayan hâl ve
hareketlerinin tespit edilmesi üzerine, durumun niteliğine ve eylemin ağırlık
derecesine göre 126 ncı maddede yazılı disiplin cezalarından biri verilir.”
MADDE 3- 1512 sayılı Kanunun 126 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 126- Noterler hakkında uygulanacak disiplin cezaları uyarma, kınama,
para cezası, geçici olarak işten çıkarma ve meslekten çıkarmadır.
Uyarma; notere görevinde daha dikkatli davranması gerektiğinin yazıyla
bildirilmesidir. Aşağıdaki hâllerde uyarma cezası verilir:
a) Noterlik mesleğiyle ilgili genelge veya genel yazılara aykırı davranarak
noterlikler arasında uygulama farklılıkları oluşmasına sebep olmak.
b) Noterlik dairesi personeli üzerinde denetim, gözetim ve disiplin
görevini yerine getirmemek ve bu suretle personelin, mesleğin vakar ve onuruyla
bağdaşmayan iş ve işlemler yapmasına sebep olmak.
c) Noter odasına veya Türkiye Noterler Birliğine verilmesi gereken bilgi,
belge veya raporları vermemek.
d) Sözleşme yapmaksızın noterlik dairesinde personel çalıştırmak.
e) Noterlik işlemlerinden alınacak giderlerin doğru tahakkuk ve tahsili
konusunda gereken özeni göstermemek veya gereken tedbiri almamak.
f) Haklı bir engeli olmaksızın 1 günden 3 güne kadar göreve gelmemek.
g) Meslektaşlarına, noterlik dairesi personeline ve görevi nedeniyle
muhatap olduğu kişilere veya iş sahiplerine karşı kırıcı ve küçük düşürücü
davranmak.
h) Görevli olduğu meslek organlarınca kendilerine verilen görevleri
yapmamak, özensiz yapmak veya savsaklamak.
ı) Geçerli bir mazereti olmaksızın noter odası genel kurul toplantılarına
veya seçimlerine ya da delege olduğu hâlde Türkiye Noterler Birliği Kongresine
veya seçimlerine katılmamak.
j) Seçimlerle ilgili olarak hâkimin ve sandık kurulunun aldığı tedbirlere
uymamak.
k) Noterlik çalışma saatleriyle ilgili mevzuata ve bu konuda yetkili
makamlarca alınan kararlara aykırı davranmak.
l) Noterlikler ortak cari hesabına yatırılması gereken parayı süresinde
yatırmamak.
m) Nitelik ve ağırlığı itibarıyla yukarıda belirtilen eylemlere benzer
eylemlerde bulunmak.
Kınama; notere görevinde veya davranışında kusurlu sayıldığının yazıyla
bildirilmesidir. Aşağıdaki hâllerde kınama cezası verilir:
a) İlgililerin mevzuata uygun noterlik işlem taleplerini haklı bir neden
olmaksızın karşılamamak.
b) Mahkemeler, sulh ceza hâkimliği, Cumhuriyet başsavcılığı ve soruşturmaya
yetkili kılınan resmî daireler tarafından talep edilen bilgi ve belgeleri geç
göndermek veya göndermemek.
c) Göreve geç gelmeyi veya erken ayrılmayı alışkanlık hâline getirmek.
d) Kendisi, noterlik dairesi personeli veya kanunla yasaklanmış derecedeki
yakınlarıyla ilgili noterlik işlemlerini yapmak.
e) Noterlik dairesinde bulunması gereken altyapı, tesis, donanım veya
yazılımları bulundurmamak, çalıştırmamak veya uygulamamak.
f) Noterlik işlemlerinde gereğinden fazla gider almayı alışkanlık hâline
getirmek.
g) Sır saklama yükümlülüğüne aykırı davranmak.
h) Türkiye Noterler Birliği adına denetim yapmakla görevli olan kişilerin
bu görevlerini yapmalarına engel olmak.
