DANIŞTAY KARARI
Esas
No: 2020/1 Karar No: 2020/1
Danıştay
Vergi Dava Daireleri Kurulundan: 26.06.2020 tarih ve 31167 sayılı R.G.
BÖLGE İDAME MAHKEMESİ KARARLARI
ARASINDAKİ AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİ HAKKINDA KARAR
I- AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ
İSTEMİNDE BULUNAN: Samsun Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulu
II- İSTEMİN
ÖZETİ: Samsun Bölge İdare Mahkemesi
1. Vergi Dava Dairesinin 26/06/2018 tarih ve E:2018/368, K:2018/401 sayılı kararı
ile İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava Dairesinin 21/03/2017 tarih ve
E:2017/146, K:2017/599 sayılı; 30/03/2017 tarih ve E:2017/230, K;2017/860
sayılı: 27/03/2018 tarih ve E:2017/3727, K.:20l 8/1416 sayılı ve Erzurum Bölge
İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin 29/09/2017 tarih ve E:2017/778,
K:2017/769 sayılı kararları arasındaki aykırılığın 2576 sayılı Bölge İdare
Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri
Hakkında Kanun`un 3/C maddesinin 4 numaralı fıkrasının (c) bendi uyarınca
giderilmesi, istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanın bu yöndeki talebini uygun
gören Samsun Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 12/09/2018 tarih ve
E:2018/12, K:2018/8 sayılı kararıyla istenilmiştir.
III- ÖN
İNCELEME:
Samsun Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 12/09/2018
tarih ve E:2018/8, K:2018/11 sayılı; E:2018/13, K:2018/10 sayılı; E:2018/9, K:2018/12
sayılı; E:2018/14, K:2018/9 sayılı; B:2018/7, K:2018/7 sayılı; E:2018/10, K:2018/13
sayılı: E:2019/1, K:2019/3 sayılı başvurularının aynı konuda olduğu ve aynı
istem sonucunu içerdiği görüldüğünden usul ekonomisi açısından bu başvurulara
ilişkin Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun E: 2020/2 ile 8 sayılı dosyalarının
işbu dosya (E:2020/1) ile birleştirilmesine karar verildi.
IV- AYKIRILIĞIN
GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI :
A- Samsun Bölge
İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesinin E:2018/368 sayılı dosyasına konu
yargılama süreci:
Dava konusu
istemin, özeti: Serbest dolaşma giriş
beyannamesiyle ithal edilen ve gözetim uygulamasına tabi olan ancak gözetim
belgesi bulunmayan eşyanın kıymetinin ilgili tebliğde belirtilen kıymete
yükseltilerek yurt dışı gider olarak beyanı sonucu fazladan ödenen verginin
geri verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair karara vaki itirazın
reddi yolundaki işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Trabzon
Vergi Mahkemesinin, 17/4/2018 tarih ve 1:2018/216, K:2018/261 sayılı kararının özeti:
Yükümlüsünce ödenen vergilerin beyana dayalı olarak
ödenen vergi olması nedeniyle Gümrük Kanunu`nun 211. maddesinin işletilmesine
engel bulunmamaktadır, idarece anılan maddedeki koşulların gerçekleşmediği
değerlendirilerek vergilerin iade edilip edilmeyeceği yolundaki belirleme
üzerine bir kanaate varılması gerekmektedir. Beyanın bağlayıcılığı nedeniyle bu
yönde değerlendirme yapılamayacağı gerekçesine dayalı dava konusu işlemde yasal
isabet bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle işlemi iptal etmiştir.
Davalı
idarenin istinaf başvuranı inceleyen Samsun Belge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava
Dairesinin 26/06/2018 tarih ve E:2018/368,1:2018/401 sayılı kararının özeti:
İlgili mevzuat uyarınca, bir eşyanın ithalatın tümünde
değil, belirli bir CIF değerin altında ve belirli miktarların özerinde ithal
edilmek istenmesi halinde gözetim uygulamasına tabi tutulduğu görülmektedir.
Eşyanın yüksek miktarda ve düşük kıymet ile ithalatının ciddi bir artış
trendine girmesi halinde bu eşyaların ithalatının izlenebilmesi amacıyla
gözetim belgesi alma zorunluluğunun getirilmesi söz konusudur. Bu tarz
ithalatın zaman içinde ekonominin geneli ve özellikle yerli üretici üzerinde
olumsuz bir etki yaratma ihtimaline binaen ithalatın izlenebilmesi ve bu açıdan
istatistiki bilgiler elde edilmesi amacıyla bazı eşyalar için gözetim
uygulaması kararları alınmaktadır. Bu kararlar re`sen. alınabileceği gibi
üreticilerin başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucu da alınabilmektedir.
Gözetim uygulamasının amacı ithalatın gelişiminin,
ithalat şartlarının, yerli üreticiler üzerindeki etkisinin izlenmesi ve
ithalattan kaynaklanan vergi kayıplarının önlenmesi, koruma tedbirleri veya
başka bir tedbir alınıp alınmayacağının değerlendirilmesi, bunun için bir istatistiki
bilgi havuzu oluşturulmasıdır.