ı) Haklı bir engeli olmaksızın ve kesintisiz olarak 4 günden 7 güne kadar
göreve gelmemek.
j) Devrettiği noterlikte yeterli donanım, yazılım veya personel
bırakmayarak bu noterliğin hizmet sunumunu zorlaştırmak.
k) Mesleğin ifası dolayısıyla tahsil edilen kamuya ait parayı süresi içinde
ilgili kurumlara yatırmamak.
l) Yazıyla bildirime rağmen Türkiye Noterler Birliği aidatını haklı bir
neden olmaksızın ödememek.
m) Bu Kanunda düzenlenen seçimlerin düzen içerisinde ve sağlıklı biçimde
yürütülmesi amacıyla hâkimin ve sandık kurulunun aldığı tedbirlere uymamak.
n) Nitelik ve ağırlığı itibarıyla yukarıda belirtilen eylemlere benzer
eylemlerde bulunmak.
Para cezası; yirmi bin Türk lirası ila iki yüz bin Türk lirası arasında
belirlenecek bir paranın Türkiye Noterler Birliğine ödenmesidir. Bu cezalar her
yıl, bir önceki yıla ilişkin 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi
hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında takvim yılı
başından geçerli olmak üzere artırılarak uygulanır. Aşağıdaki hâllerde para
cezası verilir:
a) Emredici hükümlere aykırı noterlik işlemleri yaparak üçüncü şahıslara ya
da kamuya zarar vermek.
b) Devrettiği noterlikte yeterli donanım, yazılım veya personel
bırakmayarak bu noterliğin, hizmette zafiyet oluşacak şekilde yetersiz
kalmasına sebep olmak.
c) Asılsız ihbar, şikayet ve suçlamalarla mesleği, meslek
mensuplarını, noter odası veya Türkiye Noterler Birliği ile bunların alt birimlerini
kamuoyunda küçük düşürmek.
d) Başvuru veya şikayet hakkını kötüye kullanarak Türkiye
Noterler Birliği organlarını çalışamaz hâle getirmek.
e) Haklı bir engeli olmaksızın ve kesintisiz olarak 8 günden 14 güne kadar
göreve gelmemek.
f) Kefil olma yasağına aykırı davranmak.
g) Reklam ve rekabet yasağına aykırı davranmak.
h) Nitelik ve ağırlığı itibarıyla yukarıda belirtilen eylemlere benzer
eylemlerde bulunmak.
Geçici olarak işten çıkarma; noterlik sıfatı saklı kalmak kaydıyla noterin
bir aydan altı aya kadar görevinden uzaklaştırılmasıdır. Aşağıdaki hâllerde
geçici olarak işten çıkarma cezası verilir:
a) Mesleğin vakar ve onuruna aykırı veya görevin gerektirdiği güveni
sarsıcı davranış ve hareketlerde bulunmak.
b) Ticari faaliyette bulunma yasağına aykırı davranmak.
c) Aracı kullanmak.
d) Nitelik ve ağırlığı itibarıyla yukarıda belirtilen eylemlere benzer
eylemlerde bulunmak.
Meslekten çıkarma; noterliğe engel bir suçtan dolayı kesin hükümle mahkûm
olan noterin, bir daha atanmamak üzere noterlik mesleğinden çıkarılmasıdır.”
MADDE 4- 1512 sayılı Kanunun 127 nci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Bir üst veya alt derece disiplin cezasının uygulanması ve zamanaşımı:
MADDE 127- Hakkında herhangi bir disiplin cezası verilen noterin bu cezanın
kesinleşme tarihinden itibaren beş yıl içinde disiplin cezası verilmesini
gerektiren yeni bir fiil işlemesi hâlinde, bu fiil için bu Kanunda öngörülen
disiplin cezasının bir derece ağır olanı uygulanır.
İlk defa disiplin cezası verilmesini gerektiren bir fiil işleyen ve geçmiş
hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan notere, meslekten çıkarma cezasını
gerektiren durumlar hariç olmak üzere, verilecek disiplin cezasından bir derece
hafif olanı uygulanabilir.
Meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylemler hariç olmak üzere, disiplin
soruşturmasını gerektiren eylemlerin öğrenilmesinden itibaren üç yıl geçmiş
olması halinde disiplin soruşturması açılamaz. Disiplin cezasını gerektiren
eylemin işlendiği tarihten itibaren beş yıl geçmiş olması halinde disiplin
cezası verilemez.