Gözetim uygulaması ithalat nedeniyle ilave bir
vergisel yükümlülük getirme amacına yönelik veya korunma önlemi niteliğinde bir
uygulama değil, ithalatın izlenmesi amacına yönelik bir uygulamadır.
Gözetim uygulamasına tabi bir malın ithal edilmek
istenmesi halinde ithalatçı için şu alternatifler mevcuttur.
1-Eşyanın CIF kıymeti müsteşarlıkça belirlenen tutarın
altında ise gözetim belgesi alınmak suretiyle ithal edilebilecek, aksi halde
ithaline izin verilmeyecektir,
2-Eşyanın CIF kıymeti müsteşarlıkça belirlenen tutarın
üzerinde ise gözetim belgesi alınmaksızın normal prosedüre tabi olarak ithal
edilebilecektir.
İthalatçının iade talebinin kabulü gözetim belgesi
alınarak ithali mümkün olan eşyanın bu belge olmaksızın serbest dolaşıma
alınması sonucunu doğuracaktır.
İdarenin ithalatçıyı beyanını gözetim kıymetine
yükseltmeye zorlama gibi bir yetkisi bulunmayıp gözetim belgesinin olup
olmadığını aramak, bulunmaması halinde ithaline izin vermemekle yetinmesi
zorunludur. Davacının eşyanın kıymetini gözetim kıymetine yükseltmeye zorlandığı
iddiasına itibar etme olanağı bulunmamaktadır.
Gözetim belgesi alınması gerektiği halde bundan
kaçınarak eşyanın kıymetinin yükseltilmesi suretiyle ithalatın
gerçekleştirilmesi, söz konusu düzenlemelere aykırı olduğu gibi iyiniyet
kuralları ile de bağdaşmamaktadır. Buna ilaveten, uygulamada gözetim belgesi
alan yükümlüler aleyhine de eşitsiz bir durum oluşmaktadır, idarenin yükümlüden
gözetim belgesi temin etme olanağı da hukuken ve fiilen ortadan kalkmış
olacaktır. Bunun sonucunda, ilgili düzenleyici işlem idarece geri alınmış ya da
yargı kararıyla iptal edilmiş olmamasına rağmen düzenleyici işlem ile getirilen
gözetim uygulaması fiilen askıya alınmış olmaktadır.
Davacı tarafından eşyanın gümrük kıymetinin, gözetim
belgesi alınmasını gerektirmeyecek tutarda gösterildiği, bu kıymet üzerinden
hesaplanan vergilerin ödendiği, tüm bu işlemlerin davacının özgür iradesiyle ve
bir hata sonucu olmaksızın yapıldığı, davacının beyanda bulunurken iradesini
sakatlayacak bir durumun mevcut olmadığı bu beyanını kendi rızasıyla yaptığı
anlaşıldığından beyanın ilgili açısından bağlayıcı olduğu açıktır.
Gümrük Kanunu`nun 211. maddesi ile kanunen
ödenmemeleri veya tahakkuk ettirilmemeleri gereken vergilerin iade
edileceği/kaldırılacağı; kanunen ödenmemesi veya tahakkuk ettirilmemesi gereken
gümrük vergilerinin ilgili kişinin kasten yaptığı bir tahrifat sonucunda
ödenmesi veya tahakkuk ettirilmesi halinde bu vergilerin geri verilmesine veya
kaldırılmasına ilişkin taleplerin kabul edilmeyeceği kuralı getirilmiştir.
Bu nedenle Gümrük Kanunu`nun 211. maddesinde
belirtilen hata halinde anılan vergilerin iadesini düzenleyen geri verme
sebepleri olayda mevcut olmadığından davacının iade talebinin reddine dair
işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan vergilerin iadesine yönelik istem hakkında
bir hüküm kurulmamış ise de Dairece işin esasına geçilerek davanın reddine
karar verilmesi ve iptali talep edilen işlemin vergilerin iadesi talebinin reddine
ilişkin olması sebebiyle iade yönünde karar verilmesi istemini de bizatihi
karşıladığından bu husus anılan kararın kaldırılmasını gerektirir nitelikte
değildir.
Vergi Dava Dairesi, bu gerekçeyle istinaf başvurusunu
kabul ederek vergi mahkemesi kararını kaldırmış, davanın reddine kesin olarak
karar vermiştir.
B- İstanbul
Bölge İdare Mahkemesi 5, Vergi Dava Dairesinin E:2017/146 sayılı dosyasına konu
yargılama süreci:
Dava konusu
istemli özeti; Serbest dolaşıma giriş
beyannamesiyle ithal edilen eşyanın kıymetinin gümrük gözetimi ile ilgili
tebliğde belirtilen kıymete yükseltilerek yurt dışı gider olarak beyan edilmesi
sonucu fazladan ödendiği ileri sürülen verginin iadesi talebinin reddine
ilişkin karara vaki itirazın zımnen reddine dair işlemin iptali istemiyle dava
açılmıştır.