Disiplin cezasını gerektiren eylemle ilgili olarak aynı zamanda ceza
soruşturması veya kovuşturması açılmışsa, üçüncü fıkrada belirtilen süre yerine
ceza kanunlarında belirlenen zamanaşımı süreleri uygulanır. Disiplin Kurulu tarafından
kovuşturma sonucunun beklenmesine karar verilmesi halinde, mahkeme kararının
kesinleşmesinden itibaren bir yıl geçmekle ceza verme yetkisi zamanaşımına
uğrar.”
MADDE 5- 1512 sayılı Kanunun 157 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 6- 1512 sayılı Kanunun 159 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “(B)
bendi” ibaresi “ikinci fıkrasının (l) bendi” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 7- 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun ek 1
inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“2. 17 nci madde uyarınca duruşma yapılmasının zorunlu olduğu davalar ile
45 inci ve 46 ncı maddeler uyarınca istinaf veya temyiz yoluna başvurulabilecek
kararların belirlenmesinde davanın açıldığı tarihteki parasal sınır esas
alınır.”
MADDE 8- 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 35 inci
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “onüç yıldan yirmi yıla” ibaresi “ondört
yıldan yirmibir yıla” ve “dokuz yıldan onbeş yıla” ibaresi “on yıldan onsekiz
yıla” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 9- 5237 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir
yıldan” ibaresi “bir yıl altı aydan” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “dört
aydan bir yıla” ibaresi “altı aydan bir yıl altı aya” ve “altı aydan” ibaresi
“dokuz aydan” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 10- 5237 sayılı Kanunun 87 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “üç
yıldan,” ibaresi “dört yıldan,” ve “beş yıldan” ibaresi “altı yıldan”
şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “beş yıldan,” ibaresi “altı yıldan,” ve
“sekiz yıldan” ibaresi “dokuz yıldan” şeklinde ve dördüncü fıkrasında yer alan
“sekiz yıldan oniki yıla” ibaresi “on yıldan ondört yıla” ve “oniki yıldan”
ibaresi “ondört yıldan” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 11- 5237 sayılı Kanunun 106 ncı maddesinin birinci fıkrasına
“şikayeti üzerine,” ibaresinden sonra gelmek üzere “iki aydan” ibaresi
eklenmiş ve ikinci fıkrasında yer alan “beş yıla” ibaresi “yedi yıla” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 12- 5237 sayılı Kanunun 179 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “üç
aydan” ibaresi “dört aydan” ve üçüncü fıkrasında yer alan “yukarıdaki fıkra
hükmüne göre cezalandırılır.” ibaresi “altı aydan iki yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılır.” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 13- 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin
İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Hükümlünün bu infaz usulünden yararlanabilmesi için beş günden az olmamak
üzere koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken
sürenin en az onda birini ceza infaz kurumunda geçirmiş olması gerekir.”
MADDE 14- 5275 sayılı Kanunun 108 inci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiş, üçüncü fıkrasında yer alan “durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez.”
ibaresi “durumunda birinci fıkradaki koşullu salıverilme süreleri uygulanır.”
şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“İkinci defa tekerrür halinde bu fıkra hükmü uygulanmaz.”
“Ancak, süreli hapis cezaları bakımından koşullu salıverilme oranı dörtte
üç olarak uygulanır.”
MADDE 15- 5275 sayılı Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir
yıl altı ay,” ibaresi “üç yıl,”, “üç yıl” ibaresi “beş yıl” şeklinde
değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiş, ikinci fıkrasının (a)
bendinde yer alan “bir yıl,” ibaresi “üç yıl,”, (b) bendinde yer alan “iki
yıl,” ibaresi “dört yıl,”, (c) bendinde yer alan “dört yıl,” ibaresi “beş yıl,”
şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki bent eklenmiş, üçüncü fıkrası
aşağıdaki şekilde, dördüncü fıkrasında yer alan “üç yıl” ibaresi “beş yıl”
şeklinde, beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde, yedinci fıkrasında yer alan
“infaza açık ceza infaz kurumunda” ibaresi “infaza genel hükümlere göre ceza
infaz kurumlarında” şeklinde değiştirilmiş ve dokuzuncu fıkrasına aşağıdaki
bent eklenmiştir.