İstanbul 3.
Vergi Mahkemesinin 24/11/2016 tarih ve E:2016/1298, K:2016/2472 sayılı
kararının özeti:
Eşyanın gümrük kıymetinin belirlenmesinde öncelikle
satış bedelinin esas alınması satış bedelinin esas alınması için gerekli
koşulların mevcut olmadığının tespit edilmesi halinde de sırasıyla diğer
yöntemlere başvurulması gerekmektedir, Ayrıca gümrük idaresi beyanın
doğruluğunu tespit amacıyla her zaman her türlü bilgi ve belgeyi inceleyerek
değerlendirme hak ve yetkisine sahip bulunmaktadır. Gözetim belgesi ibrazı
zorunluluğuna uyulmaması hali Gümrük Kanunu hükümlerine göre gözetim kıymeti
üzerinden tahakkuk yapılmasını gerektirir bir durum değildir. Gözetim
tebliğinde belirtilen kıymet, eşyanın Gümrük Kanunu hükümlerine göre
belirlenmiş gerçek satış bedeli olmadığı gibi belirtilen kıymetin esas alınması
suretiyle tahakkuk yapılmasını, öngören herhangi bir düzenleme de
bulanmamaktadır. Bu nedenle gözetim önlemlerinin hukuka aykırı uygulanması
suretiyle fazladan tahsil edilen verginin iadesi isteminin reddine dair işlemde
mevzuata uygunluk görülmemiştir.
Vergi Mahkemesi bu hukuksal nedenler ve gerekçeyle
dava konusu işlemi iptal etmiş; vergilendirme hatası yapılarak haksız ve hukuka
aykırı olarak davacıdan tahsil edilen vergilerin geri verme başvurusundan
itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun`a göre
hesaplanacak faiziyle birlikte davacıya iadesine hükmetmiştir.
Davalı idarenin
istinaf başvurusunu inceleyen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava
Dairesinin 21/03/2017 tarife ve E:2017/146, K:2017/599 sayılı kararının özeti:
İstinaf talebinde bulunulan mahkeme kararının kaldrılmasını
gerektirecek herhangi bir neden bulunmamaktadır.
Vergi Dava Dairesi, bu gerekçeyle istinaf başvurusunu
kesin olarak reddetmiştir.
C- İstanbul
Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava Dairesinin E:2017/230 sayılı dosyasına konu
yargılama süreci:
Dava konusu
istemle özeti: Serbest dolaşıma giriş
beyannamesi muhteliyatı eşyanın kıymetinin gümrük gözetimi ile ilgili tebliğde
öngörülen birim kıymete göre beyan edilmesi üzerine tahakkuk ettirilerek ödenen
vergilerin eşyaya ait faturada gösterilen kıymete göre hesaplanan tutardan
fazlasının yasal faiziyle birlikte sadesi talebiyle Gümrük Kanunu`nun 211.
maddesi kapsamında yapılan başvurunun reddine dair karara vaki itirazın reddine
dair işlemiş iptali istemiyle dava açılmıştır.
2. Vergi Mahkemesinin 23/12/2016 tarih ve E:2016/1479,
K:2016/1823 sayılı kararının özeti
Gerçek kıymete dair idarece yapılmış bir tespit
bulunmamaktadır, Gözetim uygulamasına tabi tutulan eşyaya ilişkin, tebliğde
belirtilen kıymet, eşyanın Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek
satış bedelini yansıtmamaktadır. Dolayısıyla ortada kanunen ödenmesi gereken
herhangi bir vergi bulunmamaktadır. Gözetim önlemlerinin hukuka aykırı uygulanması
suretiyle davacıdan, fuzulen tahsilat yapıldığı hukuki ihtilafı gerektirmeyecek
kadar açıktır.
Vergi Mahkemesi bu hukuksal nedenler ve gerekçeyle
işlemi iptal etmiş; vergilerin ödendiği tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle
davacıya iadesine hükmetmiştir.
Davalı idarenin
istinaf başvurusunun inceleyen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava
Dairesinin 30/03/2017 tarih ve E:2017/230,K:2017/860 sayılı kararının özeti:
İstinaf talebinde bulunulan mahkeme kararının kaldırılmasını
gerektirecek herhangi bir neden bulunmamaktadır.
Vergi Dava Dairesi, bu gerekçeyle istinaf başvurusunu
kesin olarak reddetmiştir.
D- İstanbul
Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava Dairesinin E:2017/3727 sayılı dosyasına konu
yargılama süreci:
Dava konusu
istemli özeti: Serbest dolaşıma giriş
beyannamesinde gösterilmek zorunda kalınan yurt dışı giderin, İthalatta Gözetim
Uygulanmasına İlişkin Tebliğde öngörülen birim kıymet üzerinden hesaplanan
gözetim kıymeti ile eşyanın faturasında gösterilen, kıymet arasındaki farktan
müteşekkil olduğundan bahisle kanunen alınmaması gerektiği halde ödenen
vergilerin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair karara vaki
itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Tekirdağ
Vergi Mahkemesinin 27/04/2017 tarih ve E:2017/28, K:2017/249 sayılı kararının
özeti:
İthal edilen eşyanın gümrük kıymetinin belirlenmesinde
öncelikle satış bedelinin esas alınması, satış bedelinin esas alınması için
gerekli koşulların mevcut olmadığının tespit edilmesi halinde de sırasıyla
diğer yöntemlere başvurulması gerekmektedir. Gözetim belgesi ibraz edememe,
Gümrük Kanunu hükümlerine göre ek tahakkuk yapılmasını gerektirir bir durum
değildir. Gözetim uygulamasına tabı tutulan eşyaya ilişkin tebliğde belirtilen
kıymet, eşyanın Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış
bedelini yansıtmamaktadır. Gözetim önlemlerinin yanlış uygulandığından dava
konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle dava konusu işlemi iptal
etmiş; fazladan tahsil olunan vergilerin davacıya iadesine hükmetmiştir.
Davalı
idarenin istinaf başvurusunu inceleyen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi
Dava Dairesinin 27/03/2018 tarih ve E:2017/3727, K:2018/1416 sayılı kararının
özeti:
İstinaf talebinde bulunulan mahkeme kararının
kaldırılmasını gerektirecek herhangi bir neden bulunmamaktadır.
Vergi Dava Dairesi, bu gerekçeyle istinaf başvurusunu
kesin olarak reddetmiştir.
E- Erzurum
Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin E:2017/778 sayılı dosyasına konu
yargılama süreci:
Dava. konusu
istemin özeti: Serbest dolaşıma giriş
beyannamesi kapsamında ithal edilen eşya nedeniyle ödenen vergilerin, eşyanın
faturasında yer alan kıymeti ile İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ
uyarınca hesaplanan kıymeti arasındaki farka isabet eden kısmının geri
verilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine dair karara vaki itirazın,
reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Erzurum
Vergi Mahkemesinin 29/03/2017 tarih ve E:2016/645, K:2017/392 sayılı kararısın
özeti:
İthal edilen eşyanın gümrük kıymetinin belirlenmesinde
öncelikte satış bedelinin esas alınması, satış bedelinin esas alınması için
gerekli koşulların mevcut olmadığının tespit edilmesi halinde de sırasıyla
diğer yöntemlere başvurulması gerekmektedir. Gözetim belgesi ibraz edememe,
Gümrük Kanunu hükümlerine göre ek tahakkuk yapılmasını gerektirir bir durum
değildir. Gözetim uygulamasına tabi tutulan eşyaya ilişkin tebliğde belirtilen
kıymet, eşyanın Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedelini
yansıtmamaktadır. Gözetim önlemleri yanlış uygulandığından dava konusu işlemde
hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle dava konusu işlemi iptal
etmiş; fazladan tahsil olunan vergilerin davacıya iadesine hükmetmiştir.
Divalı idarenin
istinaf başvurusunu inceleyen Erzurum Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava
Dairesinin 29/09/2017 tarih ve E:2017/778, K:2017/769 sayıl kararının özeti:
İstinaf talebinde bulunulan mahkeme kararı usul ve
yasaya uygun olup kaldırılmasını gerektirecek bir neden bulunmamaktadır.
Vergi Dava Dairesi, bu gerekçeyle istinaf başvurusunu
kesin olarak reddetmiştir.
IV- SAMSUN
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLAR KURULUNUN GÖRÜŞÜ:
A- Usul
Yönünden:
Aykırılığın giderilmesi talebini içeren dilekçede
herhangi bir eksiklik görülmeyerek yapılan incelemede Başkanlar Kurulunca,
talepte bulunanın bu hakka sahip olduğunun anlaşılması, uyuşmazlık konularının
benzer maddi olaylardan kaynaklanması, ayni mevzuat hükümlerine tabii olması ve
farklı istinaf kararları bulunması hususları dikkate alındığında aykırılığın
giderilmesi isteminde usul yönünden bir eksiklik görülmemiştir,
B- Esas
Yönünden:
Başkanlar Kurulu tarafından aykırılığın giderilmesi
isteminin kabulüne oybirliğiyle; aykırılığın İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5.
Vergi Dava Dairesinin 21/03/2017 tarih ve E:2017/146, K:2017/599 sayılı;
30/03/2017 tarih ve E:2017/230, K:2017/860 sayılı; 27/03/2018 tarih ve
E:2017/3727, K:2018/1416 sayılı, Erzurum Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava
Dairesinin 29/09/2017 tarih ve E:2017/778, K:2017/769 sayılı kararlarında
işaret edilen hukuksal nedenler ve gerekçe doğrultusunda giderilmesine
oyçokluğuyla karar verilmiştir.