“(a) bendinde belirtilen infaz usulü, hükümlünün iş yaşamı ve ailevi durumu
ile ceza infaz kurumlarının düzen ve işleyişine göre ceza infaz kurumu
tarafından, süresi aynı olmak koşuluyla hafta içi günlerde de uygulanabilir.”
“d) Seksen yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları toplam altı yıl,”
“(3) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olanlar hariç olmak
üzere hapis cezasına mahkûm olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis
cezasına çevrilen hükümlülerden 16 ncı maddenin üçüncü fıkrasında belirlenen
usule göre maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz
kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği tespit edilen ve
toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı
değerlendirilenlerin cezasının konutunda çektirilmesine infaz hâkimi tarafından
karar verilebilir. Mahkûmun durumu, Cumhuriyet başsavcılığınca birer
yıllık dönemlere göre 16 ncı maddenin üçüncü fıkrasında belirlenen usule göre
incelettirilir. İnceleme sonuçlarına göre hükümlünün iyileştiğinin tespit
edilmesi halinde infaz hâkimi, cezanın konutta çektirilmesine dair kararı
kaldırır. Mahkûm, denetimli serbestlik müdürlüğü ve bulunduğu yer kolluk
makamlarınca izlenir. Toplam cezası on yıldan fazla olan hükümlülerin
elektronik cihazların kullanılması suretiyle takibi zorunludur. Bu fıkrada
yazılı yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi hâlinde cezanın konutunda
çektirilmesine dair karar infaz hâkimliğince kaldırılır.”
“(5) Cezanın özel infaz usulüne göre çektirilmesine karar verilenler
hakkında tabi oldukları infaz rejimine göre koşullu salıverilme ve denetimli
serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı hükümleri uygulanır.”
“e) 105/A maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca açık ceza infaz
kurumuna gönderilenler,”
MADDE 16- 5275 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan
“veya ikinci defa mükerrir olup 31/7/2023 tarihi itibarıyla bu
cezanın infazı için ceza infaz kurumunda bulunan” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
MADDE 17- 5275 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 11- (1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla 105/A maddesinin
birinci fıkrasında yapılan düzenleme, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce işlenen suçlar bakımından uygulanmaz.”
MADDE 18- 27/11/2007 tarihli ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul
Hukuku Hakkında Kanunun 27 nci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri
uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak üzere, tarafların sözleşmeyle
belirledikleri hukuka tâbidir.”
“(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre işin yapıldığı yer hukukunun işin
yapıldığı sırada uygulanmak zorunda olan hükümleri hariç olmak üzere, iş
sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye
birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir.”
MADDE 19- 11/12/2010 tarihli ve 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu
Kanununun 28 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendine “boş kadro şartı
aranmaksızın,” ibaresinden sonra gelmek üzere “kalan görev süresini tamamlamak
üzere” ibaresi, (b) bendine aşağıdaki cümleler, (ç) bendine “yazılı”
ibaresinden sonra gelmek üzere “seçim veya” ibaresi eklenmiş ve bendin ikinci
cümlesinde yer alan “Atama” ibaresi “Seçim veya atama” şeklinde
değiştirilmiştir.
“Ancak görev süresini tamamlayanlardan, adli yargı hâkim ve savcıları
arasından seçilmiş olan üyeler Yargıtay üyeliğine, idari yargı hâkim ve
savcıları arasından seçilmiş olan üye Danıştay üyeliğine, boş kadro olup
olmadığına bakılmaksızın Genel Kurul tarafından seçilebilir. Boş kadro olmaması
halinde ilk boşalan üye kadroları kendilerine tahsis olunur.”
MADDE 20- 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ek 1
inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü
fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“(2) 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında
hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal
sınırların uygulanmasında davanın açıldığı tarihteki miktar esas alınır.”
MADDE 21- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 22- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.