VI- İnceleme
ve gerekçe:
MADDİ OLAY:
Bölge idare mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın
giderilmesi istemiyle ilgili kararlara konu olaylarda, ithal edilen eşyaya
ilişkin serbest dolaşıma giriş beyannamesinde gösterilen yurt dışı giderin,
İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğde öngörülen birim kıymet
üzerinden hesaplanan, gözetim kıymeti ile eşyanın faturasında gösterilen
kıymeti arasındaki fark olduğu belirtilerek ödenen gümrük ve katma değer
vergilerinin anılan giderlere isabet eden kısmının Gümrük Kanunu`nun 211.
maddesi uyarınca geri verilmesi istemiyle başvuru yapılmıştır. Söz konusu
başvurunun reddine dair karara vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali ile
söz konusu tutarın tahsil edildiği tarihten itibaren tecil faizi oranında
hesaplanacak faiziyle birlikte iadesine hükmedilmesi istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ
HUKUK;
A- İLGİLİ
MEVZUAT:
1- Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının 167. maddesi;
"Devlet,
para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli
işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya
anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler.
Dış ticaretin
ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat
ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında
ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Cumhurbaşkanına
yetki verilebilir,"
2- 2976
Sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 1. Maddesi:
"Diş
ticaretin, ülke ekonomisinin yararına düzenlenmesini sağlamak amacıyla ithalat,
ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlüler dışında
ek mali yükümlülükler konulması ve kaldırılması, bu yükümlülüklere ilişkin
esasların tespit edilmesi ve oluşan fonların kullanılması bu Kanun hükümlerine
göre yürütülür "
3- 4458 sayılı
Gümrük Kanunu`nun 24. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili bölümü:
"İthal
eşyasının gümrük kıymeti, eşyanın satış bedelidir. Satış bedeli, Türkiye`ye
ihraç amacıyla yapılan satışla 27 ve 28 inci maddelere göre gerekli
düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyattır..."
4- 4458 sayılı
Gümrük Kanunu`nun 25. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili bölümü:
“24 üncü
madde hükümlerine göre belirlenemeyen gümrük kıymeti, bu maddenin 2 nci
fıkrasının (a), (b), (e) ve (d) bentlerinin sıra halinde uygulanmasıyla
belirlenir. Eşyanın gümrük kıymeti bir üst bent hükümlerine göre
belirlenebildiği sürece bir alt bent hükümleri uygulanamaz.,”
5- 4458
sayılı Gümrük Kanunu`nun 26. maddesinin (1) numaralı fıkrası:
"24 ve
25 inci madde hükümlerine göre belirlenemeyen ithal eşyasının gümrük kıymeti;
a) 1994
Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII nci Maddesinin
Uygulanmasına İlişkin Anlaşmanın,
b) 1994
Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII nci Maddesinin,
c) Bu bölüm
hükümlerinin,
Prensip ve
genel hükümlerim uygun yöntemlerle ve Türkiye`de mevcut veriler esas alınarak
belirlenir."
6- 4458
sayılı Gümrük Kanunu`nun 55. maddesinin (1) numaralı fıkrası:
"Aksine
hüküm bulunmadıkça; niteliğine, miktarına, menşeine, yükleme veya varış ülkesine
bakılmaksızın, bir eşya. belirlenmiş şartlar altında her zaman gümrükçe
onaylanmış işlemveya kullanımlardan birine tabi tutulabilir.”
7- 4458 sayılı
Gümrük Kanunu’nun 74. maddesinin birinci fikrisi:
"Türkiye
Gümrük Bölgesine gelen eşyanın serbest dolaşıma girişi; ticaret politikası
önlemlerinin uygulanması, eşyanın ithali için öngörülen diğer işlemlerin
tamamlanması ve kanunen ödenmesi gereken vergilerin tahsili ile
mümkündür."
8- 4458
sayılı Gümrük Kanunu`nun 211. maddesinin ilgili bölümü:
"Kanunen
ödenmemeleri gerektiği halde ödenmiş olduğu belirlenen gümrük vergileri geri
verilir. Kanunen tahakkuk ettirilmemeleri gerektiği halde tahakkuk ettirilen
gümrük vergileri kaldırılır."
9- Gümrük
Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII. Maddesinin Uygulanmasına İlişkin
Anlaşma`nın 17. maddesi:
"Bu anlaşmada
yer alan hiçbir hüküm, gümrük idaresinin gümrük kıymetinin belirlenmesi ile
ilgili olarak ibraz edilen tutanak, belge veya beyannamenin gerçeklik veya
doğruluğunu araştırma hakkını sınırlamaz veya bu hakkı tartışma konusu haline
getirecek şekilde yorumlanamaz.”
10-
2004/7304 sayılı İthalatta Gözetim Uygulaması Hakkında Karar`ın 4. maddesi:
"Bir
malın ithalatında gözetim uygulanmasına ilişkin karar, başvuru üzerine veya
re`sen yapılacak bir değerlendirme sonucunda Müsteşarlık (İthalat Genel
Müdürlüğü) tarafından verilir. Yapılacak değerlendirmede ithalatın gelişimi
ithal şartları ve ithalatın yerli üreticiler üzerindeki etkisi dikkate alınır.
Gözetim
kararı Gözetim Belgesi düzenlenmesi yoluyla ileriye yönelik olarak veya gerçekleşen
ithalatı değerlendirmek üzere geçmişe dönük olarak uygulanabilir.
İleriye
yönelik gözetime tabi bir malın ithalatında gümrük mevzuatının gerektirdiği
belgelerin yanı sıra "Gözetim Belgesi"de aranır."
11-
İthalatta Gözetim Uygulaması Yönetmeliği`nin 4. maddesinin ilgili bölümü:
"Gözetim
Belgesi, yürürlükteki mevzuatın öngördüğü diğer koşullar saklı kalmak üzere,
ithalatçının usulüne uygun başvurusunun Genel Müdürlüğe ulaşmasından itibaren
10 (on) işgünü içinde talep edilen tüm miktar üzerindin, ücretsiz olarak
verilir.
Yapılan
beyanın gerçeğe aykırı olduğunun ve başvurularda sunulan bilgi ve belgelerde
tutarsızlık bulunduğunun tespit edilmesi halinde Gözetim Belgesi düzenlenmez…”
12-
İthalatta Gözetim Uygulaması Yönetmeliği`nin 6, maddesinin ilgili bölümü:
"Bu
Yönetmelik;...
c)
uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülüklerin,... bu mevzuata aykırı olmayan
hükümlerinin uygulanmasını engellemez."
13-
İthalatta Gözetim Uygulamasına ilişkin mülga 2012/3 sayılı Genelge`nin 3. maddesi:
"...gözetim
belgesi olmadığı halde beyan edilen kıymetin ilgili tebliğde belirtilen kıymete
ulaşmaması durumunda, yükümlü ek beyanı ile ithal eşyasının kıymetinin ilgili
tebliğde belirtilen kıymete ulaşmasını sağlarsa eşyanın serbest dolaşıma
girişinde gözetim belgesi aranılmayacaktır. Söz konusu ek beyan, BİLGE
programında usulüne uygun olarak "Yurt Dışı Diğer Giderler" altında
yapılabilecektir. Mükellefin
ek kıymet beyanı sonucu oluşan kıymet, eşyanın nihai kıymeti olarak
değerlendirilerek başka bir işleme gerek kalmaksızın, serbest dolaşıma giriş
rejimi işlemleri tamamlanacaktır,"
14-
İthalatta Gözetin Uygulamasına ilişkin 2013/2 sayılı Tebliğ`in 6. maddesinin
(2) numaralı fıkrası;
"Gözetim
belgesi, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu`nun eşyanın gümrük
kıymetine ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez, 1. maddede belirtilen
kıymetler Gümrük Kanunu`nun eşyanın gümrük kıymetine ilişkin hükümlerinin
uygulanmasına esas teşkil etmez."
B- İLGİLİ
KARAR
Danıştay
Yedinci Dairesinin 17/02/2017 tarih ve E:2016/7291, K:2017/1034 sayılı
kararının özeti:
"Olayda,
davacı tarafından ithal edilen eşyanın beyan edilen kıymetinin, 2009/8 sayılı
İthalatta Gözetim ve Korunma Uygulanmasına İlişkin Tebliğde öngörülen 675
Amerikan doları/ton birim CIF kıymetin altında olması sebebiyle, gözetim
belgesi ibrazı zorunluluğu getirilmiş bulunmaktadır. Tebliğde belirtilen birim
kıymet, eşyanın, Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli
olmadığından, gözetim önlemlerinin yanlış uygulanması suretiyle ödenen verginin
iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair karara vaki itirazın reddi
yolunda tesis edilen işlemde ve davayı reddeden mahkeme kararında hukuku uyarlık
görülmemiştir,"
HUKUKİ
DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemesi vergi dava dairelerince kesin
olarak verilen kararlar arasındaki aykırılık, serbest dolaşma giriş
beyannamesiyle ithal edilen gözetim uygulamasına tabi eşyanın fatura değeri ile
gözetim kıymeti arasındaki farkın "yurt dışı gider" olarak beyanı
sonucu fazladan ödendiği ileri sürülen gümrük ve katma değer vergilerinin 4458
sayılı Gümrük Kanunu`nun 211. maddesi uyarınca geri verilmesi istemiyle yapılan
başvurunun reddine dair karara vaki İtirazın reddi yolunda tesis edilen
işlemlerin hukuka uygun olup olmadığına ilişkindir.
Yürürlükten kaldırılan 1615 sayılı Gümrük Kanunu`nun
87. maddesi ile ilgili olarak, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 02/07/1966
tarih ve E:1965/13; K:1966/6 sayılı kararında, tahsil olunan gümrük
vergilerinin anılan madde uyarınca geri verilebilmesinin, yanlışlıkla veya
fuzulen tahsil olunduklarının açıkça anlaşılması koşuluyla olanaklı bulunduğu
yolunda aykırı içtihatlar birleştirilmiştir,
Bu bakımdan 4458 sayılı Kanun`un benzer hükümler
taşıyan 211. maddesinin uygulanmasında da iadesi istenen gümrük vergilerinin
kanunen ödenmelerinin veya tahakkuk ettirilmelerinin gerekmediğinin açıkça
herhangi bir inceleme, araştırma, ve yoruma gerek olmaksızın anlaşılabilir
olması koşulunun aranması gerekmektedir.
Gümrük Kanunu`nun 24, 25 ve 26. maddeleri ile GATT`ın
VII. Maddesinin Uygulanmasına ilişkin Anlaşmanın 17, maddesinde yer alan
hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, ithal edilen eşyanın, gümrük
kıymetinin belirlenmesinde, öncelikle, satış bedelinin esas alınması, satış
bedelinin esas alınması için gerekli koşulların mevcut olmadığının tespit
edilmesi halinde de sırasıyla diğer yöntemlere başvurulması gerektiği; ayrıca
Gümrük İdaresinin, beyanın doğruluğunu tespit amacıyla her zaman, her türlü
bilgi ve belgeyi inceleyerek değerlendirme hak ve yetkisine sahip bulunduğu
sonucuna ulaşılmaktadır.
İthalatta uygulanacak gözetim ve korunma önlemleri
Türk mevzuatında, 29/01/1995 tarih ve 22186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 26/01/1995
tarih ve 4067 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ve 25/02/1995 tarih ve
22213 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 03/02/1995 tarih ve 1995/6525 sayılı
Bakanlar Kurak Kararıyla onaylanan Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması`nın
ekinde yer alan ve bu anlaşmanın ayrılmaz parçasını teşkil eden Korunma
Tedbirleri Anlaşması ile yerini almıştır.
Ticaret Bakanlığınca yerli üreticilerin talebi üzerine
veya re`sen, belli bir malın ithalatının, o malın yerli üreticileri ve ülke
ekonomisi üzerinde olumsuz sonuçlar doğurup doğurmadığının tespit edilmesi
amacıyla incelemeye başlanılarak inceleme sonucunda gözetim uygulaması
öngörülebilmektedir.
Gözetim uygulaması başlatılması durumunda, herhangi
bir korunma tedbirinden söz edilemez. Yani bu aşamada, o malın ithalatında
herhangi bir kısıtlama, vergi oranında artış, eşik kıymet belirlenmesi veya ek
mali yükümlülük uygulaması söz konusu, olmamaktadır. Sadece bir malın
ithalatında, yerli üreticilerin zarar görmesine sebebiyet verebilecek miktarda
artış olup olmadığının belirlenebilmesi için o malın ithal seyrinin izlenmesi
amaçlanmakta ve bu amacın gerçekleştirilebilmesi için o malın ithalatında
İthalat Genel Müdürlüğünce düzenlenen bir gözetim belgesi ibrazı zorunluluğu
getirilmektedir.
Gözetim belgesinin ibraz zorunluluğu, o malın belli
bir değerin altında kıymette ithal edilmek istenmesi durumuna münhasır olup
gözetim önlemi uygulanmasına karar verilen eşyanın, belirlenen bir kıymetin
altında ithal edilmek istenilmesi halinde sadece "gözetim belgesi"
ibrazı zorunluluğu getirildiğinden bu zorunluluğa uyulmaması Gümrük Kanunu
hükümlerine göre ek tahakkuk yapılmasını gerektirir bir durum değildir,
Öte yandan İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin
Tebliğlerde belirtilen birim kıymet, eşyanın Gümrük Kanunu hükümlerine göre
belirlenmiş gerçek satış bedeli değildir.
Bu nedenle gözetim önlemlerinin hukuka aykırı
uygulanması suretiyle fazladan ödenen vergilerin Gümrük Kanunu`nun 211. maddesi
kapsamında iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair karara vaki
itirazın reddi yolunda tesis edilen işlemlerde hukuka uygunluk bulunmamaktadır,
SONUÇ:
Açıklanan hukuksal nedenler ve gerekçeye dayanılarak
ithal edilen eşyaya ilişkin gözetim önlemleri nedeniyle fazladan ödenen
vergilerin Gümrük Kanunu`nun 211. maddesi kapsamında iadesi talebinin reddine
vaki itirazın reddine dair işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı yönünde
aykırılığın giderilmesine, 19/02/2020 tarihinde oyçokluğu ile kesin olarak
karar verildi.
KARŞI OY:
Mevzuat hükümleri uyarınca bir malın ithalatında,
yerli üreticilerin zarar görmesine sebebiyet verebilecek miktarda artış olup
olmadığının belirlenebilmesi için o malın ithal seyrinin izlenmesi amacıyla re’sen
veya üreticilerin başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucunda o eşya için
Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğünce düzenlenen bir gözetim belgesi
ibrazı zorunluluğu getirilmektedir.
Gözetim uygulaması ithalat nedeniyle ilave bir
vergisel yükümlülük getirme amacına yönelik veya korunma önlemi niteliğinde bir
uygulama değil, ithalatın izlenmesi amacına yönelik bir uygulamadır.
Bu noktada idarenin gözetim uygulamasına tabi eşyaya
ilişkin gözetim belgesini ibraz etmeyen ithalatçıyı beyanını gözetim kıymetine
yükseltmeye zorlama gibi bir yetkisi bulunmayıp gözetim belgesinin olup
olmadığını aramak, bulunmaması halinde ithaline izin vermemekle yetinmesi
zorunludur.
Gözetim belgesi alınması gerektiği halde bundan
kaçınarak eşyanın kıymetinin yükseltilmesi suretiyle ithalatın
gerçekleştirilmesi, mevzuata aykırı olduğu gibi iyiniyet kuralları ile de
bağdaşmamaktadır. Buna ilaveten, uygulamada gözetim belgesi alan yükümlüler
aleyhine de eşitsiz bir durum oluşmaktadır. İdarenin yükümlüden gözetim belgesi
temin etme olanağı da hukuken ve fiilen, ortadan kalkmış olacaktır. Bunun
sonucunda, ilgili düzenleyici işlem idarece geri alınmış ya da yargı kararıyla
iptal edilmiş olmamasına rağmen düzenleyici işlem ile getirilen. gözetim
uygulaması fiilen askıya alınmış olmaktadır.
Bu durumda belirli bir CİF değerin altında ve belirli
miktarların üzerinde ithal edilmek istenmesi halinde gözetim uygulaması
kapsamına tabi kılınan eşya için gözetim belgesi almak amacıyla anılan belgeyi
vermeye yetkili Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğüne davacılarca
başvuruda bulunulup bulunulmadığının, şayet başvuruda bulunulmuş ise buna
ilişkin anılan idarece tesis edilen işlemin hukuka uygun olup olmadığı
değerlendirilerek fazladan ödendiği ileri sürülen vergilerin 4458 sayılı Gümrük
Kanunu`nun 211. maddesi uyarınca geri verilip verilemeyeceğinin saptanması
suretiyle bir sonuca ulaşılması ve aykırılığın bu doğrultuda giderilmesi
gerektiği gerekçesiyle karara katılmıyoruz.
KARŞI OY:
Gözetim uygulaması, ithalat nedeniyle ilave bir
vergisel yükümlülük getirmeye yönelik veya korunma önlemi niteliğinde bir
uygulama olmayıp ithalatın gelişiminin, ithalat şartlarının, yerli üreticiler
üzerindeki etkisinin izlenmesi ve ithalattan kaynaklanan vergi kayıplarının
önlenmesi, koruma tedbirleri veya başka bir tedbir alınıp alınmayacağının
değerlendirilmesi, bunun için bir istatistiki bilgi havuzu oluşturma amaçlıdır.
Gözetim uygulamasına tabi bir malın ithal edilmek
istenmesi halinde eşyamı CIF kıymeti idarece belirlenen tutarın altında ise
gözetim belgesi alınmak suretiyle ithal edilebilecek, aksi halde imaline izin
verilmeyecektir. İthalatçının fazladan ödendiğini ileri sürdüğü vergilere
ilişkin iade talebinin kabulü gözetim belgesi alınarak ithali mümkün olan
eşyanın bu belge olmaksızın da serbest dolaşıma girmesi sonucunu doğuracaktır.
Gözetim belgesi alınması gerektiği halde bundan
kaçınarak eşyanın kıymetinin yükseltilmesi suretiyle ithalata
gerçekleştirilmesi, mevzuata aykırı olduğu gibi iyiniyet kuralları ile de
bağdaşmamaktadır. Buna ilaveten, uygulamada gözetim belgesi alan yükümlüler
aleyhine de eşitsiz bir durum oluşmakta öte yandan idarenin yükümlüden gözetim,
belgesi temin, etme olanağı da hukuken ve fiilen ortadan kalkmış olacaktır.
Bunun sonucunda, ilgili düzenleyici İşlem idarece geri alınmış ya da yargı
kararıyla iptal edilmiş olmamasına rağmen düzenleyici işlem ile getirilen
gözetim uygulaması fiilen askıya alınmış olmaktadır.
Bu durumda gözetim belgesine tabi ithal edilen eşyanın
gümrük kıymetinin özgür irade ve bir hata sonucu olmaksızın gözetim belgesi
alınmasını gerektirmeyecek tutarda gösterilerek bu kıymet üzerinden hesaplanan
vergiler ödendiğinden Gümrük Kanunu`nun 211. maddesinde belirtilen hata halinde
anılan vergilerin iadesini düzenleyen, geri verme sebepleri olayda mevcut
olmadığından iade talebinin reddine dair işlemlerde hukuka aykırılık
bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle aykırılığın bu doğrultuda
giderilmesi gerektiği gerekçesiyle karara katılmıyorum.